Aciz kötüyü yenemez!..

A -
A +

"Balık baştan kokar" diye başlayacaktım yazıya ama Galatasaray-Fenerbahçe derbisinde görüldüğü gibi; "koku balığın kuyruğuna kadar gelmiş"; yani tamamı kokmuş!.. İşte "acı" tablo: "Var mı, yok mu" kimsenin bilmediği bir Futbol Federasyonu Başkanı!.. O "Federasyon Başkanı'nın seçmediği" ama Futbol Kanunu'ndaki "büyük açık" yüzünden "kucağında bulduğu" bir Federasyon Heyeti, Merkez Hakem Komitesi, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, Tahkim Kurulu, Hukuk Kurulu ve diğer kurullar!.. Mesela, bütün futbol camiası iyi biliyor ki, "başkanı dahil", Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim'e "Ne yapıyorsun arkadaş" diyebilecek "cesarette ve cesamette" bir tane üyesi olmayan bir Federasyon!.. Mesela, "Hakemlerinize hakaret ettim" diye bar bar bağıran, "hiçbir şey yapılmayıp, olay örtbas edilince", bu defa hem de protokol tribününde "ne hakem, ne federasyon bırakan", dahası "kovulmaktan beter ettiği" Futbol Federasyonu Başkan Vekilinin "tribünden sessiz sedasız kaçışını" gülerek seyreden "uslu" yöneticiyi, "Kemal Dinçer'in" anlı ve de şanlı "gözlemci ve temsilcilerinin yazdığı" eften püften raporlarla "Ceza kuruluna bile veremeyen" bir Federasyon!.. (Vatan Gazetesi'nin ne Federasyon, ne de ilgili kulüp tarafından yalanlanan haberi) "Hırs ve kin dolu" bir çizgide yürüdüğü yaygın kanı hâline gelen bir başkana "hâlâ" teslim edilmeye devam edilen, "işler kötü gittikçe panikleyen", bu yüzden "iş başında kalabilmek için" hakemlere verdikleri talimatları "eyyam çizgisinde ters yüz eden" bir Merkez Hakem Komitesine sahip bir Federasyon!.. Ortada "böyle" bir Federasyon, "böyle" bir MHK varken, bu görüntülerin "saha içlerine aksetmemesi" mümkün mü?.. Üstelik, "kötü" niyetli başkanlar ve yöneticiler, "kötü" niyetli hocalar, "kötü" niyetli futbolcular!.. Bunların ortasında, "daha maçın başında yardımcı hakemine söylenmedik söz bırakmayan" Sabri gibi her maçta "kötünün de kötü niyetlisi olduğu" artık sağır sultanın bile kabul ettiği bir oyuncuya "kart göstermek yerine, elini omzuna koyup, nasihat etmeye kalkışacak kadar saf ve iyi niyetli" bir hakem!.. Elbette ki "böyle" bir hakemi görünce, "Türkiye'den kaçmak için fırsat kollayan", dahası "kötü niyetli" bir başka futbolcu, Lugano efendi, fırsatı kaçırır mı?.. Gene hafta içinde Vatan Gazetesi'nin "yalanlanmayan" bir başka haberine göre, yöneticilerinden, "Tahrik edin, sinirlendirin, olaylar çıksın, Galatasaray'ın sahası kapansın" diye "özel talimatlar aldıkları" iddia edilen Fenerbahçeli futbolcuların Emre başta, yaptıklarına misli ile karşılık verecek kadar "kötü niyetli" futbolcularla dolu bir Galatasaray da sahada olunca, işte "olacağı" buydu!.. Düşünün; "milli takım kalecisi" ve maçtan sonra "herkese ahlâk dersi veren" Volkan'ın, tribünlere karşı gerçekleştirdiği "tüyler ürpertici" ve "ahlâk dışı" pandomim, eften püften çatı çökse ve "bir facia yaşansa", nereye kadar varacaktı?.. Ya, "başkan" Adnan Polat'ın "hedef tahtasından kendisini ve yönetimini çekip", Federasyonu "Fenerbahçe ve Galatasaray'ı beraberce şampiyonluk mücadelesinden düşürmek" iddiasıyla hedefe oturtmaya çalışması, tam bir "yönetim aczi" değil de, nedir?!.. Sen, "bunca zamandır", böyle bir takımı "omuzlayacak" bir hoca getirme, "bu takımı saha içinde toparlayabilecek" bir kaptan bulma, "nedendir bilinmez" o takımı "bunca başarısızlığa rağmen" hâlâ kerameti kendinden menkûl Adnan Sezgin'e teslim etmeye devam et, sıkışınca "onu gölgeye çekip", tribün fanatizminden gelen Haldun Üstünel'i öne çıkar, sonra da "bunlar olunca", çık Federasyonu suçlayacak "komplo teorilerini", birbiriyle çelişse de, art arda üret!.. Daha dün "Galatasaray'a karşı Federasyon'un olumsuz tutumunun ardında Fenerbahçe var" demeye getirirken, şimdi olayların paniği içinde, "Fenerbahçe ile beraber Galatasaray'ı düşürdüler" gülünçlüğüne sarıl, "hangisine inanalım" sevgili Polat; bu nasıl başkanlık?.. Sayenizde "Türk futbolunun gelmiş geçmiş en pahalı, en alternatifli, en geniş ve yıldızlarla dolu kadrosu", bakın ne hâle geldi?.. Hiç olmazsa, susun bari, kendinizi ve Galatasaray'ı daha da komik durumlara düşürmeyin!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.