Beşiktaş'ın problemi!..

A -
A +

Lucescu durmadan "mazeret", durmadan "bahane" üretiyor!.. "Hakem.. .Hakem..." deyip duruyordu; şimdi sıra "basına geldi!.." Neymiş; "medya ağır eleştiriler yapıyor, futbolcuların beyinlerini yoruyor, morallerini bozuyormuş!.." Vay... Vay... Vay... Sanki "monşer", Orion takım yıldızından geldi!.. Herhalde oralarda "kötü oynayan" takımlar eleştirilmiyor, takımına "iyi futbol oynatamayan" teknik adamların sırtı sıvazlanıyor, "dökülen" futbolculara alkış tutuluyor!.. "Monşer ami", sen Türkiye'ye "İtalya'da 8 yıl teknik adamlık yaptım" diye övünerek gelmemiş mi idin? "Orada", teknik adamlara, futbolculara, takımlara "Orion'daki gibi" mi davranılıyor? Ya "geçen yıl" Galatasaray'dayken, takımın, sen, futbolcuların hiç mi eleştirilmedi? Aman aman... "Daha yaşın genç" sayılır; bir yıl geçmeden "olanları" unutmuş olamazsın!.. "Dur" bakalım; milletin gözü henüz Şenol Güneş'ten yeni ayrıldı ve Lorant'a döndü!.. Sen, takımın ve futbolcuların henüz "tam hedefte" değilsin!.. Amma... "Böyle giderse", yandı gülüm keten helva!.. "Bugünküleri" ağır buluyorsan, "yarınkiler" ortaya dökülünce, bilmem ki "nereye kaçacaksın?" Yoksa Orion'a mı? Geçen yıl da seni çok eleştirdim ama, "tutarsız" demek hiç aklıma gelmemişti ve "zaten" öyle bir söz söylemem mümkün değildi!.. Şimdi ise "gönül rahatlığı" ile diyorum; zira tutarsızsın!.. "Bizi Galatasaray ile mukayese etmeyin... Onlar 7 yıllık, biz 7 haftalığız" gibilerden lâflar ettin!.. Madde bir; "mevsim başında böyle demiyordun!.." Yazılı basındaki açıklamalarına "ben söylemedim, onlar uydurmuş" diyebilirsin ama, ya TV bantları? Onlar arşivlerde duruyor!.. Madde iki; geçen yıl Galatasaray'a geldiğinde ve başarılı olduğunda "Fatih Terim'in mirasına kondu" sözlerine yaptığın itirazları unutmadık!.. Diyordun ki; "Bu Terim'in takımı değildir, onun takımı bitti. O takımın en büyük ve en iyi oyuncuları satıldı. Ben yepyeni ve çok ucuz bir takım kurdum!.. Bu Galatasaray yeni Galatasaray'dır ve benim Galatasaray'ımdır, benim eserimdir!.." Şimdi "bu sözlerin hangisi" doğru? Ya Galatasaray "şimdi senin söylediğin gibi" 7 yıllık!.. Ya da "geçen yıl söylediğine uygun olarak" 7 yıllık filan değil; yeni Galatasaray!.. Zira, senin geçen yıl "yeni" dediğin Galatasaray'ı bu yıl da Fatih Terim "iyice yeniledi!.." Eeee... Nerede "7 yıllık Galatasaray?" Söyle bakalım, Galatasaray'da "7 yıllık" bir tane yabancı var mı; bıraktım 7 yıllığı 3 yıllık bir yabancı var mı? Bak, Galatasaray'da ne var ve Beşiktaş'tan farkı ne? Galatasaray'da Fatih Terim var, "o olmadığı zamanda bile", kulüp - futbol ilişkilerinde "onun yerleştirdiği prensipler var!.." Galatasaray'da "transferi teknik adam yapar!.." Asgarisinden "teknik adamın onay vermediği transfer yapılmaz!.." Mehmet Cansun "bu prensibi bozmaya kalktı"; neler olup bittiğini hep beraber yaşadık!.. Beşiktaş'ta ise "yönetim ayrı telden, menecer ayrı telden, teknik adam ayrı telden çalıyor!.." Olacak şey mi? Takımda "4 tane santrfor, 4 tane sağ kanat adamı var", sol kanatta ise "adam ara ki bulasın!.." Bu nasıl transfer? Sağdaki "dört kanat adamından bir tane doğru dürüst kanat adamı yapamazsan", söyler misin bana kabahat kimde? Menecer diyor ki; "iyi futbol oynamıyoruz, puan kayıpları o sebepten!.." Sen diyorsun ki; "futbolcularım basın yüzünden zihinsel yorgun, aslında çok iyi mücadele ediyoruz!.." Menecer diyor ki; "Ligin en güçlü kadrosu bizde!.." Sen diyorsun ki; "Ligin üçüncü takımıyız!.." Menecer "bazı futbolcuları açık açık kolluyor!.." Sen de "ona nispet olsun ve foyası ortaya çıksın" diye, elinden geleni ardına koymuyorsun; sonra da çıkıp "Onunla aramızda hiç birşey yok, medya uyduruyor" diyorsun!.. Neyse, lâfı fazla uzatmayayım!.. Lucescu'ya "memur zihniyetli hoca" dediğim ve yazdığım zaman Galatasaraylılar kızardı!. İşte "memur zihniyeti" Beşiktaş'ta da sürüyor: "Çözüm üreteceğine, inisiyatif kullanacağına" durup dinlenmeden "mazeret ve bahane üretiyor", hedef saptırıyor, "kullanamadığı inisiyatife karşı devamlı başkalarını, hakemleri, basını ve futbolcularını suçluyor!.." "Galatasaray takıntım yok" diyor ama, transfer ayında "Sergen'den Zago'ya, Mondragon'dan Pancu'ya kadar "Galatasaray'da oynayan" ya da "Galatasaray'ın talip olup görüştüğü" ne kadar oyuncu varsa, onlara "kancayı takmak" için yarışıyor!.. Beşiktaşlı yöneticiler "Lucescu'yu göreve getirmekle büyük bir yanlışa düştüler"; onu da, futbolcularını da "Galatasaray'la yarışmak" gibi "psikolojik bir presin altına soktular!.." Buna "100. yılımız, mutlaka şampiyon olacağız" baskısını da ekleyince, "bu hoca da, bu futbolcular da yükü taşıyamaz hale geldiler!.." Lucescu "Galatasaray 7 yıllık, biz 7 haftalığız" diyerek "hem kendini, hem de futbolcularını psikolojik olarak rehabilite etmek istiyor" ama, ne bu yönetim, ne de bu taraftar "ona kulak verecek" durumda!.. İşte Beşiktaş'ta "sorun burada!.." Bu düğümü çözecek bir İskender'e ve onun "keskin kılıcına" ihtiyaç var ama ortada ne İskender görünüyor, ne de kılıç!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.