Yeni yılda beklentilerimiz

Bir tuhaf çabanın içinde olanlar var, gözünüzden kaçmıyordur. AB yolunda bekledikleri şiddette bir "tren kazası" gerçekleşmeyince taktik değiştirdiler. Şimdi kendi üfledikleri evhamlarla yelkenleri şişirmeye bakıyorlar. Dudak hareketlerinden kestirme yapanlar, kulağını duvarlara dayayanlar var. Yeni yılı fırtına, belirsizlik, umutsuzluk yılı yapmaya çabalıyorlar. Bir erken seçim tartışmasıdır tutturdular. Neymiş efendim, bu meclis cumhurbaşkanı seçerse, Kasım'da yenilenecek meclisin benimseyeceği cumhurbaşkanı olamazmış. Emrivaki olurmuş, ayıp düşermiş. Dahası, bu meclisin seçeceği cumhurbaşkanı %36 oyla %66 sandalye çıkaran AK Partinin eseri olurmuş. Milli iradeyi yansıtmazmış... Vs. Bunları ileri sürenlerin çok kurnaz oldukları anlaşılıyor. Onlar A. Necdet Sezer'e de çok ayıp ediyorlar. Onun konumunu hiç düşünmüyorlar. "Sn. Sezer 2000'de seçilmişti. Ama 2002 seçimlerinde Onu seçen partilerin tamamı sahneden silindi. Üstelik onu seçen meclisten bu meclise sadece 50 kişi geldi. Yani Ahmet Necdet Sezer kendisini seçmeyen bugünkü meclisle ve partilerle beş yıldır ters düştü" demeye getiriyorlar. Doğrusu çok ayıp ediyorlar! Şurada dört aycağızı kaldı. Bari o kadarcık sabretseler de, milletin huzurunu da bozmasalar. Şu dar zamanda Sezer'in eline fırlatması için bir kitapçık sıkıştıran falan çıkmaz inşallah (gülmeyin bunu bekleyenler az değil). Yeni yılda katma değer üretmeyecek lâfazanlıklarla vaktimizin zayi edilmemesini istiyoruz. Dünya ekonomisi 2007 için bırakalım bir felâketi, kötümser bir senaryoya bile müsait değil. Dünya Bankasının yeni yıl için tahminleri olumlu. Büyümenin %4-5 sevilerinde devam edeceği, Çin, Hindistan ve diğer gelişen ülkelerin motor olacağı, petrol fiyatlarının 55 dolara gerileyeceği yolunda beklentiler hakim. Yani Türkiye yeni yılda dış kaynaklı önemli bir sarsıntıya maruz kalmayacak. İçeride siyasî istikrarı korumayı başarırsak, yepyeni bir anlayışla hazırlanmış bulunan 2007-13 dönemine ait 9. beş yıllık kalkınma planının ilk dilimini başarıyla uygulayabiliriz. Bu meyanda; * AB ile mümkün olduğunca çok başlıkta müzakerelerin yapılmasını, sonuçlandırılmasını bekliyoruz. * BM gözetiminde Kıbrıs görüşmelerinin tekrar başlatılması ve nihaî bir sonuca ulaştırılması önem arz ediyor. Bunun için BM yeni genel sekreterinin Kıbrıs dosyasını bir an önce sahiplenmesi için çalışmak gerekiyor. * Amerika'nın tam başarısız olduğu Irak/Orta Doğu politikalarında pro-aktif davranmak, bölgesel aktör rolümüzü pekiştirmek zorundayız. * BM insanî gelişmişlik sıralamasında 92. olmak bizi utandırıyor. Bu yıl birkaç kademe birden atlayıp, 80'lere yükselmeliyiz. * 2007 sonunda enflasyonu %5'e, bileşik faizleri %13'e indirebilmeliyiz. * İhracatta 100 milyar doları yakalamak, 25 milyon turist ve 25 milyar dolar turizm geliri, en az 20 milyar dolar küresel sermaye girişi bekliyoruz. * Türkiye ekonomisi 20 çeyrektir (60 aydır) büyüyor. Bu her şeyden önce siyasî istikrarın, ikinci olarak da özelleştirme, maliye ve teşvik politikasının ürünüdür. Bu trendin 2007 de aksaması için bir sebep görmüyoruz. * Ve lâikçilik/kamusal alan tartışmalarından bıktık. 2007'de özgürlük ve çevre meselelerinden daha çok konuşmak istiyoruz.