Yazıma bir soru ile başlayacağım; “Herhangi bir sezonda, Süper Lig’in bir sürecinde “Galatasaray: 3 - Kasımpaşa: 3” sonucuyla biten bir maç için “sürpriz” diyebilir miyiz?..”
Elbette “diyeceğimiz” günler de olabilir, “demeyebileceğimiz” günler de...
Ama maç, “25’inci şampiyonluk / beşinci yıldız” kovalayan Galatasaray, 3-0 öne geçtikten sonra maç 3-3 bitmişse, işte o zaman “sürpriz” demekten de öte, rahat rahat “Galatasaray’a büyük şok” diyebiliriz.
Birçok gazete ve birçok yorumcu da “maça ve yorumlarına bu başlığı” attı, zaten…
Zira, sahaya çıkan Galatasaray’ın “bu sonuçla biten maç” sırasındaki kadrosunun değeri 280 milyon avro idi!.. Üstelik Okan Buruk, “takımı bu maçı kazanılabilseydi”, Süper Lig’in “ilk yedi maçını kazanmış tek hoca olarak” Galatasaray tarihine geçecekti; geçemedi…
Amma… Galatasaray tarihine, “üç farklı öne geçtikten sonra, maçı beraberlikle bitiren ‘ikinci hoca’ olarak” geçti. Tam 41 yıl önce 1982-83 sezonundaki hocası, yanlış hatırlamıyorsam Özkan Sümer, “Ali Sami Yen Stadı’nda oynanan” Fenerbahçe maçında “takımı üç farkla 4-1 öne geçtikten sonra, maçın 4-4 bitmesini” önleyememişti!..
O maçta Galatasaray’ın rakibi Fenerbahçe idi, bu maçta ise Kasımpaşa… Bu iki maçtaki rakiplerin “ev sahibi takım ile ‘o günkü ve bugünkü kadro değerlerini’ karşılaştırdığımızda’ ortaya çıkacak fark tablosundaki” büyük eşitsizlik de ortada… Okan Hoca, ilk yarının son 10 dakikasını ve de ikinci yarıyı seyrederken, anlaşılıyor ki, “Geliyorum” diyen Kasımpaşa gollerini sezememiş…
Rakip orta sahayı fethederken… Defans büyük açıklar verir ve toparlanamazken… “üç puanı kurtaracak, 15-20 dakikalık bir Sanchez ya da bir Torreira takviyesini, evet, bir tanesini bile ‘yorulmasınlar, sakatlanmasınlar’ diye perşembe gecesi Letonya takımı ile oynanacak UEFA Avrupa Ligi maçına saklayıp” yapmayarak… Rakibine bir puanı hediye etti ve iki puanı kaybetti.
“Hediye” sadece “maç devam etse üç puanı hak edecek” Kasımpaşa’ya mıydı; “şampiyonluk yarışındaki rakipleri” Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor da, yedinci hafta maçlarını kazanarak, “iki puanlık hediyelerini” aldılar ve Okan Hoca’ya teşekkür ettiler!..
Okan Hoca, anlaşılıyordu ki, “son iki şampiyonluğunda, ‘Fenerbahçe’nin kendi sahasında Sivasspor’a karşı kaybettiği puanların büyük rolünü” unutmuştu; kaybettiği bu iki puanı “belki” de gün gelecek çok arayacaktı…
Rakiplerin, yorumcuların ve daha önemlisi kendi camiasının, taraftarının “Bu Galatasaray puan kaybetmez” diye düşünmeye başladığı bir sırada, “3-0’dan göz göre göre puan kaybetmenin”, bundan sonrasını nasıl etkileyeceğini, bilmem ki “şimdi” düşünüyor mudur?..
Bana kalırsa, bugünden düşünmeye başlamalıdır, zira yarınlarda düşünebileceği günler gelecektir!.. “Ben” megalomanisi teknik direktörlerin en büyük zaafıdır ve rakiplerine “hayal bile edemeyecekleri” fırsatları verir.
Okan dan Galatasaray'a hoca olmaz kovulması lazım tez zamanda diye yazdım ve yazıyorum da ama kalemşörleri "vay efendim iki sezondur şampiyon yaptı" diye vıdı vıdı ediyorlar. Geçmişteki başarıları beni ilgilendirmiyor o geçmiş de kaldı ben bugüne bakıyorum ve Okan dan Galatasaray'a hoca olmaz.