Bak şu konuşana!..

A -
A +

Galatasaray'ın "benim gazetecilik-spor yazarlığı yaptığım" son 53 yıllık döneminde "en başarısız başkanı" Özhan Canaydın'dır!.. Galatasaray Başkan Yardımcısı Yiğit Şardan "Özhan Canaydın'a karşı kaybettiği" başkanlık seçimi için "Üzüntüm, seçimi kaybetmeme değil, Galatasaray tarihinin en kötü başkanına karşı kaybetmemedir" derken çok haklıydı!.. Ama hafta içinde "bir basın toplantısında yaptığı açıklamaları" gazetelerde okuduktan sonra dedim ki: "İyi ki, Yiğit Şardan kazanamamış, Galatasaray'da Özhan Canaydın'dan da daha kötü bir başkan iş başına gelmiş olurdu!.." Yiğit Beyefendi, basın toplantısında "hiç de yiğit davranmayarak", içinde bulunduğu yönetim kuruluna "söylemediğini bırakmamış"; şikâyetlerinin "bini bir para", üstelik "medyaya haber sızdırılıyor" iddiasına kadar varan "ağır" sözleri var!.. "Yönetim kurulu" demek "sorunların çözüm mercii" demek; "şikâyet etme yeri" değil!.. Üstelik "başkan yardımcısı" demek, "yarım başkan" demek!.. "Onca hatayı, onca yanlışı, onca açığı ve gediği görmüş" de ne yapmış; "Başkan yardımcısı?.." "Medyaya haber sızdıranların olduğu" bir yönetimin içinde neden "göreve devam etmiş" ve de ediyor?.. Soruyorum; "basın toplantısındaki açıklamalarının üzerinden 24 saat geçmeden Başkan Adnan Polat ile Haldun Üstünel'in yeni hoca görüşmeleri yapmak üzere İspanya'ya uçacaklarını" bilmeyen, "48 saat sonra da yönetim kurulunun Bülent Korkmaz'ın istifasının kabul edileceğini" göremeyen ve çıkıp da "Bülent Korkmaz'ı ciddi olarak değerlendirmeye devam ediyoruz" diyebilen bir "Başkan Yardımcısı'na sahip" bir yönetimle Galatasaray nereye kadar gidebilir?.. Neyse, sözü fazla uzatmayayım; görülüyor ki, Adnan Polat, Yiğit Şardanlarla, Adnan Sezginlerle yola devam ettiği sürece, Yiğit Şardan'ın söylemi ile "Galatasaray tarihinin en kötü başkanı" unvanını Özhan Canaydın'dan devralacak!.. Adnan Sezgin'e "Git artık", Yiğit Şardan'a "Ne diyorsun arkadaş" diyemeyen bir Galatasaray Başkanı ile karşı karşıyayız!.. "Futbol Federasyonu'na ve onun başkanına karşı gösterdiği celâdetin dörtte birini", çıkıp da "Galatasaray Yönetiminde çok başlılık var" diyerek, "çok başlılığın en üst temsilcisi olduğunu ortaya koyan" Yiğit Şardan'a, Futbol Şubesi'ni "bu hâle getiren" Adnan Sezgin'e gösteremiyor; çok yazık!.. Polat'ın çok iyi hatırlaması gerek; "Başkan Alp Yalman'ın bir başkan yardımcısı vardı; Yalman'ın altını oya oya sonunda başkan olan!.." Galiba, "benzer bir senaryo" gene sahnede!.. Galatasaray'ı "kulüp olarak" bu hâle getiren "başkanlar dönemi" de, Faruk Süren'le başlamış, Mehmet Cansun'la devam etmiş, Özhan Canaydın "her şeyin üstüne tüy dikmiş", büyük ümit ve beklentilerle göreve getirilen Adnan Polat, nerede ise "Canaydın'ı aratan" bir başkan olmaya soyunmuşken, şimdi bir de Yiğit Şardan "sıraya girerse", eyvah ki, ne eyvah!.. Tanrı Türk'ü, pardon Galatasaray'ı korusun!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.