Anadolu Kulüpler Birliği kurulmalıdır!..

A -
A +

Ankaragücü Asbaşkanı Ayhan Atalay'ın "Ankaragücü - Fenerbahçe maçının hakemi ile ilgili olarak ortaya attığı iddia" ile başlayan polemikler ve tartışmalar sürüyor!.. Türkiye artık "sadece sporda ve futbolda değil", her türlü konuda ve olayda "bu tip iddialara alıştığı için", işin o yönüyle ilgili olarak "Hata etti, yanlış yaptı" demeye dilim varmıyor; diyeceğim odur ki, "bugüne kadar yüzlerce, binlerce defa yapılmış olan bir şeyi yaptı"; o kadar!.. "İddia doğru çıkarsa", onu Futbol Federasyonu ile Merkez Hakem Komitesi düşünsün; "iddia yanlış çıkarsa", Ankaragücü Asbaşkanı diyecektir ki; "Bu çıkışımla tertibi bozdum." Ve olay "yeni bir benzer iddia ortaya atılana kadar" unutulacaktır!.. Ne var ki, Asbaşkan'ın bu iddiayı ortaya attığı konuşmasındaki "üslûp"kabul edilemez; "hata orada, yanlış oradadır!.." "Sporu, futbolu böyle bir üslûp içinde tahrip etmeye" kimsenin hakkı yoktur, haddi de olmamalıdır!.. Bunun önünü kesmek ve gereğini yapmak görevi de Futbol Federasyonu'nundur, tabii "bireysel olarak değil"; her yapan için, "istisna gözetmeden gereğini yapmak" şartı ile!.. "Buraya kadar",bu konudaki düşüncemi özetledim; şimdi geliyorum "asıl" söylemek istediklerime!.. "İstanbulmatik, Üç Büyüklermatik, Fenerbahçematik" yazar çizerlerimiz, futbol yorumcularımız, "birdenbire"tanklarıyla, toplarıyla Ankaragücü Asbaşkanı'na yüklendiler; "Vay efendim, sen kim oluyorsun da böyle konuşuyorsun?.. Bu ne cüret?.. Yaksan yaksan cürmün kadar yer yakarsın" anlamına gelen yazılar, yorumlar art arda sıralandı!.. Vay canına sayın ve de sevgili okurlarım, vay canına!.. Sizler, Üç Büyükler'in kâlemşorları, nerelerdeydiniz Aziz Yıldırım'lar, Yıldırım Demirören'ler, Adnan Polat'lar, Nihat Özdemir'ler, Mete Düren'ler, "çok daha ağır ifadelerle" Futbol Federasyonu için, Merkez Hakem Komitesi için, hakemler için konuşurlarken, açıklamalar yaparlarken ve de "türlü çeşitli benzer iddialar ortaya atarken"nerelerdeydiniz? "İstanbul'un Üç Büyükleri'nin başkan ve yöneticileri ucu açık her türlü sözü söyleyecek, iddiayı seslendirecek ve tehdidi yapacak", ama "Anadolu Kulüpleri'nin başkan ve yöneticileri, kırk yılda bir benzer sözler söyleyince", TV ekranları, spor sayfaları "Ne haddine, sen kim oluyorsun"fırçasından geçilmeyecek, öyle mi?.. Üstelik, bizler "bu çelişkiyi ve çifte standardı ortaya koyduğumuzda", bir de hiç sıkılmadan, yüzünüz kızarmadan yazılar, yorumlar döktüreceksiniz; "Sporu, futbolu bölüyor, ayrımcılık yapıyorsunuz!.." "Ayrımcılığın, bölücülüğün dik âlasını yapan sizlersiniz"; varsa yoksa "Üç Büyükler"; istiyor ve diliyorsunuz ki, "Bütün yollar Roma'ya değil, İstanbul'a çıksın!.." "Bu kafa", ben kendimi bildim bileli değişmedi; hele hele "futbolda ve sporda profesyonellik yerleşip, büyüyünce, işe milyar dolarlar karışmaya başlayınca", tamamen "katılaştı, taşlaştı"; bundan sonra değişmeyeceği de ortada!.. Anadolu kulüpleri, artık uyanınız; hepiniz, evet hepiniz, Süper Ligdekiler, Bank Asya Ligindekiler, İkinci ve Üçüncü Ligdekiler, el ele vererek "kendi kulüpler birliğinizi kurunuz!.." Kurunuz ki, "birlikten güç doğsun"; uzun yıllardır "göz göre göre yenen haklarınızı", bu birliğin gücü ile artık yedirmeyiniz; Futbol Federasyonu seçimlerinde ağırlığınızı koyunuz; "pazarlık gücünüz, mâli konulardaki gücünüze güç katsın"; milyar dolarlık pastadan "hak ettiğiniz payları" alın!.. "Böl-parçala-yönet" sinsiliğinin kurbanı olmaktan sizleri kurtaracak en önemli adım olacaktır; Anadolu Kulüpler Birliği!.. Evet, İstanbul'un Üç Büyükleri, futbolun da, sporun da lokomotifleridir!.. Amma, herkes bilmeli ve öğrenmelidir ki, "Vagonlar olmazsa, lokomotifler hiçbir işe yaramaz!.."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.