Anlayacaklar için sorular!..

"Mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var" sözü "sadece" padişahlara mı söylenmiştir, yoksa padişahların "günümüzdeki taklitçileri" için de söylenmesi doğru mudur?.. *** "Vakitsiz öten hindiyi keserler" sözü, acaba "hangi" futbolcunun kulağına küpe olmalıdır?.. *** En büyük rakibe hediye edilen şampiyonluk, Pandora'nın kutusunu mu açmıştır; "herkes" ile kavganın yerini, "kendi içinde" kavga almış ve herkesi de kurtarmış mıdır?.. *** "Adam gibi adam olmak", Bağdat viran olduktan sonra konuşmak mıdır?.. *** Fenerbahçeliler, "Bir kişiyi neredeyse azizlik mertebesine yükseltip, Fenerbahçe'nin de çok üstüne çıkaracak kadar" zıvanadan çıkan dalkavukların, kulüplerine, camialarına ve takımlarına ne kadar zarar verdiği anlamışlar mıdır?.. *** "Cumhuriyet içinde cumhuriyet" ilan ederek, üstelik "o cumhuriyetin başına bir de padişah oturmanın", kurulduğundan beri "ülkenin en sevilen takımı" unvanını "yakın zamana kadar" kimseye kaptırmayan Fenerbahçe'ye "neye mal olduğu" ve ülke sathına dalga dalga yayılan "Fenerbahçe antipatisinin hangi boyutlara ulaştığı" radyolardan gelen "Denizlispor golü" haberi ile "yurdun dört bir yanında" sevinçle ayaklara fırlayan insan sayısı ile doğru orantılı değil midir ve bu durum, Fenerbahçe'ye de, ülke futboluna da yazık etmek değil midir?.. *** "En büyük" olmak, "Aslan" gibi bir sembolleri varken, "Horoz'lanmak" ve de "Kanarya" gibi bir sembolleri varken "Hindi'lerle koşuşturmak" mıdır?.. *** "Herkes Haddini Bilecek" manşetinin üzerinden bir ay bile geçmeden "100 Yılın Rezaleti" manşetini atanlar, hem "hadlerini bilmediklerinin", hem de "yılın en büyük manşet rezaletine imza attıklarının" farkına ne zaman varacaklardır?.. *** "Bütün kupaları alacağız ve rekorlar kıracağız" derken, "son haftada şampiyonluğu vererek" bir ilki gerçekleştiren Fenerbahçe'nin, Galatasaray'ın "beş şampiyonluğunu görerek yıldız takan başkanı" unvanını kazanıp "bir başka ilke imza atan" Aziz Yıldırım, herkesi, her kurum ve kuruluşu küçük görmek konusunda "kendisine benzemekte yarışan" Nihat Özdemir - Mahmut Uslu - Murat Özaydınlı ile beraber, Denizli Stadı'nda Selçuk Dereli'nin çaldığı son düdükten sonra, hiç "ilâhi adaletin ne olduğunu" düşünmüşler midir?.. *** Şampiyonluk geldikten sonra Ali Sami Yen Stadı'nda tribünlere durmadan "Saat kaç" diye soranlar, "yıllar önce" Türkiye'de "asıl hedef" olarak gösterdikleri Şampiyonlar Ligi trenini "hiç olmazsa" bu defa "vaktinde" yakalayacaklar mıdır?.. *** Papermoon'da yemeği "Beşiktaş Başkanı" Yıldırım Demirören'den çok, "Denizlispor Başkanı" Ali İpek hak etmemiş midir; Adnan Polat "bu daveti" ne zaman yapacaktır?.. Hakan Şükür'ün "hem kaptan, hem ağabey, hem futbolcu" olarak Galatasaray için "neler ifade ettiği" ve alınan "şampiyonluk kupasındaki payının ne kadar olduğu" bütün açıklığıyla ortaya çıkarken, başta "Galatasaraylı" Doğan Koloğlu olmak üzere, onu "yok etmek" isteyenlerin ve "bir ara" yokedicilere uyan Gerets Hoca'nın "vicdanları" bugün biraz olsun sızlamakta mıdır? "Daum, Anelka ile sahaya çıkmaz ve de maçı dürüst bir hakem yönetirse, Fenerbahçe maçı 4 - 1 veya 5 - 1 kazanır" diyen futbol ulemaları oldukça ve Daum da "bu ulemaya kulak verecek" kadar eyyamcılık yaptıkça, "Fenerbahçe şampiyonluğu neden kaybetti" sorusunun cevabı ortada değil midir? "Fenerbahçelilerin en sevdiği" ve FIFA'nın UEFA'nın "en iyi Türk hakemi" dediği Selçuk Dereli'yi Denizlispor - Fenerbahçe maçına atayan bir Merkez Hakem Komitesi'ni ve bu komitenin üzerindeki Federasyonu "Fenerbahçe'nin şampiyonluğunun önünü kestiler" diye suçlamak kadar "komik" bir görüş var mıdır? ---------------------------------------------------------------------- Artık, "Yorgan gitti, kavga bitsin" demek ve bu yönde adımlar atarak, hiç olmazsa gelecek sezondan itibaren futbolumuzu ve fair- play'i kurtarma zamanı değil midir?..