Galatasaray yönetimine ağır hakaretler yağdıran bir futbolcu nasıl sahaya kaptan olarak çıkarılır, çirkin hareketler yapan bir oyuncu nasıl ilk on birde oynatılır?
Sık sık tekrarlıyorum; "Ben futbolun tekniğinden, taktiğinden anlamam, anlamak için de gayret sarf etmiyorum... Zira ben spor yazarıyım, futbol yorumcusu değil. Biraz heveslensem, çaba sarf etsem, çok değil iki haftada, bugün spor basınımızın 'en ünlü' yorumcuları kadar ahkâm kesebilecek hâle gelirim. Zira, 'Futbol basit bir oyundur' ve üstelik 'Ben çok iyi biliyorum, bunu herkese göstermeliyim' histerisi içinde üst perdeden yapılan ukalalık yarışlarına katılmayacağım için de, kendime güldürmem!.."
Devam edeyim; ben, "spor yazarı ve de bir spor insanı olarak" 60 yıldan fazladır "birçok spor branşı gibi" futbolu da izledim, seyrettim. Bunca tecrübem var, bu bir; bunca yıldır "ülkenin en ünlü futbol yorumcularını" da okuyorum, "radyo zamanlarında" radyolarda dinledim, "TV zamanında" da TV'lerde dinliyorum; öğrendiğim o kadar çok şey var ki; bu da iki!..
Bu girizgâhı "neden" yaptım; futbol basınımızın, "mevsim başı Galatasaray'ını öve öve bitiremeyen" yorum yağmuru yüzünden!
3 "hazırlık maçını" da seyrettim; ortada "Bruma'nın attığı 3 golden ve de son maçta Cenk'in yaptığı 3-4 kurtarıştan başka" futbol adına "övülecek" hiçbir şey görmedim!..
Peki, "neden" böyle yapılıyor; Galatasaraylı yorumcuların büyük bölümü, takıma, taraftara, futbolcuya, hocaya "moral vermek için" gerçeklerin büyük bölümünü görmezden gelip, "sezon başı yıkama yağlama" strateji ve taktiği üzerine "ballı / börekli tatlı" örnekler veriyorlar!..
"Galatasaraylı olmayan" ve de gönüllerinde, "mesela kanaryalar, mesela kartallar yatanlar" da, "Altyapı hocasının Galatasaray'ın başında kalmasını iyice sağlama almak için" bol bol "mevsim başı gazı" veriyorlar, balonu şişirdikçe şişiriyorlar!..
"İyi adam. Futbolcularla arası, iletişimi çok iyi, futbolcular ondan çok memnun"; Eeeee, "bundan doğal" ne olabilir; Adam, "Hollanda gibi bilimsel altyapının inşa edildiği bir ülkenin altyapı hocası"; yani "pedagoji uzmanı", elbette "futbolcularla iletişimi iyi olacak, güzel olacak." Tamam da ya "ortaya konan, pardon konamayan futbol, bol bol şişirilen futbol" ne olacak?..
Galatasaray, Serdar Aziz (o da sakatlanmazsa) hariç, doğru dürüst transfer yapamadı, basına sızdırılan palavralarla, "taraftarın öfkesinin dindirilmesine çalışılıyor!.."
Bu arada sevgili kardeşim Hıncal Uluç, dünkü yazısında çok "ibret verici ve acı" bir gerçeği, Galatasaray Başkanı ve yönetiminin yüzüne çarpmış, ağır şekilde eleştirerek.
İbret-i âlem için, ben de tekrarlayayım; Trabzon'da geçen sezon oynanan Galatasaray maçında, "sokaklara adı verilecek, heykeli dikilecek" futbol dışı, spor dışı çirkin hareketler yapan ve sadece Türkiye'de değil, dünyada haber olan, dahası "Trabzon'un bile bir yıl daha kiralamak istemediği, satın alma opsiyonunu kullanmadığı" Salih Dursun nasıl ilk on birlerde oynatılır?
Bitmedi; gazetelere "Galatasaray Yönetimi, Galatasaray Genel Sekreteri ve Galatasaray Futbol Takımı'nın patronu durumunda olan Sportif AŞ'nin başkan vekiline ağır hakaretler içeren açıklamalar yapan" ve yaklaşık "2.3 milyon avro ceza kesilen" Sneijder'e "takım kaptanlığı" nasıl verilir ve de Galatasaray'ın manevi değerleri nasıl "bu kadar" ucuzlatılır?
Futbolu emanet ettiğiniz yöneticiniz ve de hocanız, hadi "bu acı ve ayıplı hususu" ilk maçta akıl edemedi; sizler neden hemen müdahale etmediniz ve devam etmesine yeşil ışık yaktınız?..
Hiç mi Aziz Yıldırım'ın "Fenerbahçe'nin büyüklüğü" konusundaki tutum, tavır ve kararlarından ders almadınız; yazıklar olsun!..