TFF Başkanı, büyük kulüplerin başkanlarına, başkan vekillerine karşı göstermediği ‘gücü’, Okan Buruk’a gösteriyor. Ne diyelim; “Bravo!”
“Talimatlar değiştirilecek. Kim ne söylüyorsa cezasını çekecek. Gördüğünü, duyduğunu yazmayan bizimle beraber yürümeyecek. Şimdiki talimatta ceza veremiyorsun ama bu talimatı değiştireceğiz. Talimatlara göre görüntülerden ceza veremiyoruz. Yardımcı hakemler veya gözlemciler rapor etmediği için de ceza veremiyoruz. Ama talimatlarda değişikliğe gidiyoruz. Okan Hoca'dan bahsediyorum. Bundan sonra herkes cezasını çekecek. Ayrıca göreceğiz bakalım o hakem orada maç yönetecek mi yönetemeyecek mi?
Bu açıklama, Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Ethem Hacıosmanoğlu’nun…
Büyük kulüplerin başkanlarına, hatta başkan vekillerine karşı gösteremediği gücü, bir “teknik adama” gösteriyor. Ne diyelim; “Bravo!..”
Hiç düşünmüyor ki, “bu sözler Galatasaray taraftarını tahrik edebilir” ve de “O hakem, Galatasaray Stadı’nda sahaya çıktığında” neler olabilir?..
Hiç düşünmüyor ki, “O hakem o stada çıktığında” bu sözlerin altında kalmayacak mıdır?..
Bitmedi; “Galatasaray takımı aleyhine bir düdük çalarsa” seyirci “Federasyon Başkanı’ndan talimat aldı” diye düşünmeyecek midir?..
Bitmedi; “Galatasaray lehine çalınacak” bir düdük “Okan Hoca onu etkiledi” diye düşünülmeyecek midir?..
Ve soralım; “Bu söz, ‘hem de 4. hakemin ve gözlemcinin yanında yapılan’ bir tehdidi, raporunda yazamayan” bir hakeme “en büyük ödül” olmayacak mıdır?
Dahası; “Okan Hoca’yı ‘talimatlar değiştiren teknik adam’ olarak” tarihe geçirmeyecek midir?..
Bilmem ki, kaç hafta önce saha kenarında yaşanmış bir olayı, “bunca gün sonra gündeme getirmek” acaba nasıl bir “Ben” kaynaklı güç gösterisi?..
Aynı konuşmada Sayın Başkan “güç gösterisini Gençlik ve Spor Bakanımızı işaret ederek” de yapıyor; “Spor Bakanının beni desteklemesi gerekmiyor, burası özerk bir federasyon.”
Bakınız Sayın Başkan; “Siz ‘böyle’ giderseniz” tribünleri karşınıza alırsınız. Durum, “birlik beraberlik (Sayın Cumhurbaşkanımız da işaret etmişti) ve ülke güvenliği” sorgulamasına kadar gidebilir; o zaman ne yapacaksınız ve devlet ne yapacak, hiç düşünmüyor musunuz?..
Ülke nüfusumuzun “yarısına yakınını ‘doğrudan ilgilendiren’ futbol, ‘ben’ zihniyeti” ile yönetilemez.
Bence, öncelikle düşünmeniz gereken ve “asli göreviniz” olan “şu” tabloya bir bakınız ve çare bulunuz:
Ümit Millî Takımımız 2025 UEFA Avrupa U21 Şampiyonası grup elemeleri son maçında Norveç'e 5-1, U20 Millî Takımımız, U20 Elit Lig dördüncü maçında Polonya'ya 4-2 mağlup oldu; bilmem ki ne diyorsunuz?..