0-5’in dünü, bugünü, yarını…

İki örümcek tavanda dolaşıyordu. Biri, ötekine dedi ki; “Şu insanlara şaşıyorum, bunca masrafa girip tavan yapıyorlar, avizelerle süslüyorlar, aydınlatıyorlar, sonra da yerde dolaşıyorlar…”

 

İşte sezon başından beri, kamplarda, hazırlık ve Süper Kupa maçlarında Galatasaray futbol takımı ve işte Galatasaray yönetimi…

 

Bitmedi… Bir filozof demiş ki; “İnsanlarla kuşlar aynı tabiata sahiptirler; ağızlarını açmadıkları sürece başları belaya girmez!”

 

Dursun Özbek ve Okan Buruk, “filozofun ne kadar haklı olduğunu göstermek için” sezon başından beri durmadan konuşup duruyorlar ve işte sonuç; 0-5!

 

Çok açık görülüyor ki, “Transferi ben yapacağım” diyen Dursun Başkan başta, Metin Öztürklü, İbrahim Hatipoğlu+2 transfer ekipli 4’lü, bir Erden Timur etmedi… Okan Buruk’un “bir bek bir orta saha” talebi iki ayda karşılanamadı…  Dahası kapıya kadar getirilmiş “Rafa Silva” için Fenerbahçe ile kapışıldı, başarılamadı, masadan kalkılarak Portekizli Beşiktaş’a kaptırıldı…

 

Rafa Silva da, “Süper Kupa maçında, Beşiktaş’ın 5-0’lık tarihî galibiyetinin İmmobile ile birlikte ‘saha içi’ mimarı” oldu.

 

Evet, “Beşiktaş için tarihî galibiyet, Galatasaray için tarihî mağlubiyet!”

 

Beşiktaş tarihi…

 

Siyah-beyazlı ekip Galatasaray’a karşı en farklı galibiyetlerini 17 Mart 1933 ve 29 Aralık 1940’ta 5-0’lık skorlarla elde etmişti…

 

1933… Başkan; Emin Şükrü Kunt, hoca; İmre Zinger...

 

1940… Başkan; Yusuf Ziya Erdem, hoca; Refik Osman Top…

 

2024… Başkan; Hasan Arat, hoca; Giovanni van Bronckhorst…

 

Ve de Galatasaray tarihi…

 

1933… Başkan; Ali Haydar Barşal, hoca; Syd Puddefoot…

 

1940… Başkan; Tevfik Ali Çınar, hoca; Hans Baar…

 

2024… Başkan; Dursun Özbek, hoca; Okan Buruk…

 

Tarihe “böyle” de geçtiniz, Dursun Başkan ve Okan Hoca… Unutulmayacaksınız…

 

Okan Hoca’m, “25. şampiyonluk / 5. yıldız / Şampiyonlar Ligi” hedefli Galatasaray ilk 11’i için, sezon başından beri “iki futbolcu istedin; bir bek ve bir de Toreira’nın yanına orta saha adamı…”

 

Özbek, Hatipoğlu+2 ekibi kamplara yetiştiremedi. Onları hep korudun… 

 

Ama “5-0’lık ‘tarihî’ Süper Kupa hezimeti gelince…

 

Dikkat et, “Bu eleştiriler haksız, ne acele ediliyor; iki yıl şampiyon olan oturmuş takım var, Süper Kupa’nın da favorisidir” diyerek, “senin de koruduğun yöneticilerin TV ekranlarında ve spor sayfalarında savunuculuğunu” yapanlar, eleştiri hedefine “Seni” koydular, insafsızca…

 

Kapı kapı dolaşanlara, “kulüp pintiliği” yapıp “iki ana eksiği kamplara yetiştiremeyenlere” dokunmadılar…

 

Sen “Oyuncularımla da konuştum. Hepimizin utanması gerekiyor bence. Güçlü bir takımız ayağa kalkarız.

 

Şampiyonluk yolunda en büyük aday biziz” dedin…

 

Yapabilirsin… Tabii, Dursun Başkan, uyanabilir ve Florya’daki “ağabey eksiğini” tamamlayabilirse…