Her şey açık oynanıyor artık. Dünyanın başka bir ülkesinde örneği var mıdır, olabilir mi bilmiyorum? "Cumhûriyet" yaftalı mitingleri, "devleti kollamak" kılıfına büründürülmüş gece yarısı muhtıraları, anayasayı bizzat ihlâl eden Anayasa Mahkemesine rağmen yolundan çeviremedikleri, rûhunu deviremedikleri aziz milletin yolunu kesmek için akla hayale gelmedik entrikalar devam ediyor. Darbeyle ülkeyi topyekûn çalanlar serbest dolaşırken, bazılarını mahkûm etmek için çocukluk döneminde komşu bahçesinden erik çaldığı araştırılıyor... Futbolda sona varamadıksa da, siyasî, hukukî gariplikler ülkesi olarak şampiyonluğumuz kesin! Kaç zamandır Ayışığı, Sarıkız, andıç, fişleme kepazeliklerine son vermeye, içine "devlet" sinmiş çeteleri bitirmeye özenirken, toplumu hizaya getirmeyi(!) amaçlayan yeni "Eylem planları" hortluyor... Ne siyasette, ne hukukta, ne de yöntemlerimizde evrensel tanımlara sığmıyoruz. Devlet denen organlar kümesi kendisini var eden topluma hükmediyor. Dahası kendine kutsallık izafe edilerek devlet fetişizmine dönüşmüş. Cumhuriyetimiz evrensel anlamda "republic" değil. İktidar özgür seçimlerle ve çoğunluğun tercihine göre belirlenemiyor. Lâiklik; devlet ve dinin kendi sınırlarında kalması, devletin din esasına göre kurulmaması ve dine müdahale etmemesi anlamında hiç değil. Düpedüz dine el atan, dinî kurumları yöneten, hutbesini yazdıran, dine müdahale aracı olarak kullanılıyor. Demokrasimiz mostralık. Resmî ideolojili göstermelik demokrasi. Halkı kendi haline bırakırsan ya davulcuya ya da zurnacıya gider paranoyasında bir vesayet rejimi. Hukukun üstünlüğü zaten yok. Hep üstünlerin hukuku oldu. "Seçkin" güruh yazdı, çizdi, boyadı, dayattı, dayatamaz ise darbe yaptı. Üniversitelerimiz; bilimin, keşiflerin, özgür düşünce ve ufuk açıcı fikirlerin kaynağı değil. Yargı desen içler acısı. Adaleti mülkün temeli yapacaklarına, toplumu kendilerinin mülkü biliyorlar... ..... Hâl böyleyken seçip kendimize vekil kıldıklarımız ne yapıyorlar? Saya geldiğimiz eğri taşları doğru oturtmak için hangi gayretin içindeler? Devleti evrensel ölçülere götürmek, halkı hür ve zengin kılmak için ne yapıyorlar? Bugün değilse ne zaman davranacaklar? Cesareti ve çözümü önce parlamentodan, siyaset kurumundan bekliyoruz. İş başa düştüğünde bu ülkenin yaşlıları Sovyet tankına tırmanan Yeltsin'den daha kahraman, gençleri de Tianenmen Meydanında kızıl tanklara dikilen gençlerden daha cesur olacaklar. Ama o zaman size bir daha vekalet vermeyeceğiz... Önce parlamentoda kendinizi bir gösterin. Bekliyoruz...