Aysalperverler de okusun!..

A -
A +

Ey Galatasaraylılar, geçen defa da yazmıştım; girin internete, "Galatasaray Genel Kurul Tutanağı" diye yazıp tıklayın; karşınıza çıkacak "tutanağı okuyun"; özellikle de "Hayri Kozak'ın konuşmalarını!.."
Sonra da "3 milyon euro bonservis bedeli ödenerek alınan" Hajroviç'in "Param ödenmedi, FIFA'ya müracaat ettim" diye başlayan "Galatasaray'da bütün futbolcuların durumu benim gibi, paralarını alamıyorlar" diye devam eden, açıklamalarını iyi okuyun!..
"Türk spor tarihinde bir kulübün en çok gelir sağladığı ve dünyanın en çok gelir sağlayan 20 kulübü arasına girdiği" bir süreçte, "acı gerçeği öğrenin!.."
Ya, UEFA'dan "mali fair play'e uyulamadığı için alınan" 200 bin avro ceza?..
Ya, "hiçbiri yalanlanamayan" basketboldaki, voleyboldaki "benzer durumlarla ilgili" haberler?..
"Kurumsallaşma" diye, "onca profesyonele onca büyük paralar ödeyen" bir kulübün, "bunca bonservis bedeli ödenen bir futbolcunun serbest kalmasına yol açacak müracaatını bile önleyememesi", dahası, UEFA'dan ceza yemesi, bilmem ki, ne anlama geliyor, ey Galatasaraylılar siz söyleyin; söyleyemiyorsanız, Sayın Hayri Kozak'a sorun, o sizlere söylesin!..
Bitmedi; "durum böyle iken", sırf "Mancini'yi tutmak ve başarılı olmasını sağlamak zorunluluğu içinde" yapılması mecburi gibi görünen "yeni" transferler?..
Elin oğlu "Yeni sezonda şampiyon yaparım" diyor ama "Gençlere zaman gerek, çalışmaları gerek" şartını da ekleyerek, "hazır adam istediğini" de söylüyor; yoksa "bahane" hazır, "Şampiyon olamadıysak suç bende değil, şunu, şunu, şunu istedim, almadılar!.."
Bilmem ki, bu tablo için ne diyorsunuz, Aysalperverler?..

Neymiş?..

Mancini, durmadan, "Takımı dokuzuncu aldım, ikinci yaptım, daha ne istiyorlar" anlamına gelen sözleri "orada-burada ediyor"; son olarak İtalya'da, İtalyan gazetecilere söylemiş!..
Galatasaray'ı takip eden, yazan çizen bir Allah'ın kulu da çıkıp demiyor ve yazmıyor ki; "Ey Mancini, bunu da nereden çıkardın?.."
Fatih Terim'in görevine "3-0 hükmen galip sayılacağı kesin olan" Beşiktaş maçından hemen sonra son verildi; koy o günkü puan cetvellerindeki Galatasaray hanesine 3 puanı, "namağlup durumda olan" sarı-kırmızılıların oynanan 5 maçta (Üstelik Beşiktaş, Bursaspor, Eskişehirspor deplasmanları da var bu 5 maçın içinde) "lider" Fenerbahçe ile arasında "3 puan fark (12/9) vardı ve "Galatasaray dördüncü idi!.."
Buna "Mancini'siz, Hasan Şaş-Ümit Davala ikilisi ile oynanan ve 1-1 biten" Rizespor maçını da ekleyelim; 6 maçta 10 puan ve de "lider" Fenerbahçe ile arada "5 puan fark var"; takım "namağlup" ve de 5. durumda!..
Geliyor ve takımın başında, İtalya'ya gidiyor Mancini; 3 Ekim'de, Şampiyonlar Ligi'nde Juventus maçı oynanıyor; 2-2 bitiyor; "artık" takım onun!..
Ve "Mancini'li Galatasaray, 6 Ekim'deki Akhisar Belediyespor maçına gidiyor; 2-1 yeniliyor; "lider" ile aradaki fark "6 puana (16/10) çıkıyor, takım 8'inci!.."
Peki, nereden çıkıyor; bu "Takımı dokuzuncu aldım" sözü?..
Hadi diyelim ki, "Federasyon, Beşiktaş maçının kesin kararını henüz vermemiş, o günlerin puan cetvellerine bu hükmen galibiyetin 3 puanı girmiyor"; öyle olduğu hâlde bile, "Mancini'den önceki" puan cetvellerinde, "Galatasaray'ın 9'unculuğu yok!.."
Tevekkeli adı "Man-cini", cin gibi cin; Beşiktaş maçının 3 puanını "kendinden önceye koymuyor, kendinden sonraya koyuyor"; o "üç puan olmasa", ligi "ikinci bile bitiremeyecek ve Şampiyonlar Ligi'ne doğrudan gidemeyecek!.."
Bitmedi; "aslında liderin 9 puan gerisinde ikincilik, Galatasaray'ın başarısı değil, geldiğinde liderle arasında olan takımların başarısızlığı"; Mancini'ye sormak gerekmez mi; "Onlar başarılı olsalardı, Galatasaray nasıl ikinci olacaktı?.."

