Her şey "onların" emrinde ya da herkes "onların" gözlerinin içine bakıyor!.... Paralar... Krediler... İmkânlar... Milyonlarca taraftar... Onbinlerce, yüzbinlerce seyirci... Aslan payları... Futbol medyası... Özel sayfalar ve özel ekranlar... Özel yazarlar... Özel yorumcular... Bol şakşakçılar...Teşkilat... Federasyon... "Onlar"; üst kattakiler!.. "Ötekiler" üvey evlât; herkes için, her şey için... "Ötekiler"; alt kattakiler!.. Şimdi "Avrupa maçlarındaki" ilk tabloya bakınız: "Üst kattakiler" için "acıklı" bir durum; biri hiç yok, öteki ikisi ise iki maçta iki mağlûbiyet ve "sıfır" puan!.. "Alt kattakiler" için "anlamlı" bir durum; dört maçta iki galibiyet, bir beraberlik, bir mağlûbiyet ve 7 puan!.. Şimdi çıkıp diyecekler olacaktır ki; "Üst kattakilerin rakipleri ile alt kattakilerin rakipleri bir mi?" "İmkân, destek, kollama ve kayırma" kefesini göz önüne alırsak, bilinmelidir ki; "Üst kattakilerin rakipleriyle dengesi, alt kattakilerin rakipleriyle dengesinden çok daha iyidir" ve çok daha adildir!.. Öyleyse, "alt kattakilerin başarısı", kim ne derse desin, kim ne söylerse söylesin "üst kattakilere göre" daha büyük bir anlam taşıyor ve daha fazla alkışlanmaya lâyık!.. "Üst kattakilerin imkânları", bir düşünelim "alt kattakilerin elinde olsa" ve de alt kattakiler, üst kattakiler kadar desteklense, kim bilir neler yaparlardı, neler yapacaklardı? "Ben dinleneyim, Trabzonspor dinlenmese de olur" diyebilen bir zihniyetin kapılarını aşındırdığı Futbol Federasyonu ve "onun kurulları" acaba "ellerini vicdanlarına koyup" bu açık ama acıklı tabloyu "kulüplerle, takımlarla ve takımların oyuncuları ile ilgili bir karar verirken" değerlendiriyor mu? Futbol Federasyonu'nun hakemleri, "düdüklerini çalarken", ellerini vicdanlarına koyup bu açık ama acı tabloyu düşünüyor mu? "Hakemler Fenerbahçe aleyhine yanlış düdük çalınca sabahlara kadar uyuyamıyorum" diyen, diyebilen bir Federasyon Başkanı'nın, "alt kattakilerin her hafta her maçta yenilen hakları için" yarım ağızla da olsa "benzer sözler söylediğini" duyan var mı? "Verilmeyen bir penaltı" için "Galatasaray'a arka çıkıp, hakemlere göz dağı veren" Merkez Hakem Komitesi Başkanı, acaba hangi gün, bir Gaziantep'in, bir Adanaspor'un, bir Samsunspor'un, bir Denizlispor'un ve diğerlerinin "verilmeyen penaltıları", hatta "sayılmayan düpedüz golleri için" böylesine "net" açıklamalar yaptı? Yükü alt kattakiler çekecek, her türlü imkânsızlıkla boğuşacak, ayakta kalmak için çırpınacak ama "üst kattakiler için" ezilmeye devam edecekler; öyle mi? Merak ediyorum; "bunca imkâna rağmen" sıkıştıklarında üst kattakilerin "her türlü yardımına koşan" hükümetler, bakanlar, spor teşkilâtları, federasyonlar, Adanaspor için, İstanbulspor için ne yapıyorlar? "Alt kattakilerin haklarını bir nebze korumaya çalıştığımız için", bizlere "Türk futbolunu İstanbul - Anadolu diye bölüyorsunuz" diye saldıran "üst kat şakşakçıları" iyi bilmeliler ki; "Biz hakları yendiğinde her zaman alt kattakilerin yanında olacağız!." Ve gene iyi bilmeliler ki; futbolumuzda "asıl bölücüler"; kendileridir!.