Canavar nasıl ölür?

İsviçre’nin en büyük bankası UBS’nin Küresel Servet Raporu’na göre Türkiye’de zenginleşme dağları aştı. Dünyada servet artışında ön sıralarda yer alan ülkemizde, 2023 yılında servet büyümesi yüzde 158 ile inanılmaz artış göstermiş. Yani 100 milyar liralık servetler 1 yılda 258 milyar liraya yükselmiş...

 

Türkiye’de yetişkin başına düşen ortalama servet, 15 yılda TL cinsinden ölçüldüğünde yüzde 1.708 gibi olağanüstü bir oranda artış gösteriyor. Kamyon yüküyle para kazanılıyor. Zenginle fakir arasında uçurum oluştu...

 

Raporda Türkiye’de 60 bin 787 olan dolar milyonerlerinin sayısının, 2028 yılında 87 bin 77 ile yüzde 43 artarak patlama yapacağına dikkat çekiliyor...

 

Peki bu korkunç gelir nasıl elde ediliyor? 

 

Hemen söyleyeyim fahiş fiyatla satılan ürünlerle!.. Merkez Bankası'nın verilerine göre, finansal kesim dışındaki firmaların net döviz pozisyonu açığı eylülde bir önceki aya göre 5,77 milyar dolar artarak 135,8 milyar dolara çıktı. Böylelikle açık 2020 Ocak ayından bu yana en yüksek seviyeye ulaştı...

 

Şirketler kur kaygısı taşımadıkları için rahatlıkla döviz borçlanıyorlar. 2024 başından bu yana dolar/TL’deki artış %18 ile enflasyonun 29 puan gerisinde kaldı... İşte bu yüzden firmalar dövizde korkmadan pozisyon açıyor. Yılbaşından bu yana kullandıkları döviz kredi tutarı 170 milyar dolara ulaştı. Döviz borçlarının TL karşılığı azaldığı için öderken ekstra para kazanıyorlar. Peki kim bunlar? 

 

Ağırlıklı olarak dev şirketler ve marketler... Bakın size çok çarpıcı bir örnek vereyim. Üretici fiyatlarında büyük gerileme yaşanıyor. Dünyada emtia fiyatları da güçlenen dolar karşısında sürekli düşüyor. Kasım ayında ÜFE aylık 0,66, yıllık 29,47 artarak 47,09’luk TÜFE’nin 17,62 puan gerisinde kaldı. Yani maliyetlerde hızlı bir azalma var. Bu durumda üretici firmaların fiyatları aşırı şişirmesi değil, tam tersi düşürmesi gerekmiyor mu? Evet! Peki buna rağmen etiketler neden yüksek tutuluyor? Vatandaş niye devamlı olarak hayat pahalılığı altında eziliyor? Amaç yüksek enflasyonu kalıcı hâle getirerek, hükûmeti başarısız gösterip itibar suikastı yapmak!.. 

 

Milliyetçilik, vatan sevgisi, vefa ve fedakârlık kavramlarından yoksun bu kesim insafa gelmediği, kâr hırsından kurtulmadığı ve siyasi çıkar peşinde koştuğu sürece vatandaş rahat nefes alamaz... Bunlara ne kadar ceza verirseniz verin vız geliyor. Bu defa ürünlere daha çok zam yaparak acısını vatandaştan çıkarıyorlar...

 

Son söz: Devlet, rekabet ortamını hızla genişleterek bugün 8 olan ana market sayısını 38’e çıkarmadan enflasyon canavarı ölmez!

 

 

 

Necmettin Batırel'in önceki yazıları...