Yazımın başlığındaki sorunun cevabı elbette “bir tane” değil… Ama “bir cevap” var ki, işte “o cevap” diğer cevapları da, “ek soruları ile beraber” üreten “asıl” cevaptır; “Beşiktaş’a olanların baş sorumlusu, başkan Hasan Arat’tır!..”
Süper Kupa’da “5-0’lık galibiyetle kupayı alan” bir takımın başkanı iken, ne zaman ki, “Süper Kupa maçına çıkmayıp, Beşiktaş’ın 5-0 yendiği takıma kupayı hediye eden” kulübün başkanı ile kol kola girmiştir…
Göreve geldiği yıldan beri “Süper Lig’de harcanan onca milyon avrolara ve alınan onca pahalı yıldızları ve Mourinho gibi bir hocayı da getirmesine rağmen, ‘şampiyonluğa ulaşamayan’ ve de bunu “hakemlere, TFF’deki ‘hayali’ Galatasaray yapılanmasına yükleyen” bir başkana uyup, “Onunla aynı teraneleri (“Terane” diyorum; zira Türk Dil Kurumu Sözlüğüne göre “çok yinelendiği, boş olduğu için usanç veren söz” anlamınadır) konuşmaya başlamıştır...
Ve de hiç düşünmemiştir ki; “Bunca Federasyon, bunca Merkez Hakem Komitesi değişti; hepsi “Galatasaray yapılanmasının içinde” olabilir mi?.. Dahası, “Bunca hakeme nasıl “Galatasaray’ı kollayın” denebilir?.. Bunca hakem “böyle bir talimatı yerine getirecek kadar” satılmış olabilir mi?..
“Bizi hakem mağlup etti” denileceğine, acaba, “Rafa Silva’ların, Gedson’ların, İmmobile’lerin neden formsuz olduğunu” araştırmak daha doğru olmaz mı?..
Öncelikle, Semih gibi bir gencin, neden “Galatasaray’ın 34 yaşındaki yıldızı Mertens kadar bile hızlı koşamaz” hâle geldiğini, topla giden rakip kanat oyuncusunu yavaşlığı sebebiyle ancak formasını çekerek durdurabildiğini sorgulamak” gerekmez mi?..
Özetle; sakın “bu tablo ortada iken, “Hakem de, hakem… Ah şu Galatasaray yapılanması” diye feryat etmek ile yetinmek “Beşiktaş’ı bu hâle getirmiş” olmasın?..
“Galatasaray’dan sonra Kasımpaşa’dan da biz üç yemedik, kabahat hakemlerde” diye düşünen futbolcular, teknik adamlarla “Beşiktaş’ın daha nerelere gidebileceği” hâlâ düşünülemiyorsa, vah ki, ne vah!..
Hele, hele, “geceleri çok güzel olan” İstanbul’da, “yıllar yılı açık olan ve sporcularda aynı hastalığı (yorgunluk) üreten” türlü çeşitli pencereler varken!..