Bir rezalet ki!..

Evet, bu rezalete "izin verenler", bu rezaleti "görmezlikten" gelenler hesap vermelidir!.. Futbol Federasyonu'ndan, Kültür Bakanlığı'na kadar, "kimin payı, kimin rolü varsa"; işte onların hepsinin hesap verme günüdür!.. "Övüne övüne" bir hâl olduğumuz, Şampiyonlar Ligi Finali için "dağıtılan" rehber kitapta yazılanlar, "yabancı misafirler ve yabancı gazeteciler için" hazırlatılan "o" kitapta yazanlar, "Türkiye adına" yüz kızartıcı!.. Osmanlı'dan başlayıp, Atatürk'e, modern Türkiye Cumhuriyeti'nden devam edilip, İstanbul'a kadar "hakaret edilmedik" bir şey bırakılmayan bu kitabı, "bandrol veren" Kültür Bakanlığı'ndan, "dağıtımına aracılık eden" başta federasyonumuz olmak üzere yetkililerimiz görmedi mi, "içinde ne yazıyor" diye bakmadı mı, incelemedi mi? Bir spor organizasyonu için hazırlatılan ama, "sözde Ermeni soykırımından, Kürt olayına kadar", ne kadar "Türkiye'yi ve Türkleri suçlayacak" politik, saçma sapan, asılsız iddia ve iftira varsa, "içinde olan" böyle bir kitap konusunda, nasıl "böylesine" uyuruz, vurdumduymaz oluruz? Bunların "sporla, futbolla ilgisi ne?" Avrupalı'nın "ne yaptığı ve ne yapmak istediği" konusunda hâlâ uyanmayacak mıyız? "AB konusunda duyarlı olduğumuz kadar", acaba "Türkiye konusunda da duyarlı olabilsek", bize "bunları" yapabilirler mi? Ya da bizler, "bunların yapılmasına göz yumar mıyız?" Ermeni konusunda, Kürt konusunda "kitapta yazanları" sütunuma almaya, iz'anım da, insafım da, vicdanım da el vermiyor!.. Ama, "şu ifade" bile, kitabın "ne menem bir şey olduğunu" ortaya koyuyor: "Şehrin muhafazakar semtleri olan Fatih, Eminönü ve Sultanahmet'te kesinlikle eşinize ve sevgilinize sarılmayın, öpüşmeyin. Parmağınızla kimseyi işaret etmeyin. Karşınızdakiyle konuşurken bacak bacak üstüne atmayın." İstanbul bu mu? Türkiye bu mu? Peki, benim "medyam" ne yapıyor? Uyusun da büyüsün ninni!.. Bir "iki küçük haber" ve "bir iki yorum"; işte o kadar!.. Aman, Avrupalı'yı kızdırmayalım!.. Aman, Avrupalı'yı küstürmeyelim!.. Aman, AB'ye karşı olanların eline koz vermeyelim!.. Avrupalı canımıza okusun, Avrupalı her türlü hakareti yapsın, Avrupalı "oy sandıkları" öncesinde de, sırasında da, sonrasında da açık açık "Türkiye'yi istemiyoruz" diye bağırsın, ama biz görmezlikten, duymazlıktan gelelim; susalım!.. Hadi, siyaset sahnelerini bir yana bıraktım; işte bu "rehber" kitapçıkta olduğu gibi spor sahalarında ve tribünlerinde bile!.. Dikkat edin; adı üstünde; "rehber" kitapçıkta!.. Şimdi göreceğiz, "herkes" suçu" birbirinin üzerine atacak; yok "falan kitapta yazıyormuş, ondan alınmışmış" da, yok "falan bu kitaba nakletmişmiş" de, yok filanlar "o kitabın Kültür Bakanlığı'ndan bandrollü olduğunu gördüklerinden incelememişlermiş"... de... miş... miş... de... miş... miş... miş... miş... de... miş... miş... Vah benim "onurlu" Türkiyem, vah!.. Ne hâllere düştün ve düşürüldün!..