Ey Federasyon, hadi "milli takım kampında olduğu iddia edilen" olaydan haberiniz olmadı, ama "bunca zamandır yazılıyor, çiziliyor", yeni milli maçlar öncesi, "iki futbolcunun bu olay sebebi ile raporlar alıp, milli takıma gelmedikleri" haberlerinin bini bir para, işe "futbolcular, hatta babaları açıklamaları ile katılıyor ve iddiaların 'doğru olduğunu' söylüyorlar"; TV'lerde varlar, gazetelerde varlar; sizler ise Başkanınızla, yönetiminizle, ilgili ve yetkili kurullarınızla "Görmem, duymam, konuşmam" oyununu oynuyorsunuz, olacak şey mi?..
Üstelik "asıl" şaştığım, "aynı iddialarla ilgili olarak" Fatih Terim Hocamızın "tam bir Sfenks rolüne soyunması"; böyle önemli bir konuda ondan da "tık" yok!..
"İddia" ciddi ve "mutlaka üzerinde durulması" gereken cinsten; "Gökhan Töre, milli takım kampında, Hakan Çalhanoğlu ile Ömer Toprak'a tabanca çekti!.."
"Doğru mu"; iddiaları ortaya atanlar, futbolcular, hatta "şahitleri olduğu" söylenen başka futbolcular, dahası "babaları" açık açık "Doğru" diyorlar!..
Dahası, Hakan Çalhanoğlu'nun babası; "Fatih Terim'in çocuğuna biri silah sıkmaya kalkmış olsa, ne olur" diye soruyor!..
"Doğru değil mi"; işte buna cevap verecek olanlar, suspus; Gökhan Töre de, Yıldırım Demirören de, Fatih Terim de!..
Hadi, "iddiaların baş kahramanı" Gökhan Töre, susmakla "Sükût ikrardan gelir" sözünü haklı çıkarmak için uğraştığının farkında değil!..
Hadi, "Şu veya bu sebeple üzerine gitmek istemediği suçları halının altına süpürme şampiyonu olmaya uğraşan" Federasyon Başkanı, "bu tutumu ile sporumuzu, futbolumuzu, spor etiği ve spor adaleti bakımından nereye götürdüğü" umurunda bile değil!..
Ama, ya Fatih Hocamız; "futbolcu olarak" Genç Milli Takım'da 7, Ümit Milli Takımı'nda 10, A Milli Takım'da 51 defa "ay-yıldızlı" formayı giyen, dahası "Hoca olarak" Ümit Milli Takımı dahil "120'den fazla" Milli Takımlar Teknik Direktörlüğü yapan, dahası "Türkiye Futbol Direktörü" unvanı verilen Fatih Hocamız hâlâ "nasıl susar?.."
"Ay-yıldızlı formanın değerini en çok bilenlerden biri olması gereken" ve de "bugüne kadar tanıdığım kadarı ile" de "bilen" Fatih Terim, "iddia edilen suç işlenmişse, böyle bir olayın hasır altı edilmesine" nasıl göz yumar, "işlenmemişse, açtıracağı bir soruşturma sonucu Gökhan Töre'nin temize çıkmasını ve iftira edenlerin cezalandırılmasını" nasıl sağlamaz?..
Eğer, Yıldırım Demirören de, Fatih Terim de, "olayı örtbas ediyorlarsa, edeceklerse ve gerekeni yapmayacaklarsa", üstelik "adli bir suç da olan" bu iddiaların doğru olup olmadığını "Spor Teşkilatı", yani "Spor Genel Müdürlüğü" araştırmalı, soruşturmalı, "gerçek neyse" ortaya çıkarmalı ve "eğer iddialar doğru ise", olayı "örtbas etmek peşinde olan" bütün yetkililere "yapmaları gereken şeyin işaretini" vermelidir; aksi hâlde, "onlar" da, "suçu örtme suçuna iştirak etmiş" olmayacaklar mıdır?..
Böylece, herkese "örnek olay" olarak bir mesaj vermeleri gerekir ki; "Ay-yıldızlı forma, arkadaşlarına hem de milli takım kampında tabanca çeken futbolculara emanet edilemez. Olayı örtbas ederek gerekeni yapmayan yetkililer de, o görevlere devam edemez!.."