Beşiktaş matruşkası!

"Ne / Nerede / Ne zaman / Nasıl / Neden / Kim" sorularının baş harfleri" ile ifade edilir, bu "evrensel anlatım" şifresi!..

"Yazdıklarınızda, söylediklerinizde", bu açılıma uygun cevaplar yoksa, "meramınızı anlatmakta eksik kalıyorsunuz" demektir ki, işte orada duralım; bu eksiklik, "unutkanlık" sonucu mudur, yoksa "bilerek" mi yapılmaktadır?..

Bu "üç paragrafta anlatmak istediğim konunun en iyi örneklerinden biri", Beşiktaş Başkanı Fikret Orman'ın "Yeni yıl mesajıdır", o mesajında "şöyle" diyor sevgili Başkan:

"101. yılımızda yaşananlar hepinizin hafızalarındadır. Bizler üzerimizde tekrar bu oyunların oynanmasına izin vermeyeceğiz. Ayrıcalık değil, adaletin peşindeyiz. Beşiktaş sevgisi o kadar paha biçilemez ki, bu sevgi sevgisizlere bir ders niteliği şeklinde tezahür ederek onların kazdıkları kuyularda yok olmalarını sağlayacaktır."

Belli ki, "İş olsun torba dolsun" cinsinden ve acele ile yazılmış; "bilinen, sıradan ve de çelişkili, eksikli" sözler!..

Ne diyor; "Üzerimizde 101'inci yıldönümümüzde oynanan oyunların tekrarına izin vermeyeceğiz" diyor, ama "mesajının büyük bölümünde oynanan oyunları yazıp geliyor"; dahası "çok açık" bir soru; "İzin vermiyorsanız, anlattığınız oyunlar nasıl oynanıyor" ve de "izin vermediğiniz için oynanan oyun yoksa, bu sözler nereden çıktı?.."

Bitmedi; mesaj açıkça ifade ediyor ki; "İzin vermeyeceğiz" denmesine rağmen "Oynanan oyunlar var"; peki, "Bu sözler kime, meçhule mi?.."

"Kimdir, kimlerdir, kazdıkları kuyularda yok olacak sevgisizler?.."

Günlerdir, gazetelerde haberler çıkıyor; "Beşiktaş'la ilgili gizli tutulan bir mali denetim raporunun Galatasaray'ın eline geçtiği" iddia ediliyor. "Sızdıranın arandığı" mali denetim raporunun "Yıldırım Demirören'in başkanlık dönemi ile ilgili olduğu" ve hatta "Galatasaray yönetiminin eline geçmesi yüzünden Demirören'in Futbol Federasyonu Başkanlığı'ndan istifa noktasına geldiği, Fikret Orman ve yönetiminin bu raporu sakladığı, gereğini yapmadığı" iddiaları ayyuka çıkıyor, "üç cümlelik bir açıklama bile yok"; bu nasıl iş?..

"Böyle" ciddi ve önemli bir iddia karşısında, hem de "en ufak bir olayda, gazete haberlerindeki bir ufak yanlışlıkta resmi açıklamalar ve yalanlamalarla gündeme giren" bir yönetimin "sessiz kalması" ne anlama gelmektedir?..

Gerçi, "Futbol Federasyonu Başkanı Demirören'in de suskun kalması" ve spor basınımızın "böyle önemli bir iddianın iç yüzünü araştırmaya gerek görmemesi" de konunun bir başka "garip ve enteresan tarafıdır" ama, "Beşiktaş böyle bir raporu nasıl saklar" sorusunun muhatabı, "doğrudan" Fikret Orman ve arkadaşlarıdır!..

Sözü uzatmaya gerek yok; "sorular" ile nokta koyalım:

"Oynanan oyunlar", sakın ünlü "Rus matruşkalarını andırmasın?.."

Sakın, o matruşkalar gibi, "oyun içinde oyun" olmasın ve de o matruşkalardan birinden de "beklenmedik birileri" çıkmasın?..

Bakınız "suskun kalmanın", dahası "5N/ 1K şifresinde eksik olmanın" sonuçları nerelere ve hangi sorulara kadar dayandı?..

Ne dersiniz?..