Bayrak hedefe dikilecektir!..

''Çok açıktır ki, “bir genel kurul yapmayı bile yüzüne gözüne bulaştıran” bir yönetimin, artık TSYD’nin başında işi yoktur!..''

Gömleğinizin ilk düğmesini yanlış iliklerseniz, ondan sonraki bütün düğmeler yanlış iliklenir; işte Türkiye Spor Yazarları Derneği’ni, “kabul edilemez” şekilde gazete ve mahkemelere kadar düşüren olaylar dizinini anlatacak “en iyi ifade” budur!..
“Tam bir anarşinin hüküm sürdüğü” salı günkü olağanüstü genel kurula sebep olan “Oğuz Tongsir yönetiminin seçildiği” genel kurul, “o tercihe imza atmak” ile, ne yazık ki dernek tarihinde görülmemiş bir hataya düşmüş ve “yeni giyilen gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemiştir”; ondan sonra da “hiçbir düğme doğru iliklenememiştir!..” 
Derneğin bugün getirildiği noktanın sorumluları, çok açık olarak “derneği bu hâle düşüren” bir yönetimi iş başına getirenler ve de bu getirilişi o genel kurulda, “derneklerle ilgili kanun maddeleri ve dernek tüzüğü paspas edilirken” seyreden, daha da acısı “o safta yer alan” bu bazı derneğin duayenleri, yaşayan bazı kurucuları, bazı eski genel başkan ve yöneticileri, eski şube başkanları ve yöneticileridir!..
Ne var ki, “onca skandalla dolu kısa bir süreç” akılları başlara getirmiş, “derneği gazeteci olmayanlarla doldurarak, yapılacak genel kurullarda kendilerini yeniden seçecek çoğunluğa kavuşmak tutkusuna kapılan” bir zihniyetin, derneğe ve mesleğe yapacağı tahribatı anlayanlar harekete geçmişler, “seçimli olağanüstü genel kurul için yeterli imzayı toplamışlar”; böylece “ilk düğmesi yanlış iliklenen gömleği” derneğin üzerinden atma mücadelesini başlatmışlardır.
Olağan genel kuruldaki, genel kurulun tamamlanmamasına ve seçimlerin yapılmamasına yol açan “çirkin ve ayıp olaylar”, işte “o eski gömleğin ne menem bir şey olduğunu” çok iyi ortaya koymuştur!.. 
Her şey, o genel kurula katılanların ve çok daha önemlisi “Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğü” de yapmış olan ve “ittifakla genel kurul başkanlığına getirilen” meslektaşımız sevgili Mehmet Atalay’ın gözleri önünde cereyan etmiştir!..
Sonunda o da dayanamamış ve “Olmaz böyle şey” diyerek, genel kurulu “seçim yapılamadan” kapamıştır!..
Çok açıktır ki, “bir genel kurul yapmayı bile yüzüne gözüne bulaştıran” bir yönetimin, artık TSYD’nin başında işi yoktur!..
Yeni genel kurulu ya Mehmet Atalay’ın başkanlığındaki divan yapmalı ya da “Mahkemenin veya Valiliğin ya da İçişleri Bakanlığının vereceği bir kararla” bir “kayyum heyeti!..”
Genel Kurula faaliyet raporu, hesap raporu olmadan gelen ve de “bu acı ve komik durumda” bir de “ibra bekleyen” bir yönetimin, “şaşkınlıktan çok öte mertebelere sürüklendiği” ortadadır ve “bunca yıllık” uluslararası bir dernek artık “bu zihniyete ve bu zihniyetin temsilcilerine teslim edilemez!..
Derneği ve mesleği bu duruma düşürenler, “derneği yönetmek” bir yana, önce Disiplin Kurulu’na, sonra da “eğer gerekli görülür ve ibra edilmezlerse” mahkemeye verilmelidirler!..
Bu derneğin her üyesi, bu derneğe sahip çıkmakla yükümlüdür; mücadele “gerçek spor yazarlarının hedefe varmaları” ile noktalanmalıdır!..
Bir zamanlar “batak hale getirilmiş” bir derneği kurtaran “eski genel başkan” Naci Arkan ve arkadaşları, “yarım kalan genel kurulun tamamlanacağı genel kuruldaki seçimi kazanana kadar” mücadelenin bayrağını indirmemelidirler!..
Artık herkes biliyor ki, 1 ay sonra TSYD kendisini bu durumlara düşüren bir yönetimden kurtulacaktır!..
Birlik ve beraberlik, dostluk ve kardeşlik, sevgi ve saygı geri gelecek, “aramızdan ebediyen ayrılmış olan” kurucularımız, eski genel başkanlarımız, yöneticilerimiz, dernek üyesi ağabeylerimiz mezarlarında huzur içinde yatmaya devam edeceklerdir.
Bu mücadele “onlar için de kazanılana kadar” devam etmelidir ve edecektir!..