Beklenen son!..

Fenerbahçe, Mustafa Denizli'ye teşekkür etti; "Bu, beklenen bir sondu." Beklenen sondu: Zira, son aylardaki gelişmeler hem Fenerbahçe camiası içindekileri hem de futbol kamuoyundaki yazar ve yorumcuları "Denizli'nin görevine ne zaman son verilecek" beklentisi içine sokmuştu. Hatta, Fenerbahçe yönetim kurulunda bulunan bazı yöneticiler, Fenerbahçe medyasının önde gelenleri, beklentiden de öteye, "Denizli'nin bir an önce gitmesini" istiyorlardı. Aslında "Denizli'nin başına böyle hazin bir son geleceği" son aylardan çok önce, hatta Fenerbahçe'de görevi kabul ettiği günlerden beri belliydi. Fenerbahçe "hemen ve devamlı başarı" isteğinin "ana ilke" yapıldığı bir kulüptü. Bu sebeple nice büyük hocalar "nice büyük başarılara imza attıkları halde", başarısız birkaç maç sonunda "kapının önüne konulmuşlardı." Şanslı olan bazılarına ise, "istifa etmek imkanı ve fırsatı" tanınmıştı. Denizli, Fenerbahçe'ye gelmekle ilk büyük hatayı yapmıştı. "Fenerbahçe'deki bu düzeni değiştirebileceğini zannediyordu"; olmadı!. Olmayacağını hesaplayamaması, kendisine fazla güvenmesi ve başkan Aziz Yıldırım'ın teminatı, attığı adımın ne kadar yanlış olduğunu geçen sezon da gösterebilirdi ama, ligin üst sıralarından kopmamak ve gelen şampiyonluk bunu önlemişti. Denizli'nin ikinci büyük hatası şampiyonluktan sonra Fenerbahçe'yi bırakmaması oldu. "Milli Takımlar düzeyinde Fatih Terim'i geride bırakmak başarısının ardından, kulüpler bazında da aynı başarıyı göstermek" takıntısı, Denizli'nin Fenerbahçe'yi bırakmasına engel oldu. "Şampiyonlar Ligi'nde Fenerbahçe ile Galatasaray'ın başarısının önüne geçmek" hayâli Denizli'nin bu sezon lig şampiyonluğundan çok önceki hedefiydi. Denizli'nin üçüncü büyük hatası, "Şampiyonlar Ligi'ndeki hedefine varmak bir yana, altı maçta sıfır puanla hezimete uğramasından sonra" görevinden ayrılmaması oldu. "Büyük hocalar", büyük camialarda "Büyük hedefleri" gösterdikten sonra, o hedeflere varılamadığı zaman, "İstifa yolunu seçmek durumundaydılar." Yoksa, başlarına gelecek son, işte Denizli'nin başına gelen acı son gibi olurdu. Denizli, büyük hocadır!. Temenni edelim ki, Fenerbahçe bu büyük hocanın arkasında bıraktığı boşluğu tez elden doldursun!. Bu arada aylardan beri "Denizli hata ediyorsun, durumun gereğini yapmıyorsun, sonunda başına bundan önce Fenerbahçe Teknik Direktörleri'nin başına gelenler gelecek" diye yazdığımızda, Fenerbahçe camiasından büyük tepkiler alıyorduk. Küfür dolu yığınla telefon, faks, mektup, e-mail gelirken biz "Fenerbahçe'yi de, Denizli'yi de iyi tanıdığımız için" sözlerimizin ve yazılarımızın arkasında durmaya devam ettik. Keşke, biz yanılsaydık!