Sınırlar değişir mi?

A -
A +

Evvelki gün medyada yer alan "harita skandalı" ile ilgili haberleri okumuşsunuzdur. Roma'daki NATO Savunma Koleji'nde ders vermek üzere kürsüye çıkan ABD'li bir albay, Türkiye'nin 18 ilini "Hür Kürdistan" olarak gösteren bir harita asmış. Bizim heyet semineri terk etmiş. Skandal Dışişlerimizin, Genelkurmayın devreye girip Pentagon'un "yapılan yanlışlıktan" dolayı özür dilemesi ile kapanmış. Kapanmış mı kapanmamış mı bilmem. Ama Amerikalılar aynı "harita yanlışını" altı ay önce de yapmışlar. Demek Amerikalılar bu "yanlışa" alışmışlar! Bir yanlış sistematik olarak yapılıyorsa buna "yanlış" demek doğru mu? Yahut bunun "doğru" bir adı var mı? Konu şu saatlerde Beyaz Saray'da Bush ile görüşmekte olan Başbakanımızın gündeminde de yer alıyordur. BOD veya 18. madde uygulaması! Amerikalı albayın tecahûl-i ârifane (iyi bilinen bir şeyi bilmiyormuş gibi davranma sanatı) ile asıp, sonra kaldırdığı haritada tüm Orta Doğu vardı. Türkiye'den gayrı Irak'ın, Suudî Arabistan'ın, Lübnan'ın, İran'ın, İsrail'in vs. yeni sınırları yer alıyordu. Bu yeniden parselleme eylemi İmar Kanunundaki meşhur 18. madde uygulamasını hatırlatıyor. Bu madde, gecekondularla işgal edilmiş, çok parçalı, dağınık ve altyapısı olmayan yerlerde belediyelerin ıslahat yapmasına imkân veriyor. Önce o semtin bütün parselleri bir teknede hamur ediliyor, tek parça haline getiriliyor. Sonra modern şehirciliğin gerekli kıldığı altyapı ve açık alanlar için üçte biri kamuya terk ettiriliyor. Kalan kısımda geniş caddeler, iyi bir altyapı ve yüksek binalar (dikine sokaklar) inşa ediliyor. Sonra hak sahiplerine tapuları veriliyor. Yeni düzende herkes yine aynı semtte oturuyor, ama eski parselinin üzerinde değil. Bu işlem tabii böyle kolayca oluvermez. Daha l8. madde lâfı çıkar çıkmaz gecekondu sakinleri dayanışma ve direnişe geçer. Zabıtaları taşlar, kepçe vurdurmamak için kimisi çatıya tırmanır, üstüne benzin dökenler bile olur. Başkan gerekirse kendi zabıtalarına takviye olarak, güvenlik güçlerinden yardım isteyebilir. Panzerli, molotofkokteylli, baygınlık geçirmeli bildik sahneler olur. Sonunda yıkım ve yeniden yapım gerçekleşir. Belediye önceden hizmet götürmekte ve denetlemekte zorlandığı beldeye daha kolay erişir. Çoğu zaman insanların hayat kalitesi de artar. Belediye başkanı kamu faydasını artırmanın yanında, gelecek dönem için sadık seçmenler kazanmayı umar. Amerika'nın BOD plânı aynen bunu hatırlatıyor. İmar Kanunu yerine "BOD", 18. madde yerine "demokrasi götürmek", kamuya terk yerine "Amerikan menfaatlerine terk", gecekondu sakinleri yerine de "Orta Doğu insanları" yazarak bütün şifreyi çözebilirsiniz. Geçen asırda Osmanlı mülkü, İngiliz ve Fransız marifetiyle parçalanıp, gecekondulaştırılmıştı. Şimdi zamanın güçlü ülkesi aynı yerde kendi imar plânını uygulamak istiyor... Bizim için ne anlama gelir diyorsanız, tasa etmeyin derim; Anayasamızda "devletin bölünmez bütünlüğü" yazdığına göre kimse bütünlüğümüzü bölemez. Sınırlarımızla oynayamaz... Oynamaya kalkarlarsa! ..... Edep sınırlarıma takılıyor, yazamıyorum...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.