Aslında gerçekler acıdır; zira dünya yıldızlarının transfer borsasında bonservis bedellerinin açılış fiyatları 100-150 milyon avrodur...
Trakya’nın çok sevilen ve çok söylenen türkülerindendir; “At martini de bre (Debreli) Hasan, dağlar inlesin!..”
Bu türkü, tam da “transfer aylarında ‘futbol’ basınımıza” çokça yakışır… Zira “Geldi, geliyor” diye ekranlarda söylenen, spor sayfalarında manşetlerde yazılan, dahası “Dünya yıldızı” diye damgalanan ama “bir türlü gelmeyen” futbolcularla “Avrupa, hatta dünya karmaları” kurulur… Taraftarlara da bol hayal kurdurulur!.. Sonrasında Avrupa kupalarında takımlarımız dökülürler ve UEFA’nın “son beş yılın puanlarıyla yaptığı” sıralamamada “ilk 50’de bile” yoklardır.
Manchester City’in 118.000 ile birinci, Bayern Münih’in 116.000 puan ile ikinci, Real Madrid’in 102.000 puanla üçüncü olduğu sıralamada, Başakşehir 29.000 puanla 51’inci, Galatasaray 23.500 puanla 59’uncu, Fenerbahçe 22.000 puanla 68’inci, Trabzonspor 11.500 puanla 110’üncü, Beşiktaş 9.000 puanla 109’uncudur…
Olimpiakos’un 33.000 puanla 48’inci sırada olduğunu da ilave edeyim…
Bu acı tablo konusunda “sus pus olan” bizler, futbol yazanlarımız, yorumlayanlarımız, “Türk Millî Takımı’nı “düştüğü kümeden çıkaran, UEFA sıralamasında 41’inciliğe yükselten” ve de “iki asıl golcüsü sakat olduğu hâlde, son oynadığı kritik maçları kazanarak Avrupa Şampiyonası final kapısını aralayan” millî takım hocasını ise yerden yere vurmayı görev sayarız…
Aslında “Türk futbolu ve kulüpleriyle ilgili” bu acı gerçeklerde, futbol medyamızın sorumluluğu büyüktür. Ve de bu sorumluluk, transfer aylarında, “Debreli Hasan” türküsü ile başlar, “kulüpçülük” koroları ile devam ve sonunda da UEFA meydanında Türk futbolunu mahcup eder!..
Evet, “aslında” gerçekler acıdır; zira “dünya yıldızlarının transfer borsasında bonservis bedellerinin açılış fiyatları” 100-150 milyon avrodur!..
Bizim ise “Dünya yıldızı” takdimli transfer haberlerimizde “Golcü geliyor” diye manşetlediğimiz futbolcuların arasında, “hatta” geçen sezon “oynadığı takımda 2 gol atmış, 1 asist yapmış olanlar” bile var…
Gelen “dünya yıldızı” golcüye bakın, siz!
Şimdi, “18 yaşındaki futbolcumuz” Arda Güler de “Real Madrid’e transfer olduğu haberleri” kesinleşirken, TV ekranlarında “çoğu eski teknik adam ve futbolcu olan yorumcularımız tarafından ‘Dünya yıldızı’ yapılıverdi; ‘20 milyon avroluk’ bonservis bedeli” ile...
Bu haberleri okuduğumuz ve yorumları dinlediğimiz saatlerde, TV ekranlarının alt yazılarında da bir haber vardı, İngiltere’den… Premier Lig’i geçen sezon 9’uncu bitiren Brentford, ligi 13’üncü bitiren Wolverhampton’dan bir stoper transfer etmişti ve bu transfer “kulübün transfer rekoru” olmuştu.
Alınan oyuncu Nathan Collins’ti ve bonservisine 26,8 milyon avro ödenmişti!..
Bu iki “transfer olayını” karşılaştırırsak, ortaya “garip” bir tablo çıkıyordu.
Bizim “Dünya yıldızımız”, hem de Real Madrid’e “20 milyon avroya giderken”, okuyucularımın çoğunun adını sanını bilmediği Brantford Kulübü, herhalde “çok okuyucumun adını sanını duymadığı” İrlandalı bir stoper için 26,8 milyon avro ödüyordu…
Elbette, Arda Güler, “iftihar edeceğimiz” bir değer… İnanıyorum ki, Real Madrid’deki futboluyla bir “Dünya yıldızı” olacak; “gerçek” bir dünya yıldızı…
“Olgunlaşmak” için değil, “doğrudan oynayacağı” bir dünya kulübüne gidiyor; başaracaktır…
Gönüllerimiz ve dualarımız onunla...