Tarihî kısmet!

A -
A +

Gelişmekte olan ülkelerin uluslararası konularda daha çok söz sahibi olmasını isteyen Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin 2006'da "BRIC" grubunu kurdu. Grup adını, bu ülkelerin İngilizce baş harflerinden alıyor. 2011'de Güney Afrika'nın da katılmasıyla grubun adı "BRICS" oldu. Mısır, Etiyopya, İran ve Birleşik Arap Emirlikleri 1 Ocak'ta, bir süre sonra da Suudi Arabistan BRICS'e katıldı... Bünyesindeki ülkelerin toplam nüfusu 3,5 milyar. Bir başka deyişle dünya nüfusunun yüzde 45'i. BRICS ülkelerinin ekonomilerinin toplam büyüklüğü 28,5 trilyon dolar. Bu da dünya ekonomisinin yaklaşık yüzde 28'ine tekabül ediyor. BRICS ülkeleri aynı zamanda dünyada ham petrolün yüzde 44'ünü üretiyor...

 

Türkiye’nin tam üyelik müracaatı yaptığı grup, Rusya’nın ev sahipliğinde 22-24 Ekim’de Kazan kentinde toplanacak. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Ankara, BRICS’e katılmak ister mi?” sorusuna şöyle cevap verdi: “Elbette isteriz, neden istemeyelim. Türkiye, AB üyeliğine kabul edilse BRICS arayışında olmazdı. Farklı platformlarda, partner ülkelerle iş birlikleri için yeni fırsatlara bakıyoruz.”

 

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, BRICS'i çok kutuplu dünya sisteminin önemli oluşumlarından birisi olarak telakki ettiklerini belirterek, "Türkiye'nin bu gruba katılması dünya barışına da çok daha ciddi bir katkı sunacak elimizdeki dış politika imkânlarını fazlalaştıracaktır” diyor. Türkiye BRICS’e girdiği zaman üye ülkelerle yerel para birimiyle ticaret yapma avantajına kavuşacak doların hegemonyasından kurtulacak. Özellikle Euro Bölgesi ekonomisinin büyüme sıkıntısına girdiği dönemde BRICS ihracatçı şirketlere büyük destek ve kazanç kapısı sağlayacak. 60 yıldan beri bizi aralarına almamak için karşımıza duvar ören Avrupa Birliği’nin işkencesinden kurtulmamız gerekiyor. Türkiye’nin attığı bu adım karşısında şimdi onlar mutlaka taviz vermek zorunda kalacak. Türkiye’nin AB ve ABD ile yaşadığı tıkanmalar, güvenlik tehditleri ve teknoloji transfer kısıtlamaları, ülkenin stratejik yönelimlerini yeniden gözden geçirmesine neden oldu... Bu bağlamda, Türkiye’nin uluslararası ekonomik ve güvenlik seçeneklerini çeşitlendirme, alternatif, sağlam iş birlikleri oluşturma gerekliliği öne çıktı... 

 

BRICS’le ilişkilerin derinleştirilmesinin sağlayacağı en yüksek fayda; bize karşı ekonomik ilişkiler dâhil hep çifte standartla davranmış Batılı ülkelerin, Türkiye ile olan ilişkilerin gerçek değerinin ne olduğunu idrak etmesi olacak. Türkiye, BRICS ülkeleriyle stratejik ilişkiler kurarak ve Asya merkezli jeoekonomik fırsatları değerlendirerek küresel ekonomik arenada önemli role sahip olacak. BRICS ülkelerinin dünya ticaretinde artan payları, Türkiye’nin stratejik ekonomik yönelimlerini özellikle Asya merkezli fırsatlara, dönüşecek. BRICS benzeri Batı dışı platformlar dünya ticaretinin yeniden şekillendirmesi açısından bir zorunluluk hâline geldi. Bu katılım, Türkiye’nin uluslararası ticaret ve yatırım alanındaki rekabet gücünü artıracak ve küresel ekonomik dinamiklerde daha etkili bir oyuncu olmasını sağlayacak...

 

Tarihî kısmet ayağımıza geldi. BRICS’te yer almamız bölgenin aritmetiğini değiştirecek” diyerek yeni strateji, uzun vadeli plan, ileri görüşlülük ve fırsatları kullanma becerisi gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şükran borçluyuz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Feti 28 Eylül 2024 06:53

Seçeneklerin olması her daim iyidir.Öğretilmiş çaresizliklerle başka türlü baş edemeyiz