Birimizi daha kaybettik!..

A -
A +

Kurthan Fişek!.. Dostum, arkadaşım, meslektaşım, kardeşim Kurthan Fişek!.. Yarım asrı geçen bir "ailecek" beraberliğin "koca" çınarı!.. Acı tatlı hatıralarla dolu bir yarım asır!.. "Onu kaybettiğimizin haberini", pazartesi sabahı bilgisayar başında "Çarşamba yazımı yazarken" gelen bir telefonla aldım; "talebesi" ve benim İzmir'deki bir başka dostum, arkadaşım, meslektaşım Nihat Demirkol'a aitti telefonun öteki ucundaki ses ve titriyordu; "Nasıl anlatsam, nasıl söylesem bilemiyorum Öcal bey" diyordu; sesinin titremesinden anlamıştım; "çok acı bir haber gelecek!.." "Kurthan Hoca'yı kaybettik, bu sabah" kelimeleriyle, öylece dondum kaldım. Derin bir sessizlik ve karşılıklı "Başımız sağ olsun" fısıltısından başka hiçbir şey söylemeden telefonu kapattık!.. *** Bugün Ankara'da toprağa vereceğiz Kurthan Hoca'yı!.. Onun için gazetelerde "çok şeyler, okudunuz, okuyacaksınız"; hangi küçük / büyük gazetelerde, dergilerde muhabirlik, yazarlık, yönetim danışmanlığı yaptığını, hangi üniversitelerde, fakültelerde hocalık yaptığını, yazdığı kitapları, Spor Akademisi ve Atletizm Federasyonu başkanlıklarını yaptığını, öğrencileri arasında "hangi ünlülerin bulunduğunu" ve hatta "terörist başı" Abdullah Öcalan dahil çok öğrencisine "sıfır verdiği için" adının "Sıfırcı Hoca"ya çıktığını, 1960 öncesi öğrenci hareketlerinde birkaç defa gözaltına alındığını, 1980'den sonra üniversiteden atıldığını ve sonra Danıştay kararı ile döndüğünü ve daha bir çok acı tatlı hatırayı!.. Bütün bunları "onunla birlikte yaşadım"; zira 1950'li yılların sonunda gelmişti Yenigün Gazetesi spor servisine, daha "20 yaşına basmamıştı!.." Müthiş bir kalemi vardı; onun gibi "her şeyi yazan, öyle çok yazar-çizeri kıskandıran bir üslûpla yazabilen" bir gazeteciye, yazara bütün gazetecilik hayatımda bir daha rastlamadım, onun kadar zeki, dürüst, genel kültürü engin ve "sözünü esirgemeyen", arkadaş canlısı insana da çok az rastladım!.. Yenigün'deki Mehmet Ali Kışlalı Klanı'nın "en genci" idi; Öcal - Hıncal Uluç kardeşler, Ahmet Taner Kışlalı, Oktay Kurtböke, Yaşar Güngör, Güneş Tecelli, Çelik Aruoba, Günaltay Şibay, Başkurt Okaygün ve Kurthan Fişek!.. Bu klan, yarım asırdır "birbirinden kopmadı", taa ki, "ölüm onları ayırana kadar!.." İşte "bir tane daha eksildik!.." Biliyorum; Oktay, Ahmet ve Kurthan "bir yerlerde" gene beraberler!.. Birer birer "onlarla buluşacağız!.." *** O, "Behice Boran'ın Genel Başkanı olduğu Türkiye İşçi Partisi'nin Bilim Kurulu'nda olacak kadar" solcu, ben "Ahmet Tahtakılıç'a karşı, Alpaslan Türkeş'in CKMP (Sonradan MHP oldu) Genel Başkanı seçildiği büyük kongrede gözlerim yaşaracak kadar" sağcı idim; zaten Mehmet Ali Kışlalı Klanı "işte tam da böyle" bir gruptu; ama "insan gibi, insanlardan, adam gibi adamlardan, gazeteci gibi gazetecilerden oluşan" bir topluluktu; aileleriyle de beraber olan!.. Kurthan Hoca ile ilgili hatıralarımı yazmaya başlasam, bilmem ki, gazetemin bana "kaç sayfa ayırması" gerekir; onun için burada nokta koyuyorum. Eşi sevgili Neyran'ımıza ve bütün Fişek ailesine, dost ve arkadaşlarına, spor, gazeteci ve eğitim camiasına bu büyük kaybımız için başsağlığı ve sabır diliyorum!.. Ve gözlerim yaşlı, hıçkırıklarımı zor tutarak diyorum ki; nur içinde yat sevgili Kurthan Hocam, mekânın cennet olsun!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.