Yıllardır, "Azizbahçe" diye yazıp geldik!.. Şimdi rakip çıktı; "Ünalsaray!.."Fenerbahçe Cumhuriyeti'nin "stat, okul, tesis yapılıyor" büyüsü ile "Azizbahçe'ye çevrilmesine destek verenler", Fenerbahçe Kulübü'nün genel kurul üyeleriydi!..
Galatasaray'ın da "kurumsallaştırma göz boyaması" ile "Ünalsaray'a çevrilmesine destek verenler" Galatasaray Kulübü'nün genel kurul üyeleri oldu!..
"Azizbahçe sürecinin" Fenerbahçe'nin başına neler getirdiğini, yaşayıp görüyoruz!.
Ve hâlâ görüyoruz ki, "Fenerbahçe genel kurul üyelerinin çoğunluğu" olanlardan ders almamışlar!..
"Ünalsaray sürecinin" Galatasaray'ın başına neler getireceğini de yaşayıp göreceğiz!..
Ve görmeye başladık ki, "Galatasaray genel kurul üyelerinin çoğunluğu", sarı-lacivertli camianın yaşadığı "Azizbahçe sürecinden" ders almamışlar ve "Ünalsaray sürecinin başladığının" da farkında değiller!..
Biz, sarı-kırmızılı camiaya anlatmaya devam edeceğiz:
Bir-iki gazetede çıkan "3-5 satırlık" bir haber, doğru mu, değil mi; merak eden yok, "doğruysa" neden, "değilse" bu haber nereden çıktı; "Galatasaray Disiplin Kurulu Başkan Yardımcısı, Galatasaray Divan Kurulu Başkanı'nı disiplin kuruluna verdi!.."
Gene "aynı" büyüklükte (!)" bir başka haber, doğru mu, değil mi; "doğru ise" neden, "değilse" bu haber nereden çıktı; "Galatasaray'ın eski başkan yardımcısı Adnan Öztürk, Galatasaray Kulübü üyesi olan Galatasaray Adası işletmecisini Disiplin Kurulu'na şikâyet etti ve ihracını istedi."
Anlı ve de şanlı spor basınımız ilgilenmiyor; ben "biraz" açayım:
Yıllardan beri, Galatasaray Adası, "bu işletmecinin elinde" mahkemelerden, yıkım kararlarından yakasını kurtaramayarak, "yasal olmayan" bir "büyütülme süreci" yaşıyor ve de "Galatasaray'a ödediği komik bir kira ile" dillere destan oluyor; "eksperlerin biçtiği dolar olarak 6 sıfırlı" kira bedelinin nerede ise 5 sıfırlı 7/8'de birine!..
Ve, Galatasaray Başkanı Ünal Aysal ile Galatasaray Vakfı Başkanı İnan Kıraç, "Galatasaray'ın başarılı yönetiminin tasfiye edildiği" genel kurul sırasında, bahçede "bu işletmeci ile kol kola dolaşıyor!.."
İnan Kıraç, "evladı gözü ile bakılan" Adnan Öztürk ile Galatasaray'daki yollarını ayırma bahasına, yöneticilere ve genel kurul üyelerine tavsiyede bulunuyor; "Bu işletmeciye destek için Başkanı destekleyin!.."
Yıllardan beri, "Galatasaray yönetimlerinde İnan Kıraç'ın temsilcisi" gözü ile bakılan Adnan Öztürk ise, "Arkasında kim olursa olsun, sonuna kadar gitmek üzere", bayrağı açıyor ve "Gerekirse bu peşkeş çekmenin hesabını mahkemelerde verirler" diyor, diyor da, nerede benim anlı şanlı spor medyam?..
Hele hele, genel kuruldan bu yana "söylenen ve hatta yazılan" ama yalanlanmayan bir başka iddia var ki, çok şey ifade ediyor ; "Galatasaray genel kurulundan önce, 300'e yakın genel kurul üyesinin aidatları toplu olarak ödendi, ödeyen de Ada'nın işletmecisi idi!.."
"Doğru mu, değil mi"; bunu araştırmak, "doğru ise" nedenini ortaya koymak, "değilse", iddianın yalan olduğunu haberleştirmek, spor basınının görevi değil mi?..
Adnan Öztürk'ün "zehir zemberek" son açıklamaları, "Fatih Terim krizinde" Abdürrahim Albayrak'ın "doğrudan Ünal Aysal'ı suçlayan sözleri" ve nihayet bizzat Fatih Hoca'nın "Birilerini rahatlatmak için imza atmam" demesinin, "sızdırılan haberler" ithamının arkasındaki gerçekler, kimi, kimleri işaret ediyor; ne arayan var, ne soran!..
Ama, "acı tablo" ortada!..
Son söz; "kurumsallaşma" demek, "Galatasaray'ın Ünalsaray hâline gelmesi" mi demek; tez elden düşünmeli, hem de çok iyi düşünmeli Galatasaraylılar!..