Atletizmde cevap bekleyen soru; Paris’te “ne kadar” varız?

A -
A +

Şükür “Süper Lig bitti” ve “spora yakışmayacak iddiaların, iftiraların, ithamların havada uçuştuğu ve ‘bunların sahaları da etkilediği” bir süreci yaşamanın acılığını unutturacak” bir döneme girdik. 

 

14 Haziran - 14 Temmuz arasında Almanya’da, “Türkiye’nin de katılacağı” Avrupa Futbol Şampiyonası var. Sonra da 26 Temmuz - 11 Ağustos tarihleri arasında da Paris Olimpiyat Oyunları…

 

Almanya’da “Futbolun temiz heyecanını” yaşamak ve ardından Paris’te “olimpik sporlardaki zirve mücadelesini” izlemek, doğrusu ya, “futbolumuzdaki belki de futbol tarihimizin en çirkin sezonunu yaşamanın ızdırabını” unutturacak bizlere…

 

Avrupa Futbol Şampiyonası finallerindeki grubumuzdan çıkma ümidimiz var. Hocamız Montella’ya ve millî takımımıza da güvenimiz var… 

 

Peki, ya Paris Olimpiyatı’nda, mesela “olimpiyatın ‘ana sporu olan’ Atletizmde” çok değil “bir tanecik’ madalya” ümidimiz var mı?..

 

Bugünün sorusu daha da acı… “Paris’te atletizmde alınacak madalyalarla ilgili sorudan önce, ‘Olimpiyat barajını aşan’ kaç atletimiz var” sorusuna, Atletizm Federasyonu Başkanımız Fatih Çintimar’ın vereceği bir cevap var mı?..

 

Bakınız, bir zamanlar Atletizm Federasyonu Genel Sekreterliği yapan, Türkiye’yi, “Uluslararası Üniversite Sporları Federasyonu’nu (FİSU)’nun Uluslararası Kontrol Komitesi’nde dört dönem temsil eden” Nihat Doker “bu konuda” ne diyor: 

 

“TAF başkanı Fatih Çintimar ‘Antalya’da tarih yazdık’ demiş! Pes doğrusu! Güler misin? Ağlar mısın? Tarih yazmak! Siz böyle bir başlığı gördüğünüzde aklınıza ne gelir?  Konu Antalya’da yapılan Dünya Yürüyüş Şampiyonası ile ilgili olduğu için bugüne kadar Türk atletlerinin yürüyüşte çok önemli sportif bir başarısı olduğunu düşünürsünüz! Veya tarihe not düşülmesi gerekecek kadar çok önemli bir atletizm başarısı kazanıldığını sanırsınız! Veya Türk atletlerinin beklenenin üstünde madalyaları topladıklarını sanırsınız!

 

Değil mi? Evet, bende öyle sandım. Ama öyle değil. Fatih Çintimar Beyefendi, her yönüyle mükemmel bir organizasyon yaptığıyla övünüyor! Pes doğrusu! Fatih Çintimar Bey, siz Atletizm Federasyonu’sunuz, siz atletlerinizin başarıları ile övünmelisiniz! Kazandıkları madalyalarla ilgili konuşmalısınız. Olimpiyata gidecek atletlerinizle ilgili bilgi vermelisiniz. Ben, sizin şampiyona öncesi medyaya verdiğiniz demeçlerinizi, sosyal medyada yapılan paylaşımlarınızı çok gördüm! Bu şampiyonada başarılı olacağınızı çok sayıda kota alacağınızı söylüyordunuz. Nerede başarı? 18 atletle katıldınız. İlk üçe giren atletiniz yok. En başarılı olan atletiniz kaçıncı? Yazsanıza! Siz yarışmaların sonuçlarını bile Atletizm Federasyonu web sayfasında yayınlatmıyorsunuz. Çünkü insanlar web sayfanıza baktıklarında atletlerimizin sıralamadaki yerlerini görmelerini istemiyorsunuz! Aynı Avrupa Kros Şampiyonası’nda yaptığınız gibi!”

 

Sayın Çintimar, bilmem ki, Nihat Doker’e vereceğiniz cevap var mı?..

