Başarı!..

A -
A +

Ben bu satırları yazarken, Türkiye - Hırvatistan maçına 12 saatten fazla bir zaman var!.. Sizler bu satırları okurken, Türkiye - Hırvatistan maçı çoktan bitmiş, maç gecesinin üzerine güneş doğmuş olacak!.. Yazarken temenni ediyorum ki, "dün geceden sonra" Türk Milli Takımı'nın üzerinde de güneş doğmuş ve Ayyıldızlılarımız, "yarı finalde" olmuş olsun!.. "Yarı final", final kapısının habercisidir!.. "Yenilmişsek" ve "yarı final kapısından giremeden dönmüşsek", açık açık yazmalıyım ki; "Bu bir başarı değildir!.." "Efendim, millilerimiz görevini yaptı, Avrupa ilk sekizine girdi, daha ne olsun" sözlerine karnım tok!.. Bunca emeğe, bunca desteğe, bunca iddialı hazırlıklara ve açıklamalara karşılık "ancak Avrupa ilk 8'ine girmiş olmak", hiçbir şey ifade etmez!.. "Yunanistan şöyle oldu, Fransa böyle oldu, İsveç'e ne oldu" mazeret ve kıyaslamaları da "hiçbir şey ifade etmiyor!.." Türk Futbolu'nda artık "Bu kadarı da başarı" övünmeleri bitmelidir!.. "Avrupa'nın son 8 takımı arasına girmiş olmak" başarı değildir!.. "Son dört" için de "Eh, birazcık" diyebilirim!.. Başarı, "final oynamak" ve sonunda "onu da kazanmaktır!.." Gerisi lâf - ı güzaf!.. Hakan Şükür!.. Hep yazıp geldim; "Hakan Şükür futbola devam edecekse Galatasaray'da devam etmelidir; Galatasaray'da devam etmeyecekse, dışarıya gitmemeli, bir Türk takımında oynamalıdır!.." Maalesef, Adnan Polat - Adnan Sezgin ikilisi, "Hakan Şükür'e Galatasaray'da devam imkânı vermediler!.." Gazete haberlerinden öğreniyoruz ki, "elinden içki kadehini ve sigarayı düşürmeden, gencecik bir futbolcu arkadaşı ile beraber kafe ve diskolardan çıkmayan" bir futbolcuya "Birinci kaptanlık verecek olan" Galatasaray yönetiminin "futboldan sorumlu" üyeleri , "örnek bir sporcu olan" eski kaptanlarının "Türkiye'de futbol oynamak" kararından huzursuz olmuşlar!.. Öyle ya, "Ya onun yerine alacakları futbolcu, ödenecek onca paraya rağmen, Hakan Şükür kadar başarılı olamazsa?.." Haydi bakalım kolay gelsin!.. "Hakan Şükür bitti" diyenler utanacaklar; hem de öyle bir utanacaklar ki!.. Fatih Terim de dahil!.. Bekleyelim, göreceğiz!.. Fenerbahçe'de sessizlik!.. Herkes merakta; "Fenerbahçe'den, daha doğrusu Aziz Yıldırım'dan haziran ayı nerede ise bitiyor, neden ses seda yok?.." Sebep ortada; "öyle ümitler verildi, öyle atılıp tutuldu ki"; Avrupa transfer piyasasında dönen rakamlar ortaya çıkınca, tısss!.. Öyle ya, işe "Eto'o'lardan, Ronaldo'lardan girilince", şimdi "daha az şöhretlisi", kimseyi tatmin etmeyecek!.. Aziz Başkan'ın işi zor, Allah kolaylık versin!.. Olur mu?.. Basketbolda Galatasaray - Türk Telekom birleşmesine dair haberleri okuduğumda memnun oldum!.. "Ülker Fenerbahçe'nin başarısına ortak olacak" bir proje bu!.. "Bir tarafta mâli imkân,"öteki tarafta taraftar ve destek!.. Sadece Türkiye'de değil, Avrupa'da da "ses getirecek" bir adım!.. Olur mu; inşallah olur!.. Olmazsa yazık olur!.. Beşiktaş ne yapıyor? Bilmem ki, Beşiktaş yönetiminin "transferde ne yaptığını bilen" var mı?.. Daha da "önemlisi" ne yapacağını?.. Başkan Yıldırım Demirören ve menajer Sinan Engin ile Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam yatıp kalkıp "Avrupa Şampiyonası'na dua etsinler!.." Gözler ve kulaklar "oraya çevrilmiş", kimse dönüp kulüplerimize bakmıyor!.. "Çalıştığı görülen" bir Trabzonspor var!.. Onun da, "bunca çaba ve para harcandıktan sonra" ne yapacağı ligde belli olacak!.. Başkan ve yönetim görevini yaptı, sıra Ersun Yanal Hoca'da!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.