Enflasyonun iki sebebi vardır... Birincisi talebin yükselmesi, ikincisi maliyetlerin artması. Faiz düştüğünde, kredi ucuzlar, kullanımı kolaylaşır dolayısıyla talep artar. Talep artışı fiyatları, sonuç da enflasyonu yükseltir...
Talep kanalından bakıldığında faizin düşüşü enflasyonu arttırır. Ama maliyet tarafında farklı bir manzara var. Faiz düştüğü zaman üretici firmaların kredi maliyetleri, yani finansman giderleri de düşer. Maliyetler azalınca, firmalar fiyatları aşağı çeker (ya da hiç artırmaz) sonuçta enflasyon düşer. Maliyet tarafından bakıldığında faiz düşüşü enflasyonu aşağı çeker. Peki faiz düşünce TL değer kaybeder ve kurlar yükselirse maliyet artmaz mı? Normal şartlarda evet.
Ama Merkez Bankası bunun önceden tedbirini aldı, Kur Korumalı Mevduata, faizleri düşürerek son verdi. Ayrıca piyasadan yeni yılda döviz alım ve satımı yapmayacağını açıkladı. Yani kurlarda artış değil tam tersi gevşeme kapısını açtı. Dolayısıyla faiz düşüşü kurları yükseltmeyecek, aksine aşağı çekecek. Bu durumda yurt dışından gelen yatırım artacak. Cari açık daralacak. Firmaların kur maliyeti azalacağı için enflasyon düşecek.
ABD’nin yetiştirdiği en büyük ekonomist Irvıng Fisher’in teorisine göre: “Bir ülkede gerçekleşen faiz oranları ve enflasyon oranları bire bir birlikte hareket etmektedir.” Ayrıca reel faiz oranları ile beklenen enflasyon oranının toplamı nominal faiz oranlarını vermektedir...
Özetle, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faiz düşerse enflasyon da düşer görüşü doğru. Türkiye'de üretici fiyatları geriliyor tüketici fiyatları artıyor. Neden? Çünkü üretici firmalar aşırı zam yaparak yüksek kazanç peşinde koşuyor. Gıda marketlerinin 2024 kârı göz kamaştırıyor. Bunlar ayrıca toptan aldıkları ürünlerin bedellerini 3 ay sonra ödedikleri için bankadan yüksek faiz geliri elde ediyor...
Son 16 yılda dar gelirlinin ev sahibi olma oranının %61'den %48'e gerilediğini görüyoruz. Öte yandan ev sahibi olamayan dar gelirli kiraya geçiyor. 2023 yılında her 100 kişiden 35’i kirada oturuyor. Rakamlar böyle olunca da kiralık konut piyasası da enflasyonu etkileyerek kısır döngü oluşturuyor.
Toplumun bu hayati ihtiyacının karşılanabilmesi için konut kredi faizlerinin düşüş eğilimine girecek olması çok önemli katkı sağlayacak.
Merkez Bankası politika faizini 250, faiz koridorunu da 150 baz puan aşağı çekerek aslında 400 baz puanlık indirimi hayata geçirdi.
Konut, taşıt, ihtiyaç ve ticari kredi faiz oranlarında ocak ayı ile birlikte indirim süreci başlayacak. Piyasalarda büyük canlılık yaşanacak.
2025 yılında konut sektöründeki patlama ile yüz binlerce kişi, kira esaretinden kurtulacak...
Necmettin Batırel'in önceki yazıları...