Akıllı Ortega!..

A -
A +

Bizim yöneticilerimiz "amatör olduğu sürece", Avrupa'dan, Güney Amerika'dan, hatta Asya ve hatta hatta Afrika'dan gelen futbolcuların "en aptalı" bile "akıllı olur", çıkar!.. Hele hele, o futbolcuların ve menecerlerin arasında "cin gibiler" oldu mu, varın gerisini hesap edin, siz!.. İşte "bu tespitimle ilgili" son örnek; Ortega!.. Geçen sezon "şampiyonluk yarışında hüsrana uğrayan ve üçüncü yıldızı en büyük rakibine kaptıran, Şampiyonlar Ligi'nde de sıfır çeken" Fenerbahçe'nin "çok iddialı" başkanını bağladıktan ve "garantiye aldıktan sonra", şimdi ne yapıyor, Arjantinli? "!Daha iyi" bir kulüp arıyor, meneceri İngiltere'de geziniyor, hele Dünya Kupası maçlarından önce "Fenerbahçe için imza atmazsa" ve de Arjantin "Kupada başarılı olursa", hele hele "şampiyon da olursa"fiyatının nerelere kadar çıkabileceğini tahmin ederek, işi oyalıyor!.. Nasılsa; "Fenerbahçe garanti!.." Nasılsa; "Fenerbahçe'nin iddialı başkanı angaje olmuş!.." Nasılsa; "Fenerbahçe'nin iddialı başkanı camiasına söz vermiş!.." Arjantin "ilk turda elense" de, Ortega "döküm döküm dökülse" de, hatta "dönüp kimse yüzüne bakmasa" da, nasılsa "İstanbul'a, Türkiye'ye krallar gibi geleceğini ve karşılanacağını, el üstünde tutulacağını" biliyor!.. Doğrusu ya, dünyanın hiç bir yerinde adama böylesine bir "ekmekli kadayıf" ikram etmezler!.. Ama "biz ederiz!.." Yıllardan beri ediyoruz!.. Sadece Fenerbahçemiz'le mi? Hayır... Hayır... Beşiktaşımız'la da... Galatasarayımız'la da... Trabzonsporumuz'la da... Diğer kulüplerimizle de.. Bre aman! Hiç mi, "profesyonel düşünen" yöneticimiz yok? Hiç mi, "Ya Dünya Kupası'ndan önce imzayı atarsın ya da alternatifin hazır, Dünya Kupası'nın başladığı gün imzayı attırırım, sen de kendine kulüp ararsın" diyecek bir başkanımız yok? "Dünyada kaleci kalmamış gibi", Galatasaray'ın anlaştığı Mondragon'un peşine düşmek, Metz Kulübü'ne açıktan 1 milyon dolardan fazla kazandırmak, kendi camiasının gözünde küçük düşmek Beşiktaş'taki "amatör kafaları" işaret ediyor!.. İşin bu duruma geleceğini baştan hesaplamayarak, "ipe un seren" ama ancak "son dakikada bir milyon dolarlık bir fazlalıkla meseleyi çözebilen" Galatasaraylı yöneticilerin "profesyonellik anlamında" onlardan çok farkı var mı? Garip ama bir gerçek daha var; "kulüplerin vergi borçları için hükümete yalvar yakar olan" bu kafadaki başkanlara ve yöneticilere bir bakan da çıkıp "önce amatörlükten kurtulun, tam bir profesyonel olun, kulübünüzü müessese haline getirin, ondan sonra bize gelin" diyemiyor!.. "Düşürülecek ve ödenmeyecek vergiler sebebiyle" kulüplerin kasasında kalacak paralar ne olacak? Har vurup harman savuran yöneticiler için "yeni hovardalık kaynağı!.." Nasılsa "benim milletim kuzu; bunu da hazmeder!.." ocaluluc@beko.net

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.