Beşiktaş, Samsun maçında yaptığı gibi "kendi kendini bir daha yakmazsa", yani "harakiri" yapmazsa, sezon sonunda açık ara şampiyon olacaktır!.. Zira, "ondan şampiyonluğu alacak rakibi yoktur!.." Beşiktaş'ın rakibi "kendisidir!." Ve... Tıpkı bir zamanlar Ali Şen'in, "başkanlığını yaptığı Fenerbahçe'nin en büyük rakibi olduğu gibi", Beşiktaş'ın "en büyük rakibi" de Sinan Engin - Lucescu ikilisidir!.. Şen, "herkesi küçümseyen, federasyonu ve hakem komitelerini istediği zaman değiştirebileceğini, hakemleri himaye altına aldığını" iddia eden açıklamaları ile başta Galatasaraylılar ve Beşiktaşlılar olmak üzere, bütün takımların taraftarlarını ve yöneticilerini, federasyonu ve komitelerini, daha da önemlisi hakemleri "hem kendisinin, hem de kulübünün karşısına itmişti!" Sonra sıraya "Galatasaray'ı ve kendisini aynı duruma düşüren" Fatih Terim girmiş, antipatik, agresif ve herkesi küçümseyen tavırları ve açıklamaları ile takımına da, kulübüne de büyük zararlar vermişti!.. Dikkat ediniz, şimdi "aynı küçümsemenin ve tavırların sahipleri" Sinan Engin ve Lucescu ikilisidir! Altını kalın çizgilerle çiziyorum; bu ikili, kısa sürede "Beşiktaş ve Galatasaray camialarını, taraftarlarını" birbirlerine düşman edecek her şeyi yaptılar; şimdi "Beşiktaş ve Fenerbahçe camialarını, taraftarlarını ve yönetimlerini birbirine düşman etmek için" her fırsatı kullanıyorlar ve ne yazık ki başarıyorlar!.. Yakında sıraya Anadolu takımları da girecek. Daha da kötüsü, Beşiktaşlı bazı yöneticiler de "bu senaryonun içinde rol alarak", Beşiktaş'ı, Galatasaray ve Fenerbahçe ile "düşman kardeş hâline getirmek için" adeta "özel gayret sarf ediyorlar!" Daha düne kadar "Fenerbahçe ile Galatasaray taraftarları ve camiaları arasında esen sert antipati rüzgârları", şu anda Beşiktaş ile Galatasaray ve Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında esiyor! Lucescu ve Sinan Engin'in herkesi küçümseyen sözleri, "kendilerini hiç ilgilendirmeyen konularda", üstelik durup dururken "Fenerbahçe'ye ve Galatasaray'a lâf atışları", bu takımların teknik adamları ve futbolcularıyla uğraşmaları, hatta bu kulüplerin yönetim ve başkanlarına dahi sataşmaları, tribünlere "fitili ateşlenmeye hazır bombalar koymakla eşdeğer hâle geldi!" Süleyman Seba, "başkanlığı döneminde", camiasını, kulübünü "bu tip kavgaların dışında tutmaya azami gayreti göstermiş" ve başarılı da olmuştu; ama maalesef ondan sonraki Beşiktaş yönetimleri "bu hususta hassas davranmadı", işleri oluruna bıraktı; sonuç ortada!.. Samsun'un ilk golünde, "Pancu'ya faul yapıldığını" iddia etmek, "futbol adına ne kadar haksızlık ise", hakemlerin suratına atılan kar toplarını da "kendi çocuklarıyla oynanan kar topu oyununa benzetmek" o kadar gülünç! "Bu zihniyet" sürdürülürse, çok değil "dünlerin" Türk sporunda "en sempatik, en sevimli, en barışçı, en centilmen ve en sportmen kulübü olan" Beşiktaş'ı, tıpkı Samsunspor maçında olduğu gibi beklemediği durumlara düşürmeye devam edecektir! "Beşiktaş'tan çok kendilerini düşünen" Sinan Engin'lere, Lucescu'lara, İlhan Mansız'lara, Zago'lara, Pancu'lara "yeni bir harakiri fırsatı ve imkânı verilmemeli", tedbiri hemen alınmalıdır! Samsunspor'un hocası, "sarı kartı olan" ve "sinirlenen" Brezilyalı Cesar'ı hemen oyundan alırken, Lucescu, "kırmızı görmüş boğalar gibi" rakiplerin üzerine koşan ve "doğrudan kırmızı kartlık hareketler yapacakları belli olan" İlhan Mansız'ların ve Pancu'ların "adeta "oyundan atılmalarını istemiş" ve seyretmiştir! "Beşiktaş Stadı'nda", her kötü sonuçtan sonra, "soyunma odalarına giden koridorlarda ve odaların önünde çıkan kargaşa ve kavgalarda" Sinan Engin'in bulunması ve her defasında "suçu rakiplere atması", Samsun maçından sonraki "provokasyon vardı" sözlerinin gerçeklerden ne kadar uzak olduğunun da en sağlam delilidir! Kararlarının "büyük çoğunluğu" doğru olan Cem Papila gibi bir hakemi suçlamadan önce, Beşiktaş yönetiminin, "kendi takımına, hocalarına ve futbolcularına ayna tutması gerekir!" Tutmazsa... İşte o zaman, "rakibi olmayan Beşiktaş", avucunun içine hapsettiği Süper Lig şampiyonluğunu, "hak etmeyen bir takıma hediye edecektir" ve Beşiktaş'a yazık olacaktır! Dikkat!..