"Eğer varsa" ve "araştırılıp yazılmışsa", yapandan ve yazandan da, yayınlayandan da özür diliyorum, ama benim bakabildiğim gazetelerde yoktu, hele hele TV'lerde hiç yoktu, hoş TV'lerde olması da beklenemezdi zaten!.. Nerede gazetecilik, nerede spor muhabirliği ve spor yayıncılığı? Varsa yoksa "üç büyükler", yoksa varsa "futbol!.." Türkiye'nin "en büyük" ilinin Spor İl Müdürü "durup dururken" istifa ediyor.. İstifasında da diyor ki: "6.5 yıldır onur ve şerefle Türk Sporu'na hizmet ettim. Senaryolar ve oyunlar içinde figüran olmak istemiyorum. Aslanlar gibi başladığım görevimden aslanlar gibi istifa ediyorum." Ve devam ediyor: "Türk sporunda yeni oluşturulmaya çalışılan sistemin parçası olmak istemiyorum. Bu sistem benim görev ve devlet anlayışımla bağdaşmamaktadır. Bu şartlarda Türk sporuna yararlı olamayacağıma inanıyor ve il müdürlüğü görevimden istifa ediyorum." Bakınız... Sadece "Türk futbolunun" demiyorum "Türk sporunun yüzde 80'i olan" İstanbul'un, üstelik benim spor medyam tarafından "hizmetleri" göklere çıkarılmış olan Spor İl Müdürü'nün istifasını "Şok" diye, "Deprem" diye vereceksiniz... O istifanın açıklanmasında ".... Senaryolar ve oyunlar içinde figüran olmak istemiyorum" gibi ya da "Türk sporunda yeni oluştıurulmaya çalışılan sistemin bir parçası olmak istemiyorum. Bu sistem benim görev ve devlet anlayışım ile bağdaşmamaktadır" şeklinde son derece "ağır ve ciddi" cümleler olacak ve benim anlı-şanlı spor medyam "Bunlar ne anlama geliyor, neler oldu, neler oluyor?" diye sormayacak, araştırmayacak ve yazmayacak ya da söylemeyecek; olacak şey mi? Vedat Bayram ya "gerçekten görev ve hizmet adamıdır, dürüsttür, çalışkandır, devletten, milletten ve spordan yanadır"; o halde istifasının "her yönünün didik didik edilip araştırılması, gerçeklerin ortaya konması" gerekmez miydi? Ya da "istifasının üzerinde durulmayacak kadar" önemsiz, ciddiye alınmayan, spora hizmet etmemiş bir görevliydi, olabilir, iyi de, peki "6.5 yıldır" onun için yazılan, söylenen "güzel sözler, övgüler" neydi, nedendi; öyleyse? Ben hayatımda Vedat Bayram ile "karşı karşıya gelip, el sıkışmadım"; ama gazetelerde okuduklarımdan, duyduklarımdan, araştırdıklarımdan çıkardığım sonuçlarla "onun için" bir kaç yazı yazdım; eleştirdiğim de oldu, "iyi yapmış" dediğim de... Hatırlıyorum "bu yazılar vesilesi ile" çok değil 2-3 defa telefonla konuştum; işte o kadar!.. Nerede ise 50 yıldır sporun içindeyim, yazıp çiziyorum; "çok büyük" spor il müdürleri tanıdım. Vedat Bayram için "onlardan biri idi" dersem, kendimi inkâr etmiş olurum; böyle bir kanaata ulaşmadım... Amma... Sezar'ın hakkı Sezar'a... Görev süresince "iyi hizmetler, iyi işler yaptığını" gördüm, "devletten ve spordan yana olduğunu" gördüm, "çalışkan ve dürüst olduğunu" gördüm!.. İşte onun için diyorum ki: "Vedat Bayram'ın istifasının arkasında olan gerçekler" spor medyamız tarafından ortaya çıkarılmalıdır; bir!.. Sporumuzun yeni yöneticilerinin "ne yaptıklarını, ne yapmak istediklerini,iyi mi, kötü mü yaptıklarını" anlamak, milletin, en azından sporseverin hakkıdır; bu iki!.. Spordan Sorumlu Devlet Bakanımızın ve Başbakan Yardımcımızın, yeni İstanbul Valimizin ve yeni Gençlik ve Spor Genel Müdürümüzün de "bu konuda yapacakları açıklamaları" beklemek de en tabii hakkımız; bu da üç!.. Vedat Bayram'a da, sporumuza, ülkemize ve İstanbulumuza yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkür ediyor ve bundan sonraki hayatında başarılar ve mutluluklar diliyorum. ocaluluc@beko.net