Acı tablo ve sorumluları…

A -
A +

Önce Trabzonspor UEFA Konferans Ligi’nden Play-Off Turu’nda İsviçre temsilcisi St. Gallen’e penaltılarla elenerek Avrupa’ya veda etti.

 

Sonrası… Galatasaray’ımızla, Fenerbahçe’mizle, Beşiktaş’ımızla, Başakşehir’imizle hafta ortasında oynadığımız “Avrupa kupası” maçlarında “tek galibiyet” bile alamadık; iki beraberlik, iki mağlubiyet!..
Dört maçta, 2-2/1-1/1-3 /1-2’lik sonuçlarla 5 gol atabildik, 8 gol yedik…

 

Tablo “bu” iken, kulüplerimizi yönetenler ne yapıyor; başkanları, teknik direktörleri, hatta “bazı” futbolcuları ile “sosyali ile beraber” medyada “birbirlerini, hakemleri yemek için” dillerinden geleni “insafın arkasına bile” koymuyorlar!..

 

İşte, son dört maçta, Türk hakemleri yoktu; ne oldu?..

 

 

Vah ki, vah!..

 

 

TV ekranlarında “teknik direktörleri koruyan” yorumcular var; çoğunluğu “eski” teknik direktörler!..

 

“Üç farka ulaştığı Kasımpaşa maçında beraberliğe yakalandıktan” hemen sonra, “Letonya’da da 2 farka ulaştıktan sonra, gene beraberliğe yakalanan” bir Teknik Direktör ortada iken… “Baş sorumlu o değil, başkanların da, futbolcuların da rolleri, sorumlulukları var, bu sonuçlarda” diye savunmaya kalkışanları seyrettik ve dinledik perşembe gecesi TV ekranlarında…

 

Daha ne yapsın başkanlar, yöneticiler, “sadece kulüplerinin değil, Türk futbol tarihinin ‘en pahalı kadrolarını kurarak’ kariyerlerini dünyanın kabul ettiği yıldızları bile getirmişler” ve de sezonun yarısına gelinmiş; oynanan futbol ortada!..

 

 

İşte gerçek!..

 

 

Evet, futbolumuzun bu duruma düşmesinin baş sebeplerinden biri; kondisyon zafiyeti… Futbolcularımız, Edirne’den ötedeki takımların futbolcuları kadar koşamıyor…

 

Şampiyon Galatasaray’ın “açık farkla kazanacağına inanılan” maçta, futbolcularımızın “kendi” ceza sahalarının önünde, “al-ver, dahası sonunda da kaleciye ver” paslaşmalarıyla “90 dakikanın kaç dakikasını çöpe attıklarını”, maçın görüntülerinden bir inceleyin! Ve de bundan sonra, “Hakem 8 dakika uzatmalıydı, 4 dakika uzattı” diye ağlamayın!..

 

Hocalarının “Yoruluyorlar” dediği futbolcularımız, anlaşılıyor ki, “yorulmamak için” bu yolu bulmuşlar, “al-verler ile yorulmayı” azaltıyorlar; hocaları da seyrediyor!

 

Adamlar “İki kişiyle Galatasaray defansını perişan eden golleri atar, dahası attıklarından fazla gol fırsatını kullanamazken”, şampiyon takımımızın “uzatmalarıyla beraber ikinci yarıda “doğru dürüst bir gol fırsatı” bile yok!..

 

Üst üste iki maçta “toplam “5-0’dan 5-5’e gelinmesinin baş sorumlusu elbette eleştirilecektir. 
Okan Buruk, tribünlerden gelecek “istifa” isteklerine kulak verip, “aslına dönme” adımlarını atmaya “hemen” başlamalıdır!..

 

 

ŞAKA!

 

 

Fenerbahçe ve Beşiktaş başkanları, “resmen değil” ama “alenen” el ele vererek “Galatasaray’a karşı” cephe oluşturdular…

 

Tamam da, o cephe, “Fenerbahçe-Beşiktaş kadınlar basketbol maçında” nasıl darmadağın oldu?..
Maç salonunda çıkan, tribünlerin boşaltılmasına, maçın ertelenmesine sebep olan olayların tribünlerdeki tarafları kimlerdi; ne oldu FB-BJK birliği?..

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Köln den Murat 5 Ekim 2024 13:28

FB ve BJK neden GSya karşı cephe oluşturdular biliyor musunuz? İşte Acun Ilıcalın basın toplantısı. Bu neyi gösteriyor? GS bu sezonda şampiyon olup 5. yıldızı takarsa, artık kimse durduramaz GSyı, alıp başını gider. Bayern Münih bini 10 yıl üst üste seriye bağlar. Bunu çok iyi biliyorlar.