Akzambak ve Asena!..

A -
A +

Şimdi bu iki ismin kim olduğunu eskiler hatırlasa da gençler bilmez. İkisi de aramızdan ayrılmış. Ama vefatlarıyla ilgili 
iki satır ara ki bulasın!..

Sevgili kardeşim Hıncal Uluç yazmasa, duymayacaktım; Mehmet Akzambak ve Armağan Asena vefat etmişler!..
Basınımızın "ne kadar vefalı olduğu" ortada değil mi?..
Şimdi "başka bir şey yazmadan burada dursam" elbette "biz yaştakiler" onların kim olduğunu bilecekler, ama ya "bizlerden çok genç olanlar" ne yapacaklar?..
İnternet'e girecekler, girecekler, ama "nerede" arayacaklar?..
İpucu versem ve desem ki; "Armağan Asena Ankara basketbolunun efsanelerindendi, bir zamanlar!.."
Hemen tıklayacaklar, Basketbol Federasyonu'nun sitesini; oraya bakacaklar; vah ki, ne vah!..
Değil "Armağan Asena'nın kim olduğunu", onun vefatıyla ilgili "birkaç satırlık haberi" bile bulamayacaklar!.. 
Ya Mehmet Akzambak?..
Türk emniyetinin "bir zamanlar en değerli" şeflerindendi, Genel Müdür Yardımcılığı'nda "trafik konusunda ülkenin çağdaşlaşması için" elinden geleni yapan bir Emniyet Müdürüydü!..
Tıklayın bakalım; Emniyet Genel Müdürlüğü Sitesi'ni, Akzambak'ın "vefatını, kim olduğunu yazan" birkaç satırlık haber var mı; ama "2013 yılı (Evet yanlış yazmadım, 2013 yılı) Eylülünün "Kars Emniyeti öğrencileri ödüllendirdi" haberi hâlâ duruyor, sitede!..
Bitmedi; rahmetli Mehmet Akzambak, rahmetli emekli Kurmay Albay Turhan Yavçan ile beraber "Türk güreşini kebapçı dükkânlarından kurtaran, bilimsel spor eğitimi yapmış Muharrem Atik gibi hocaların eline teslim eden" iki "çağdaş ve değerli" spor yöneticisinden biriydi.
Bu üçlü Turhan Yavçan'ın başkanlığında 1971 İzmir Akdeniz Oyunları'nda "serbest güreşte 10 altın madalyanın 10'unu da Türkiye'ye getirerek", Türk güreşinde "bilimsel, yeni, çağdaş" bir kapıyı açmışlardı!..
Ne var ki, ne Spor Genel Müdürlüğü'nün sitesinde, ne de Güreş Federasyonu'nun sitesinde "tek satır haber vardı", onun vefatıyla ilgili!..
Dahası, Güreş Federasyonu'nun sitesinde "Güreş Federasyonu başkanlığı yapmış olanların" listesi de yoktu; anlayın gerisini!..
İlave edeyim; "Spor Genel Müdürlüğü" sitesinde de "Genel müdürler listesi" yok; olacak şey mi?..
Vah ki, ne vah ve de ne vefa ama?..
Bakınız, sayın bakanlarımızdan bir ricam olacak; lütfen genel müdürlüklerinizin ve de o genel müdürlüklere bağlı "önemli" kuruluşların sitelerini devamlı denetletiniz; göreceksiniz ne eksikler, ne hatalar, olduğunu!..
Akzambak için "birkaç paragraf" açtım, döneyim rahmetli Armağan Asena'ya!..
Taa 1950'li yılların ikinci yarısıydı; Ankara'da "önce Mülkiye-Harbiye rekabeti" vardı, basketbolda!..
Sonra da 60'larda "Kolej" katıldı bu ikiliye; Kolej'in koçuydu Armağan Asena!..
Ve bu üçlü ve güçlü ekip, İstanbul'un büyüklerine kafa tutacak bir "Ankara basketbolu" oluşturmuşlardı!..
Rahmetli Asena, mesela bugünün "en ünlü" Türk koçu (Milli Takım'ın da koçu" Ergin Ataman'ın tam tersiydi. Elinde, Galatasaray gibi, "güçlü ve kolektif  basketbola uyacak" bir ekip olduğu hâlde "Sallabol'a bel bağlamış" Ataman'dan yarım asır önce, "takımına basketbol oynatan, basketbolun her türlü güzelliğini salonlara getiren" bir koç; Türk basketboluna onca milli ve yıldız basketbolcu kazandıran bir koç!..
Akzambak'ı ve Asena'yı yazmak, onları alkışlamak, onlarla dostluk etmek, bizler için hayat boyu gönlümüze taktığımız onur halkalarıydı; nur içinde yatsınlar!..

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.