Akıllar başa alınmalı, ama nasıl?..

A -
A +

Futbol Genel Kurulu'nu olağanüstü toplayacak olan imzalar "nihayet" tamamlandı, şimdi "bürokratik" eksikler bitirilecek ve Futbol Federasyonu da toplantı tarihini tespit ve ilân edecek!.. Bu 22 kelimelik cümlenin ifade ettiği olay, keşke bu cümledeki kadar basit ve normal olabilse idi!.. Ama iş çığırından çıktı, 22 kelime ile değil, belki de 22.000 kelime ile bile ifade edilemeyecek boyutlara ulaştı!.. Spor!.. Futbol!.. Özerklik!.. Hakaret!.. Kavga!.. Siyaset!.. Belediyeler!.. Bürokratlar!.. Baskı!.. Tehdit!.. Döneklik!.. Bölünme!.. Parçalanma!.. Kan davası!.. Rezalet!.. Felâket!.. Kaos!.. Ne oluyor?.. Türk Futbolu'nda iktidar hesaplaşması yapılıyor!.. Özerklik pas pas edildi!.. İşin içine, devletin spor bürokratları, bahis oyunları bürokratları dahi "boğazlarına kadar" sokuldu!.. Ve nihayet, bazıları için "beklenen gün" geldi; daha dün "Halûk Ulusoy'u desteklemek adamlığımın gereğidir" diyen bir zatın, "imzaların toplanması tamamladı ve toplantı talebi federasyona iletildi" açıklamasını yaptığı basın toplantısını TV'den izlerken, yüz mimiklerine baktım; adeta "şöyle "der gibiydi: "Halûk Ulusoy'u yemek adamlığımın gereğidir!.." Ulusoy, yenir mi, yenmez mi, bekleyip göreceğiz!.. Türk Futbolu'nu "mafya ve onun adamı teslim almak üzere iken" kelle koltukta karşı çıkıp, "silâhların gölgesinde" federasyon başkanlığı koltuğuna oturan Halûk Ulusoy'un "tanklarıyla toplarıyla adeta topyekûn üzerine çullanan" cepheye karşı "tuttuğu mevzileri" kolay teslim edeceğini sanmıyorum. Sonuna kadar mücadele edecek ve sonunda "yenilse bile", dostuna düşmanına dedirtecektir ki; "Galip sayılır bu yolda mağlûp!.." Şu ana kadar, Futbol Genel Kurulu satrancında hamleler hep "muhalif" kanattan geldi, henüz Ulusoy iktidarı "tek hamle" yapmadı!.. Siyaset artı belediyeler artı Aziz Yıldırım artı Özhan Canaydın cephesi Levent Kızıl eliyle "yapacağı hamleleri bitirdi", bütün kozlarını ortaya koydu!.. Şimdi sıra Ulusoy'da!.. Bakalım Başkan'dan hangi hamleler gelecek?.. Temenni ediyorum ki, futbolumuza bugüne kadar büyük zararlar veren bu kavga, Ulusoy'un yapacağı hamleler sırasında daha da çirkinleşmesin!.. İnsanların yarınlarda "birbirlerinin yüzüne bakacak" ve de "el sıkışacak" kadar "kirlenmemiş ve kirletilmemiş" küçük de olsa "bir tarafları", mesela "vicdanlarında birer avuçluk yer" kalsın!.. Kavga "tırmandırılarak" sürdürülür, "ortak akılda uzlaşma sağlanamaz" ve genel kurul da bu hava içinde yapılırsa, bilinmelidir ki, seçilecek olan başkan ve yeni federasyon, hem de "fitili o genel kuruldaki oy sayımı bittiği anda ateşlenmiş" bir bombanın üzerine oturarak görev yapmaya başlayacaktır!.. Hakem kurullarıyla, Disiplin kurullarıyla, Tahkim kurullarıyla!.. Diyelim ki seçimi "Ulusoy karşıtları kazandı"; bu defa "çark tersine dönecek" ve "seçilecek yönetime oy vermemiş kulüpler" her kararda, medyadaki sempatizanlarıyla ve kalemşorlarıyla ortaya dökülecek ve yaygarayı basacaktır; "İşte bizi cezalandırıyorlar, hani adalet istiyorlardı?.." Mesela, bugün "Fenerbahçe 7 puan önde puan cetvelinin başına oturmuşken" bile, "Fenerbahçe'ye haksızlık yapılıyor" diye bas bas bağıran Fenerbahçeli yazar çizerler, yorumcular, "o gün gelince" bu defa "Federasyonun ne kadar adil olduğunu" ballandıra ballandıra anlatacaklardır; hey gidi dünya hey!.. Ben işin "hem komik ve hem dramatik" bir başka tarafını da yazayım: Bir zamanlar Faruk Süren, Ali Şen'in peşinden sürüklenmiş ve yıllarca onun gölgesinde kalmıştı, şimdi Özhan Canaydın elinde feneri, Levent Kızıl ile kol kola, yıllardır Halûk Ulusoy'a "savaş ilân etmiş olan" ve "onu devirmeye ant içmiş olan" Aziz Yıldırım'ın yolunu aydınlatıyor; Galatasaraylılar başkanlarıyla iftihar edebilirler!.. > OCALU boşluk yorumunu yaz Turkcell, Telsim, Avea 2866'ya gönder (4 SMS/ 8 Kontör)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.