Temel meselemiz: Anayasal demokrasi olamamak -IV-

A -
A +

Sn. Arınç 23 Nisan günü siyasetimizin açmazlarını ve demokrasimizin zorluklarını konu aldığı tarihî konuşmasında küreselleşme gerçeğine temas etti ve tırmanış gösteren terör olaylarına dikkat çekti. Sn. Arınç'ın bir özgürlük manifestosu mahiyetindeki bu konuşması ülkemizin bir milâda ihtiyacı olduğunu vurgulayan cümlelerle son buluyordu. Özetleyerek sütunumuza alıyoruz. Küreselleşme değişim gerektiriyor "Dünya büyük bir değişim içindedir. Küreselleşme dünyayı küçük bir köye çevirmiştir. Artık siyaset oyununun kuralları değişti. Değişimi anlamayan, hayata geçiremeyen ülkeler, akıbetleri başkaları tarafından belirlenen figüranlar hâline geliyor. Türkiye, dünya siyasetinde dengeleri değiştiren bir ülke olmalıdır. Tarihinde pasif ve boyun eğen bir devlet olmayı kabul etmemiş Türkiye, küresel aktör olmak için değişime ayak uydurmak zorundadır. Türkiye'nin gücünü ve potansiyelini gören çevreler harekete geçmişlerdir. Sözde Ermeni soykırımını bahane ederek kampanya yürütüyorlar. Açıkça ifade ediyoruz; Türkiye'nin tarihinde utanılacak bir şeyi yoktur. Bizi işlemediğimiz bir suçtan mahkum etmeye niyetli olanlar Yüce Meclisten gereken cevabı alacaklardır". Terör olayları tırmanıyor "Terör olayları tırmanışa geçti. Amaçları kargaşa ve huzursuzluk çıkarmak, nifak tohumları ekmektir. Türkiye ne zaman güçlense ve bölgesinde etkin olmaya başlasa, birilerinin maşası olan teröristler sahneye çıkıyor ve gücümüzü zayıflatmaya çalışıyor. Ancak başarılı olamayacaklardır. Güvenlik kuvvetlerimiz ve devletimizin tüm unsurları, terörizme karşı büyük bir kararlılıkla görevlerinin başındadır. İç politik çekişmelerden ve yıllardır ülkenin ilerlemesini engelleyen prangalardan kurtulma zamanıdır. Teröre, uluslararası karalama kampanyalarına karşı birlikte hareket etmek zorundayız. Ortak bir akla, hayallere ve hedeflere ihtiyacımız var. Yıllardır iç çekişmelerle enerji kaybettik. Bundan ülke zarar gördü. Buna dur demenin zamanı gelmiştir. Türkiye, tarihinin en önemli fırsatlarını yakaladığı bir dönemde bulunuyor. Ülkenin en önemli değişim projelerinden bir olan AB üyeliği yolunda kritik bir noktadayız. Üyeliğimiz tüm dünyada büyük bir açılımın işareti sayılacak, medeniyetler arası çatışma bekleyenlere de en güçlü cevap olacaktır. Krizlerle boğuşan bölgemizde Türkiye'nin konumu hayati önem taşımaktadır. Güçlü bir Türkiye bölgesindeki tüm halklara huzur ve barış getirecektir. Tarihî geçmişimiz Balkanlardan, Kafkaslara derin izler bırakmıştır. Oralarda geçmişin güçlü ülkesi ve geleceğin yıldızı Türkiye'ye umutla bakılmaktadır". Bir milâda ihtiyaç var "Bölge ve dünya barışı için Türkiye bir misyon üstlenmek zorundadır. Tarihin akışını barışa doğru değiştirecek güce sahipken, bunu kullanmayan ülkeden tarih de, gelecek kuşaklar da hesap sorar. Üzerimizdeki ölü toprağını atıp kenetlenmeli, geleneksel korkulardan kurtulmalıyız. Bu Meclisin açıldığı günlerdeki gibi kucaklaşmalı ve büyük Türkiye hayali için yola çıkmalıyız. Gelecek kuşaklarımız için yeni Türkiye'yi inşa etmeliyiz. Türkiye'nin bir milâda, yeni hedeflere ve hamleye ihtiyacı var. Geçen yüzyılın sorunlarını geçmişte bırakalım. Yeni yüzyılda, yeni bir Türkiye inşa etmek için ayağa kalkalım. Milletimiz, devletin organları arasındaki kavgalardan yorulmuştur. Yaptığımız her şey tarihin sayfalarına kaydediliyor. Gelecekte hayırla, gururla, takdirle anılmak istiyorsak bu fırsatı kaçırmamalıyız".

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.