Bir başkan profili!..

Beşiktaş'ın saygınlığının sağlanması gerektiğini söyleyen ve 'zarafet' isteyen Orman,  bir yandan da tehditkâr sözlerle racon kesiyor… 

Fikret Orman, Divan Kurulu toplantısında, mayıs ayında yapılacak genel kurulda aday olmak isteyenlere yol gösteriyor; "Beşiktaş'ın mutsuzluğu üzerine başkan adayı olunmaz. Bunun Beşiktaş'a yakışan zarafetle olması lazımdır!.."
Doğru, bu sözlere eğer "gerçekten sporcu ruhu taşıyorsa" her insanın imza atması gerekir!..
Ne var ki, hemen ardından, "sıkıyönetim komutanı gibi emrediyor" başkan adayı olacaklara; "Yılbaşı, devre arası kim başkanlığa adaysa açıklasın. Ne programı varsa söylesin."
Bitmedi, "Beşiktaş zarafeti isteyen" başkan, konuşmasının bir başka yerinde "Kurtlar Vadisi zarafeti" ile "Kartal Yuvalarında 400 bin lira yolsuzluk olmuş. Savcılığa verdik, yargıya taşındı. Üstü örtülmedi. Daha ne yapmamı bekliyorsunuz, bacağına mı sıkayım?" diye konuşmaz mı?.. 
Hele "Beşiktaş'ın saygınlığının sağlanması gerektiğini" söyleyen ve "zarafet isteyen" Orman'ın şu sözlerine bir bakın; "Beşiktaş'ın başkanı ve yönetim kurulu üyeleri tenkit edilmelidir ama bunun bir üslubu ve şekli vardır. Bunu aşağıya indirmek Beşiktaş'a zarar verir. Genel kurula gelip de saçını taramasını bilmeyenler var."
Sonra da Beşiktaşlıların "haklı olarak" övünüp geldikleri "kökenlerini" unutuyor ve üstelik "zarif" bir şekilde "korku" da veriyor; "Seçimden önce tüzük tadil kongresi yapmak istiyorum. Aidatı da yukarıya çıkaracağız. Rakiplerimiz 10 bin, 20 bin liraya kongre üyesi yapıyor, biz de buluruz. Disiplin şartları da ağırlaştırılacak."
Dahası da var; "Biz artık söylenenlerle ilgilenmiyoruz. Biz bu sene şampiyonlukla ilgileniyoruz. Stadın bitmesiyle uğraşıyoruz. Biz icraatla ilgileniyoruz" diyor ama hemen sıraya başka cümleler koyuyor; "… Kombine kart satmışız bir seneliğine, 2,5 sene oldu bedavaya giriyorsunuz maça. Peki, ne yapmamızı istiyorsunuz? Somut konuşalım." 
Devam ediyor Sayın Başkan ve "söylenenlerle ilgilenmediklerini" şu "çok zarif" sözlerle ortaya koyuyor; "Stadın bitişi yaklaştığı için kıskançlıktan patlıyorlar. Dedikodu, yıpratma... Bizim kimseyle problemimiz yok. İcraat yeridir burası, çene yeri değildir. Çeneleri aciz insanlar yapar. Arkadan konuşanlar aciz insanlardır."
Ya şu "zarif" sözlere ne demek gerek; "Mağazalarda 2,5 milyon liralık stok kaybı olduğuna yönelik söylemler oluyor… Sonradan yapılan sayımda böyle bir olayın olmadığı ortaya çıkmıştır. Bunlar çok ayıp şeylerdir. Bunu konuşanlar onu yapmaya meyilli insanlardır." 
Yaz yaz bitmiyor, "durup dururken" bilmem kaç defa Fenerbahçe ve Galatasaray yönetimlerine "laf sokuşturmasından" söz etmeyecek, "lafı fazla uzatmadan"  Fikret Orman'a "bunca yılın gazetecisi olarak" küçük birkaç tavsiyede bulunacağım:
Evet, "önemli ve büyük işler yaptınız, statla beraber Beşiktaş'tan öte spor tarihimize geçeceksiniz", amma "başkanlığa gelmeden" kendinizin de zaman zaman "ağır eleştiriler yaptığınızı", ağır eleştiriler yaptıklarınız gibi sizin de hatalar yanlışlar yapmış olabileceğinizi, mesela  "stadın bitişi ile ilgili verdiğiniz tarihlerin bugüne kadar hiçbirinin tutmadığını" unutmayın. 
Borç yüzünden "yerden yere vurulan Galatasaray kadar bir borç yükünün altında olan bir kulübün başkanı olduğunuzu" hep hatırlayın ve elbette "bu durumun konuşulacağını, sorgulanacağını" bilin. Sadece Aslansın, kaplansın, vatan sana minnettardır" sözleri beklerken, "Divan toplantısında kayıp olduğunu ve uzun süredir ulaşamadığınızı" itiraf ettiğiniz  yönetim kurulu üyesini, hem de "Beşiktaş İcra Kurulu Başkanı ve Hukuk İşlerinden Sorumlusu Yöneticisi Melih Sami Esen'i bile bulamamış" bir Başkan'ın "ne yaparsa yapsın" doğal olarak eleştirileceğini hiç hatırınızdan çıkarmayın!..
Aç parantez; (Bütün Beşiktaş muhabirlerini ve yazarlarını kutlarım; ortada "böyle bir durum" varken, ey okurlarım, gazetelerde, TV'ler de hiç "kayıp yönetici" haberini okudunuz, duydunuz mu? Ben okumadım, duymadım; eğer yazıldı ve söylendiyse, göremediğim ve duyamadığım için yazandan da, söyleyenden de özür dilerim!..)