Bir Musa gerek!..

A -
A +

Galatasaraylılar "ümitle" bekliyorlar!.. Bekliyorlar ki; "ocak transferinde" yönetim "takımın ihtiyacı olan" en az "üç iyi futbolcu" alsın!.. Bir defansa; "hava toplarına hakim", geriden oyun kurabilecek bir futbolcu!.. Bir orta sahaya ya da ön liberoya; "oyunu okuyacak, yönlendirecek ve adeta takıma saha içinde fiilen kaptanlık yapacak" bir beyin!.. Forvete; "Galatasaray'ın gol kısırlığını ortadan kaldıracak" bir golcü!.. Hemen akıllara defans için Alpay, ön libero için Popescu ve orta sahadaki beyin için Revivo geliveriyor!.. Ya golcü?.. "İşte asıl mesele orada" diyeceğim ama, "bu meseleyi çözecek" yönetici nerede? "İş bitirici" yönetici? "Alalım mı, almayalım mı?.. Pahalı mı, değil mi? Acaba bu paraya daha iyisini bulabilir miyiz ya da bu adamı daha ucuza kapatabilir miyiz?" diye diye, sora sora, düşüne düşüne geçen zamanda, bir de bakılıyor ki; "araya başka kulüpler girmiş", futbolcunun fiyatı katlanmış... Sonuç.... Tam bir fiyasko... Fatih Terim "bir şeyler yapabilirse" ne ala, "yapamazsa", işte gelinen nokta; "bugünkü tablo!..ö Elbette, hiç kimse Mehmet Cansun'un Jardel'e verdiği "26 milyon dolar" gibi "abartılı" transfer istemiyor!.. Ama... Fenerbahçe'yi, Beşiktaş'ı bıraktım, hiç olmazsa mesela Ankaragücü'nün, mesela Gençlerbirliği'nin "bulabildiği" golcüler gibi "bir oyuncunun" neden getirilemediğini de düşünüyor!.. Galatasaraylılar hazırlıklı olsun; bu yönetim Alpay'ı da avucunun içinden kaçırabilir!. Hele hele "bir orta saha beyni ve iyi bir golcü" bulabileceklerini ve alabileceklerini hiç sanmıyorum!. Terim'in "ümitlerin peşinde koşması", durumu ortaya koyuyor: "Para yok... Gelecek yıla takım hazırlayacağım!.." Bu yönetim "söz verdiğinin üçte birini tutabilse" ve "sadece bir iyi golcü alabilse", bugün Galatasaray Şampiyonlar Ligi'ne devam ediyor olacaktı ve "o golcü Şampiyonlar Ligi'nden gelen paralarla" kendisine ve kulübüne verilenin büyük bir bölümünü karşılayacaktı!.. Ve Galatasaray da "en kolay maçlarda", gol atabilmek için "hem yöneticilerini, hem teknik adamlarını, hem de taraftarlarını fıtık etmeyecekti!..ö "Şampiyon adayı" Galatasaray'ın attığı gol sayısı Malatyaspor'dan bile geride; olacak iş mi? Ve "bu tablo" dolayısı ile Özhan Canaydın'ların, Ali Dürüst'lerin yüzleri kızarmıyor mu acaba? Kimse kendini kandırmasın, "bazı Galatasaraylı yazar - çizerlerin dolduruşuna da gelmesin"; sarı-kırmızılı takım futbol oynamıyor ve "bu kadro ile oynaması da pek mümkün değil!.." "Takım düzeldi, düzeliyor" palavralarına karşı da "karınlar tok tutulsun!.." Samsunspor gibi "bitik" ve "çok eksik" bir takım bile son 10 dakikada yakaladığı "3 net gollük pozisyondan birini gole çevirebilseydi", söyler misiniz bana; ne olacaktı? Çok açık söylüyorum; Terim'e güvenmek başka, "kendisini ikaz eden" kalecisine "hakaretler yağdıran" futbolcuya tahammül edebilmek başka!.. Bu kadroda "artık" arkadaşlık kalmamış, sevgi, saygı kalmamış, heyecan, coşku kalmamış, "özel hayatlara dikkat" kalmamış, birlik beraberlik kalmamış!.. Ne bekleniyor bu kadrodan? Efendim, "devre arasında" Fatih Terim ne yapar yapar, "bu işi düzeltir!.." Bir zamanlar "kendisini eleştirenlere karşı", Terim'in ağzında pelesenk haline getirdiği bir söz vardı: "Her firavunun bir Musası vardır!.." "Firavunu bir tarafa bıraktım", asıl bu Galatasaray'ın bir Musa'ya ihtiyacı var; görelim bakalım "öyle bir Musa" var mı, yok mu?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.