İnsanı "düşünen varlık" diye tarif ettikten sonra, düşüncelerinden dolayı onları suçlamak ve mahkûm etmek, insanoğlunun açıklamasını yapmakta zorlanacağı büyük tenakuzlarından biri olsa gerek. Kaynakları mahdut bir dünyada, sınırlı varlığa malik ve muhtaç yaratılmış insanın ölçülü yaşaması medenî olmanın gereğidir. İnsanı varoluş gayesinden uzaklaştıran tahditler zulüm, insanı medenî kılan tedbirler ise âdalet oluyor... İfade özgürlüğü, diğer özgürlükleri korumanın temel şartı. Yani insanlığın olmazsa olmazı. Ne var ki, Türk halkı bu özgürlüğe yeterince sahip olamadı. Derine gitmeye hâcet yok. Bazen şahıslar, bazen aristokrat gruplar, yerine göre devlet örgütü vatandaşlarından bu özgürlüğü hep kıskandılar. Şeffaflıktan hiç hoşlanmadılar. Gün oldu "devlet sırrı"nın, vakit geldi "kutsal" ilân ettikleri kavramların ve tabuların arkasına saklandılar. 301. Maddenin ceza kanunumuza konulmasının görünürdeki amacı, devleti ve devletin temel kurumlarını hakaretten korumak ise de, derindeki amacı hep "kutsal devlet"i eleştirilerden uzak tutmak olmuştur. Devletin maddî ve manevî şahsiyetinin yanında, bireylerin ve sivil kurumların hükmü mü olur? "Söz konusu devlet ise, gerisi teferruât" diye boşuna söylemiyorlar... Oysa demokrasi, kamu veya özel hiçbir kurum, kavram ve ideolojinin tabulaştırılmadığı ortamı ifade eder. Düşünce özgürlüğü ise fertlere devlet gibi düşünmeme özgürlüğü tanır. Beyinleri formatlanmışçasına aynı düşünen insanlar topluma hiçbir fayda sağlayamaz. Adalet Bakanlığı verilerine göre 2006 ve 2007'nin üç ayında 14'ü çocuk olmak üzere 2724 kişi 301'den sanık sandalyesine oturtulmuş. Son yıllarda ülkemizde siyasi gelişmeyi ve güç ilişkilerini kuşatan bu maddeden kurtulmamız gerekiyordu. Keşke tamamen kaldırılsaydı. Olmadı, olamadı... TBMM 301. maddeyi kaldırmak yerine değiştirmeyi tercih etti. Kabul edilen kanunla, 301. maddenin başlığı, ''Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama'' olarak değiştirildi. Eski 301'de yer alan ''Türklüğü'' ibaresi ''Türk Milleti'', ''Cumhuriyeti'' ibaresi de ''Türkiye Cumhuriyeti Devleti'' olarak değiştirildi. Suç isnadı zorlaştırıldı, cezalar kısmen hafifletildi. Eleştiri amaçlı açıklama ve düşünceler suç olmaktan çıkarıldı. Madde kapsamına girecek suçlar nedeniyle soruşturma yapılması, Adalet Bakanı'nın iznine bağlandı. Düşünen beyinlerin ihtiyacı idi. Avrupalı olmak için de gerekli idi. Milletimize hayırlı olsun.