 

“Yaz geldi, atletizm pistleri şenlendi, olimpiyat geliyor”; size soracak çok sorularımız olacak!.. 

 

 

Abdullah Kiğılı’ya mesaj…

 

 

Sevgili Dost… Yaz geldi, “bir şort almak için” İzmir’deki mağazalarınızdan birine gittim. Bana yardımcı olan arkadaş, “aldığım şortun bedelini almak için verdiğim kredi kartında ismimi görünce” beklemediğim bir ricada bulundu…

 

“Öcal Bey, siz Hıncal Uluç’un ağabeyisiniz, spor yazıyorsunuz lütfen beni yazın; kızımı kaybettim…”
“Ben, spor yazıyorum, polis / adliye değil” dediğimde de, “Ben de kızımı spor yüzünden kaybettim, zaten” dedi ve anlattı:

 

“Ben hasta Fenerbahçeliyim. Bütün ailem, babam, annem, kardeşlerim, eşim Fenerbahçeli… Ama sekiz yaşındaki kızım Galatasaraylı… ‘İcardi’ diyor da başka bir şey demiyor. Onun şarkısını söylüyor.

 

Konyaspor’u yendikleri ve şampiyon oldukları gece, odasından çıkıp geldi; “Baba neden beni kutlamıyorsun, İcardi ne yaptı, seyretmedin mi?” dedi. Ne cevap vereceğimi bilemedim. Onu kaybettim… Lütfen yazın… Ali

 

Koç yaptı bunu… Hâlâ başkanlıkta kalmak istiyor!.. Aziz Başkan gelmeli…”

 

 

Dört soruda seçim...

 

 

Evet, birkaç “kıskanç taş kafanın görüşleri yüzünden” göz göre göre Erden Timur’u feda ettin, Sayın Başkan! 

 

Seçimli Genel Kurula gidilirken, yazılarımda “Galatasaraylılar nankör değildir, Dursun Başkan açık farkla kazanacak, Galatasaraylılar ‘Florya peşkeş çekiliyor’ diyenlere oylarını peşkeş çekmeyecek” demiş ve seçimden sonra da “Peşkeş çekmediler” diye yazmıştım.

 

Ama üzülerek yazmalıyım ki, Erden Timur’a “nankörlük” edildi; yazıklar olsun!..

 

Bir “nankörlüğü” de ne yazık ki, Okan Buruk Hoca’mız yaptı; “küfürlü coşkuya” katılarak, şampiyonluk gecesine gölge düşürdüğü gibi “temiz kalması gereken” spora da, hem de “hoca olarak” nankörlük etti; evet, sadece bir defa değil, bin defa yazıklar olsun!..

 

 

Şaka!..

 

 

Bana soruyorlar; "Galatasaray'ın şampiyonluğunda en büyük payı olan futbolcu kim?.."

 

"Tanguy Ndombele" diyorum; "Oynamayarak!.."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Dr.zMurat Kacar 4 Haziran 2024 17:38

,Öcal Hocam,atletizm ile ilgili yorumlarınızla gönlümüzdekileri dile getiriyorsunuz.sırada Roma Avrupa atletizm şampiyonası ve 2024 Paris Olimpiyatları var.Bakalım sessizliğin altından neler çıkacak?Avrupa şampiyonasında 3 sdımda Tuğba Danışmazve sırıkla atlamada ersu Şaşma dışında madalya mudumuz olan sporcu göremiyorum.Zayıflayan Balkanlarda varız ama Avrupa ve Dünya’da hala başa güreşen bir sporcumuz yokyaniAvrupa ve Dünya platformuna 85 milyondan bir tane dahi Yıldız sporcu yetiştiremedik((tek teselli mükafatımızİstanbulAtaköy salonunda yspılan Avrupa Salon şampiyonasında 3 adım atlamada Tuğba’nın 14.31 mlik YTR ve Avrupa şampiyonluğu getiren başarısı,)Dr.Murat Kacar

Necati Çeteci 1 Haziran 2024 09:18

Günaydın Öcal ağabey hislerime tercüman oluyorsun, sağlık ve mutluluk diliyorum.