Morardınız mı?

Ekonominin aynası işsizlik rakamlarıdır. Fiyat artışlarının, gelir artışının önüne geçtiği dönemlerde geliriyle hayatını sürdüren kesim fakirleşir.

 

Enflasyon gelir dağılımını bozar. Üst gelir gruplarının servetlerinde artışa, alt gelir grubundakilerin hayat şartlarının güçleşmesine yol açar. İşsizlik demek, insanların hayatlarını sürdürecek gelire sahip olamamaları demektir. Ama bugünkü tablo tam tersini söylüyor.

 

Enflasyonla birlikte işsizlikte azalıyor. 16 aydan beri tek haneli rakamlardayız. Bu durum bize Türkiye’nin yüksek faiz ortamına rağmen büyüme hızının devam ettiğini gösteriyor. Temmuzda %8,8 olan işsizlik oranı ağustosta %8,5 düzeyine geriledi. 1 ayda İstihdam edilenlerin sayısı 78 bin kişi artarak 32 milyon 776 bine yükseldi işsiz sayısı 3 milyon 55 bine geriledi. Yılın ilk 8 ayında istihdam artışı 650 bin oldu.

 

Rakamları hazmedemeyen bazı "okumuş cahiller", atıl iş gücü oranının ağustos ayında bir önceki aya göre 0,7 puan artarak yüzde 27,2’ye çıkmasını iş bulma ümidinin azalmasına bağlayarak işsizliğin azalmadığını aksine arttığını söylüyor. Bunları ben soyu tükenmekte olan "kelaynak" kuşlarına benzetiyorum. Sayıları çok azaldı, yavaş yavaş kurtuluyoruz...

 

Atıl iş gücü, iş aramaktan ümidini kesenlere değil, mevcut üretim düzeyinde kendisine ihtiyaç duyulmayan iş gücüne verilen isimdir. Öğrenin cahillikten kurtulun. Yılın ilk çeyreğinde %4,7 büyüyen ekonomi, 2024’ü büyük ihtimalle %3,5 genişlemeyle tamamlayacak. Ancak ekonomi yavaşladığı için toplam iş imkânlarında azalma olmadı.

 

Basit anlatımıyla genelde işten çıkarma sorunu ortaya çıkmadı. Sorun piyasaya akın akın insanın akması. Ekonominin daralmasına rağmen arayanların çoğuna iş imkânı bulunuyor...

 

İş demek, aş demektir, huzur demektir. Çalışan sayısının artması çok önemlidir...

 

Bu durumda daha çok eve gelir girer, iç talebi büyütür, üretim çoğalır... Üretim artışı daha çok kadın ve erkeğin iş bulmasına kapı açar. Merkez Bankasının net rezervleri geçen hafta 56,1 milyar dolara yükseldi. Brüt rezervler 156,3 milyar dolar. Swap hariç net rezervler 34,6 milyar dolara çıktı.

 

Bakın ağustos ayında cari işlemler hesabı 4 milyar 324 milyon dolar fazla 5 yılın zirvesine çıktı. Altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı ise 9 milyar 14 milyon dolar fazla verdi. Yani ihracatta patlama var. Yatırımcı Kur Korumalı Mevduattan yangından kaçar gibi kaçıyor. 3,4 trilyon lira ile zirve yapan hesaplar bugün 1 trilyon 490 milyar liraya geriledi.

 

Döviz cephesinde satıcılar kuyruğa girdi. Merkez Bankası sürekli piyasadan alım yapıyor. Dolar 34 lirada çakıldı kaldı. Kurlardaki gevşeme maliyetleri azaltıp fiyat artışlarını durduruyor. Çin’den Türkiye’ye doğrudan sermaye yağıyor. Hükûmet ekonomide destan yazıyor. Bunu kabullenemeyenler kuduruyor! Bize de bunları bağlamak düşüyor!..