Oh, ne âlâ, ne âlâ!..

Fenerbahçe Yönetimi'ne göre, "seyircisiz oynama cezası almalarının sebebi, Başkan Aziz Yıldırım'ın artık sildiği Genç Fenerbahçeliler grubu; geliyorlar maça koro hâlinde küfür ediyorlar; ardından ceza geliyor; işte deplasmandaki Kayserispor maçı; küfür ve 2 maç seyircisiz!.."
Öyleyse, Tahkim Kurulu'na itiraz; "Bize ceza verilemez, küfreden Aziz Yıldırım'a karşı olan Genç Fenerbahçeliler taraftar grubu; bu ceza kaldırılsın!.."
Anlaşılıyor ki, "Fenerbahçe'yi sevmek yetmiyor, Fenerbahçeli olmaya; mutlaka Aziz Yıldırım'ı da seveceksin; ancak Aziz Yıldırım'ı seversen, ettiğin küfrün cezası olabilir!.."
Peki, "bugüne kadar küfredenler ve ceza aldıranlar ne oluyor"; hatta "cezalı maçta tribünlere dolan ama onlar da küfrettikleri için" gene ceza aldıran, bu arada  "Dünya rekoru (!) kırdılar (Sanki başka ülkelerde benzeri olan bir uygulama imiş gibi)"  diye haberler yapılan on bin kadın da mı "Genç Fenerbahçeliler grubundandı", bu bir!..
İkincisi ve "asıl" önemlisi; ey ülkemizin cümle alem kulüpleri, "eğer Tahkim Kurulu, bu gerekçe ile yapılan müracaatı kabul eder" de, "cezayı kaldırırsa", hemen birer "Genç Galatasaraylılar, Genç Beşiktaşlılar, Genç Trabzonsporlular, Genç Göztepeliler, Genç Ordusporlular, Genç Denizlisporlular, Genç ... Genç ... Genç ... sporlular grupları kurdurun", orada burada başkanlarınız aleyhine bağırtın, basın toplantıları yaptırın. Taraftarlarınız tribünlerde "ceza alınacak bir şey yaptılar" mı, çıkıp deyin ki; "Bunlar bizim taraftarımız değil, bunlar başkanımızın düşmanı, başkanı sabote etmek ve ceza almamız için mahsus yapıyorlar"; dahası alınan cezaya Tahkim Kurulu'nda itiraz edin ve "cezadan kurtulun!.."
Nasılsa, "Fenerbahçe Yönetimi cezaya bu gerekçe ile itiraz eder etmez", daha Tahkim Kurulu'nun kararını beklemeden, "nasıl tespit etmişlerse", Kayserispor deplasmanındaki küfürlerin  "Genç Fenerbahçeliler tarafından edildiğini" haberlerinin içine "ustalıkla yerleştiren" spor sayfaları ve "bu haberlere dayanarak" yorum yapan spor yazarları, futbol yorumcuları da var; siz de "bu yolu deneyin!..
Şikeden ceza al, "Cemaat" de, "Yargıtay'ın onayladığı karar", bugüne kadar "pek, eşi benzeri görülmemiş bir şekilde" aylardır tebliğ edilmesin, küfürden ceza al, "Genç Fenerbahçeliler" de, Tahkim Kurulu cezanı kaldırsın; "Vay canına, sayın seyirciler, sporumuzda, hukuk cambazlıklarıyla hukuka gol atmak moda oldu, galiba!.."

Misafirmiş!..

Tugay Kerimoğlu, Galatasaray TV'de "Mancini'ye yapılan ağır eleştirileri" kastederek ahkâm kesiyor; "Misafirimiz o bizim, siz evinizdeki misafirle uğraşır mısınız? Doğru değil bu hareketler..."
Doğru, "biz, misafirperver bir milletizdir"; ama "misafir, misafir ise!.."
Siz hiç, Türkiye'de, hatta dünyada, "yılda primleri, bonusları ile 4-5 milyon avroyu cebine indiren bir "misafir" duydunuz mu?..
"Dışarıya açılmış" bir futbolcu, teknik adam olan Tugay kardeşimiz, "dünyayı bıraktım" bir baksın Avrupa'ya; en büyük kulüplerde, en ünlü "misafirler (!)" nasıl "yerden yere vuruluyor" ve de kapının önüne konuluyor!..
"Uzun yıllar futbol oynadığı" İngiltere'de, Mancini'nin, hem de "şampiyon yaptığı sezonun sonunda" Manchester City'den "nasıl kovulduğunu" hiç mi duymamış, okumamış Tugay?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.