Merkez Bankasının faiz kararından sonra Borsa İstanbul’a âdeta para yağıyor. Günlük işlem hacmi 150 milyar liraya dayandı. Endeks 11 bine koşuyor. BİST bu hafta dünyada en çok kazandıran piyasalar arasında birinci sırada.
Trump'ın yürürlüğe koyduğu yeni gümrük tarifelerinin ardından Wall Street satışlardan yakasını kurtaramıyor. S&P 500 Endeksi, yüzde -3,3 ile dünyada en kötü performans gösteren ikinci borsa endeksi oldu…
Borsada manipülasyon yapanların adalet önüne çıkarılmasıyla piyasa rahatladı.
Borsa İstanbul, açığa satış işlemlerinde yukarı adım kuralı uyguluyor. Yerli yatırımcılar geçen hafta 3,5 milyar dolar satarak hisse senetlerinde pozisyon açtı. Savunma sanayi ve finansal kiralama sektöründe büyük yoğunlaşma yaşanıyor. Yüksek kâr ettiği için temettü (kâr) dağıtan şirketler kapışılıyor.
Merkez Bankasının haftalık repo faiz oranını 250 baz puan aşağı çekerek 42,50 seviyesine indirmesi ve yılın geri kalanında da faiz indirimlerinin devam edeceğine yönelik güçlü sinyaller vermesi doping etkisi meydana getirdi. 3 hafta sonra tavır değiştiren yabancılar 28 Şubat haftasında 107,7 milyon dolarlık hisse satışı yaptı. Tahvil alımlarını azaltsa da sürdürdüler. 53,5 milyon dolarlık tahvil alımı yaptılar...
Borsadan yabancı çıkıyor, yerliler giriyor. Merkez Bankasının karar metninde sıkı duruş için ek adımların atıldığı vurgulandı. Enflasyonun ana eğiliminin şubat ayında gerilediği ve iç talebin dengelenme sürecine girdiği belirtildi. Citigroup’a göre, bankanın gevşeme eğilimi güçlü.
2025 sonunda politika faizi %30’a inecek. Ancak enflasyondaki gerileme hızlanırsa -ki petroldeki düşüş akaryakıt fiyatlarını dolayısıyla maliyetleri aşağı çekiyor- faiz %25 düzeyinde gerçekleşebilir.
Trump'ın ticaret politikalarının küresel talebi olumsuz etkileyeceği korkusu nedeniyle brent petrol 69 dolara düştü. Petroldeki 10 dolarlık düşüş cari açığın 5 milyar dolar azalmasını sağlıyor.
Merkez Bankasının brüt rezervleri geçen hafta piyasaya yapılan sürekli müdahaleler sonrası 4,5 milyar dolar azaldı, 165,4 milyar dolara geriledi.
Geçen hafta vatandaş da 3,2 milyar dolar sattı. Bireysel hesaplar 1,5 milyar dolar, şirketlerin hesabı 1,7 milyar dolar küçüldü. Faiz indirimi sonrası ihracatçıyı korumak amacıyla TL’deki kayıpların artmasına izin verilmiyor. Zira dövizde yaşanacak yükseliş maliyetleri arttırarak enflasyon sürecini olumsuz etkileyecek...
Kur artışları enflasyonun gerisinde kaldığı için vatandaş satıyor. Şirketlerde korku kalmadı. İşte bu yüzden reel sektörün döviz açık pozisyonu 142 milyar dolara yükselerek Nisan 2020'den bu yana en yüksek seviyesini gördü...
Özetle ülkemiz büyüyor, şirketlerin kazançları katlanıyor, vatandaş hisselere hücum ediyor. İşte sağlıklı ekonomi budur, gerisi boştur.
Necmettin Batırel'in önceki yazıları...