"Ben gitmek istiyorum" diyen futbolcuyu, yalvar yakar ya da yaka paça "tutmak" kadar yanlış bir iş olamaz!.. Adam, bu sözü, durup dururken söylemez!.. Ya mesela "Mondragon gibi", alacağı transfer ücretini arttırmak için söyler ve adeta âdet hâline getirir; bu elbette "cinliktir" ama "karakter" penceresinden bakılınca, çok şey söylemek ve yazmak mümkündür!.. Ya mesela "Cordoba gibi", gerçekten "bir başka ülkeye ve kulübe, şu veya bu sebepten gönül vermiştir"; gitmezse, "gönlü kalır" ve artık o "eski o" değildir!.. Ya da, "Rüştü gibi", tamamen "başka sebeplerden" gitmek zorunda kalmış ya da bırakılmıştır; onun da "gönlü kırık" hem de "çok kırıktır"; o da "eski o" değildir!.. Bu örnekleri çoğaltabiliriz, onlarca, yüzlerce örnek sayabiliriz!.. Elbette "tek tük" istisnaları vardır, olabilir; olacaktır da!.. Ama "bunlar" genel kaideyi değiştirmez!.. Onun için, "gitmek istiyorum" diyen futbolcuyu göndereceksin!.. Zira, "kanına virüs girmiştir"; iflâh olmaz!.. Elbette, "Gideceğim" diyen futbolcuya hemen "Güle güle" demek akıl kârı değildir; onu "kulübe kazandıracağı en yüksek parayı kazandırarak göndermek" yöneticilik maharetidir, yöneticiliğin transferdeki "olmazsa olmaz" şartlarından biridir!.. Sat, "Gideceğim" diyen futbolcuyu, "gelecek para" ile al, "senin takımında oynamaya hevesli, heyecanı olan, isteği olan" yeni futbolcuyu!.. "Eeee, ben göndereceğim futbolcunun değerinde bir futbolcuyu nerede ve nasıl bulacağım" dedin mi; bunun adına elbette "yöneticilik" denmez; "kolaycılık" denir!.. Adam kafaya koymuş, adam isteksiz, adam gönülsüz, adam kendine "yeni bir gelecek arıyor"; kalsa bile "gözü, gönlü" gitmek istediği kulüpte; senin takımına ne verecek, ne kadar verecek? Düşünülmüyor mu ki; "para için" yapmışsa ve de "bu tehdide boyun eğilmişse", kısacası "şantaj yolu açılmışsa", bu "çirkin" yol, takımın "öteki futbolcuları üzerinde" nasıl bir tesir yapacaktır? Bu yolun "bir defacık kullanılacağının" garantisi var mıdır? "Kötü" örnek, hastalığın yaygınlaşmasını sağlar ve sonu yoktur!.. "Gideceğim" diyeni, "kulübün menfaatlerini koruyarak" gönder!.. Ve bir adım daha: Sakın ola ki, "Gideceğim" deyip giden futbolcuyu bir daha geri alma!.. Herkes bilsin ki, "bu kulüpte giden bir daha geri gelmez!.." Gelmek istese de, yalvarsa da gelmez!.. "Hadi oğlum başka kapıya!.." Büyük kulüp "böyle" olunur!.. Bir de "bizdekilere bakın" ve "büyük kulüp" olup olmadıklarına karar verin!.. "Adı büyükler" dediğimde ve yazdığımda bazı okuyucularım kızıyorlar; söyleyin bana, haksız mıyım?