Dünya 150 yıl önce petrol diye bir şey bilmiyordu. Keşfinden sonra adı "kara altın" oldu. Uğruna nice savaşlar yapıldı, ince siyasetlerle devletler yıkıldı. Kara altın tükenmeden kavgası da bitmeyecek anlaşılan. İlk petrol krizini hatırlayacaksınız; 1973 yılında Arap İsrail savaşı dolayısıyla Araplar petrol ambargosu uygulamışlar, tek taraflı olarak petrolün varil fiyatını 3 dolardan 12 dolara çıkarmışlardı. Sanayi ve ticaretin durma noktasına geldiği ıssız otoyollarda beygirle çekilen minibüsler, atlı kamyonetler alışılmış manzaralar olmuştu. İkincisi 1979 İran devrimi ve ardından İran Irak savaşı sebebiyle yaşanmış, petrolün varili 19 dolara çıkmıştı. Kısa süreli bir iki istisna dışında bugüne kadar 20 dolar civarında seyreden petrol şimdilerde tarihî sıçramasını yapmış bulunuyor. 40 doları aşan fiyatlar tüm dünyayı korkutuyor. Nedir, altında ne yatıyor? 2010 ve ötesi Birinci ve ikinci krizler petrol varken, üretici ülkelerin kısması sonucu olmuştu. Ama şimdi durum değişik. Petrol artık eskisi kadar üretilemiyor. Üretilse de talebi karşılayamıyor. Dünya petrol üretiminin 2004 yılından itibaren azalmaya başlayacağını Princeton Üniversitesi araştırmacıları üç yıl önce haber vermişlerdi. Aynı uzmanlar petrol kıtlığının 2010 yılından itibaren dünyada teknolojik bir kopmaya yol açacağını da ifade ediyorlar. Yani akaryakıt kullanan yanmalı motorlar dönemi kapanacaktır. Amerika'da zenginlik ve ihtişam simgesi olan V8 motorlu 4x4 manda cipler döneminin sonu yakındır. Paris belediyesi trafikte 4x4 seyrini kısıtlayacakmış. Arkası çorap söküğü gibi, gelir. Petrol ve doğalgaz tüketiminin bugünkü seviyesini aynen koruyacağı varsayımıyla (çok iyimser) hesaplamalar dünya petrolünün 2060 yılına kadar, doğalgazın ise 2100 yılına varmadan tükeneceğini göstermektedir. Alternatif olarak yeryüzünde işletilebilecek çok fazla kömür rezervleri bulunmaktadır. Ama kömür kullanılırsa atmosferde karbondioksit gazı birikerek, sera etkisiyle dünya hızla ısınacak ve yaşanmaz hâle gelecektir. Enerji kullanımında "kırk katır mı? Kırk satır mı?" sorusu bundan sonra dünyanın başını çok ağrıtacağa benzemektedir. Orta Doğu niçin büyük? İşin daha düşündürücü tarafı ise, petrolü üretenlerle tüketenlerin konumları. Bugün dünya petrolünün üçte biri Orta Doğu'da üretiliyor, ama onlar ancak %6'sını tüketiyor. Kuzey Amerika ise altıda birini üretiyor, üçte birini tüketiyor. Kuzey Amerika'nın petrol rezervi %6, Orta Doğu'nunki %65. Suudî Arabistan tek başına dünya petrolünün dörtte birine sahip. Irak, Arap Emirlikleri, Kuveyt, İran, Libya ve Azerbaycan topraklarının altında daha 60 yıl yetecek petrol yatıyor. ABD ve Kanada petrolü ise on yıla kalmadan tükeniyor. İşte Orta Doğu bundan dolayı büyük! İster büyütülmüş, genişletilmiş, isterse derinleştirilmiş ne derseniz deyin BOD projesini kazıyınca altından petrol çıkıyor! Bu varsayımlar Suudî rejimi devam ederse geçerli. Ya bir de Suudî monarşisi çökerse! İşte o zaman seyredin gümbürtüyü.