Zaferler haftası dolayısıyla 30 Ağustos törenlerine, general haberlerine, askerlerimizin yürüyüşüne, tanklarımızın geçişine odaklanmışken bir haber arada kaynayıp gitti. Makine Kimya Endüstrisi, Kırıkkale'deki silâh fabrikasında ürettiği 42 ayrı özellikteki tabanca stoklarını eritmeye karar vermiş. Kolaylık olsun diye de 10 ay taksitle silah satış kampanyası başlatmış... Ertesi gün bir başka haber; İzmir Emniyet Müdürlüğü bir ihbar üzerine işporta tezgahına güpegündüz yaydığı silâhları, mermi ve bıçakları satan bir vatandaşı yakalamış. Garibim, devlet madem taksitle satıyor, ben de ucuzlatarak rekabet edeyim, demiş anlaşılan!.. Teröristten "törerist"e... Silâh edinme ve taşınmasını kolaylaştırmanın terör ve cinayet olaylarına uygun bir zemin hazırladığı muhakkak. Ülkemizde silâh ruhsatı verilmesinin kolaylaştırılması maalesef Özal dönemine rastlar. Aradan yaklaşık 20 yıl geçti, sonuçlar ortada. Sivillerin elinde ordunun neredeyse iki katı hafif silah olmuş. Türkiye genelinde sadece polis bölgesindeki ruhsatlı silâh sayısı 600 bine ulaşmış. Jandarma bölgesinde şüphesiz daha fazla. Yasal veya değil, insanlarımız hızla silâhlanıyor. "Tevhid-i tedrisat" ürünü "tek tip adam" davranışlarını buna ekleyin. Kişiliksiz, kof kafalı, görüntü kompleksli bir nesil. İçini nakşedemeyince "kodu mu oturtan!" zorbalıklara özenmiş bir güruh. Yolda belde, pazarda, okulda, mâbette, divanda her yerde meydan okuyor.... Paralılar 4x4 manda arabalarla pahalı semtlerde magandalık yapıyor, Parasızlar, itibarı pahalı cep telefonu edinmek sanmış. Hırpanî bir güruh kalabalık ortasında bozuk cümle, kırık aksan, cırlak ses konuşup duruyor. Elinde telefon yetmedi, şimdi belinde tabanca olacak anlaşılan. Kabzasını okşayıp, sırıtarak aramızda dolaşacaklar.... "Töre" deyip vuracaklar, "namus" deyip öldürecekler, "yan baktın" deyip örseleyecekler... DİE'ye göre ülkemizde her yıl 700 kişi serseri kurşundan can veriyor. Bireysel silahlardan ölenlerin sayısı üç bin kişiye ulaşıyor... Terörden, maganda zulmünden bitkin hâldeyiz. Her düğün alayında, her maçın sonrasında sığınak arar olduk. Askere uğurlama ayrı bir taşkınlık, sünnet kervanları tam bir görgüsüzlük... çevremizde serseri kurşunlar vızıldıyor! Evhamlı insanlara "güvenlik sunarak" onları mükemmel istismar edebilirsiniz! Silâhı kişilikle bütünleştirmiş, beynini değil pazusunu kullanan, kodu mu oturtan yontulmamış tiplere tabanca satmanın tam zamanı. Üstelik taksitle! Makine Kimya yöneticilerine sormak lâzım: İhraç edemeyecektiniz madem, bu kadar tabancayı neden ürettiniz? Diye. Toplumun "davranış özürlü" kesimine taksitle satarak stok eriteceğinize, o tabancaları yüksek fırınlarınızda eritin, yok edin. "Törerizm"e çanak tutmamış olursunuz.... Bir bankamız taksitle silah satışına karşı kredi kartlarını kapatmış. Teşekkür ediyor, kutluyorum...