Bugün basketbol yazacağım; önce Federasyon Başkanı Turgay Demirel'e, sonra Galatasaray koçu Ergin Ataman'a "birkaç paragraflık" sözüm var!..
Turgay Demirel "bastı bir milyon euroyu, Türk Milli Takımı'nı Dünya Şampiyonası'na götürmeyi başardı (!..)"
Ve de hiç sıkılmadan yaptığı açıklamada "İşte şöyle itibarımız, böyle itibarımız var" diye övünmeye kalkıştı!..
Şimdi ona soruyorum; FIBA bezirganlık yapmasa ve o "katılma hakkı kartı için", senin verdiğin parayı istemeseydi; gidebilecek miydin Dünya Şampiyonası'na?..
İtalya reddetti, Rusya reddetti, Almanya reddetti "bu bezirganlığı" ve de "ilke olarak reddetti" ve onlar "parayı bastırmayıp, kartı reddederek gitmediler"; sen ancak "o yüzden bu kartı 1 milyon euro bastırarak alma fırsatını buldun", nerede kaldı itibar?..
Yıllardır "bu kandırmacaları yapıyorsun"; medyadaki "basketbol yazanlar" birkaç istisnası hariç, üzerine gitmiyor; "sporun üst yöneticileri" bu açıklamalara inanıyor, kamuoyu inanıyor ve "saltanat sürmeye devam ediyorsun"; bunun "itibarla filan ne ilgisi var"; bari "böyle" övünme!..
Bilmiyorum; "yeni Spor Bakanımız", senin "bu cafcaflı açıklamalarına" inanacak mı?..
Şansın var, "Milli Takımımız lokum gibi bir gruba düştü"; bu gruptan da çıkamazsak, merak ediyorum, ne diyeceksin?..
Ama daha önce merak ettiğim başka bir şey var; Milli Takım Koçluğu'na kimi getireceksin; bakalım "dibek dövücüsünün hınk değiciliğine soyunacak" bir hoca bulabilecek misin?..
***
Geliyorum Ergin Hoca'ya!..
Sevgili Hocam, iyisin, hoşsun da, biraz "takıntılı", biraz "Dediğin dedik, çaldığım düdük" kompleksine kendini kaptırmış değil misin?..
"Bu takıntılar yüzünden midir" acaba, Galatasaray Basketbol Takımı'nın "pota altı mafişliği?.."
Potadan çok uzaklarda gezmeye ve 3'lük atmaya meraklı "cam pivot" Erseg artı "beş değil 4.5" Bonsu artı "4 nolu" Macvan artı "4 nolu" Furkan'la Beşiktaş maçında "başa çıkamadığın" emektar ve de "doğru dürüst antrenman yapmadan ayağının tozu ile salona gelen" Bayramoviç de mi, "sana yaptığın ve inat ettiğin hatanı" anlatamadı?..
Şubat ayına kadar kimsenin dönüp bakmadığı Bayramoviç, senin pota altını domine ediyorsa ve de o pota altın yol geçen hanına dönüyorsa, ribauntlarda, hele hele rakibin aldığı hücum ribauntlarında eziliyorsan, "pivot seçiminde yaptığın büyük yanlışı" nasıl anlatacaksın basketbolseverlere?..
Maç sonlarında anlatmaya çalıştığın "bahanelerin esası", Galatasaray'ın "pota altı ezikliği ve eksikliği" değil mi; neden cesaretle söylemiyor; "Hata bende, yanlış transfer politikası yaptım ve uyguladım" demiyor, diyemiyorsun?..
Zira, sen takımını "basketbola göre değil, sallabola göre ayarlamışsın"; sallabolcular, Erseg dahil atarlarsa ne âlâ, "atamazlarsa", otur, hüngür hüngür ağla!..