Bir G.Saraylı konuşuyor!..

A -
A +

"Bunların niyeti Federasyonu yıkmak değil, bunların niyeti galiba Türkiye'nin FIFA tarafından cezalandırılmasını sağlamak. FIFA, Futbol Kanunu'nda değişiklik yapılarak 'Bakanlığın denetim ve gözetim hakkının bile kaldırılmasını' isterken ve de Türkiye'de Belediyeler Kanunu, belediye başkanlarının spor kulüpleri ile hukuki ve fiili bağlantılarını tamamen kesen 'yeni' maddelere kavuşturulmuşken, iktidar partisine mensup bir Belediye Başkanı'nın 'Kulüpler Birliği' üyelerine yemek vermesi ve o gün Birlik'ten 'seçim kararı' çıkması tesadüf olabilir mi?.. Yarın FIFA bunu nasıl değerlendirecek?.. Bunca yıl Ulusoy Federasyonu'nu yıkmak için devreye giren siyasetin gölgesinin hâlâ aynı yerde durduğunu gösteren bu tabloyu, FIFA kabul eder mi?.." "Önceki yıllarda Futbol Genel Kurulları'nda Galatasaray adına oy da kullanmış olan" eski bir spor adamının söylediği "bu" sözlere hak vermemek mümkün değil!.. Spor sayfalarındaki "yemeğe katılmayan kulüp başkan ve temsilcilerine yapıldığı iddia edilen baskılar" ile ilgili haberler bile, sporumuz ve futbolumuz adına "yeteri kadar" üzüntü verici!.. Aslında "Ulusoy Federasyonu'nun federasyon yönetim kurulu da dahil, bir çok kurulu yıprandı. Halûk Ulusoy, seçimli bir genel kurulla güven tazelemeli, kurullarını yenilemedi ve yola devam edecekse, bunu mutlaka yapmalı" diyen ve bunu yazan bir gazeteciyim!.. "Seçim isteyen" kulüplerin, "yeterli imzayı ve yeterli oyu buldukları takdirde seçim yapılması konusunda genel kurulda aldıracakları kararın" da "normal" ve "uygulanması gerekli" bir hak ve hukuk yolu olduğunu biliyorum ve saygıyla karşılarım!. Ama bütün bunların "siyasetin gölgesinde ve siyasetin baskısı altında yapılması" gündeme geldiğinde, 51 yıllık spor yazarlığı hayatımda "hep yaptığım gibi" karşısında olmayı ve durmayı da görev sayarım!.. Siyasetin spora "destek dışında", hiçbir şekilde müdahaleye hakkı yoktur ve olamaz!.. Bilinmelidir ki, "siyasetin baskısı ile gidecek olan federasyonun yerine gelecek olan federasyonun, ne kendisine, ne Türk sporuna ve futboluna hayrı ve faydası olmayacaktır"; olamaz!.. Bunun örnekleri spor tarihimizde çoktur ve "bu talihsiz örnekler" ne yazık ki yakın tarihimizde de vardır!.. Soruyorum; "mahkemeler kadar gidilmişken" ve "seçimli" futbol genel kurulu için "bütün baskılara rağmen yeterli imza sayısının bulunamadığını" ilân eden bilirkişi raporu ve "kayyumu reddeden" mahkeme kararı ortada iken, "bu raporun ve mahkeme kararının mürekkebi kurumdan" birdenbire "yeniden" ortaya çıkan bu "seçim talebinin neyin nesi olduğunu" yarın FIFA sormayacak mı?.. Bitmedi; Galatasaraylı "eski dost" başka bir şey daha söyledi: "Galatasaraylı bir Başkanın, neden Galatasaraylı olan bir Federasyon Başkanı'nı değiştirmek için bunca gayret sarf ettiğini de anlamıyorum. Yerine gelmek üzere hazırlanan aday Fenerbahçeli. Yanında, arkasında ünlü Fenerbahçeliler var. Aslında Özhan Canaydın, ille de bir federasyon başkanını değiştirmek istiyorsa, Galatasaraylı olan Basketbol Federasyonu Başkanı'nı değiştirtsin bakalım da görelim gücünü!. Yapamaz, zira o Galatasaraylı Federasyon Başkanı'nın arkasında ve yanında Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım var. Yıldırım, Turgay Demirel'i seçtirtmek için kaç gecesini otel salonlarında ve kuliste geçirdi. Özhan Canaydın'ın niyeti, futbolu da mı Aziz Yıldırım'a teslim etmek?.." Bu soruların cevaplarını "ben çok güzel veririm" de, önemli olan Galatasaraylıların, özellikle de Galatasaray yöneticilerinin ve genel kurula katılacak olan Galatasaray temsilcilerinin vermesi!.. Galatasaray camiası mı?.. Hadi canım güldürmeyin beni; öyle bir camia var mı?.. Olsaydı, bugün Özhan Canaydın hâlâ başkan olarak kalabilir miydi?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.