Bir; devletin memuruna "yüzde 4 zam verebildiği" bir ortamda, Fatih Terim'in maaşına "onca milyar liralık zamlar" yapılamaz!.. İki; Terim'in "2010 yılına kadar sözleşmesi var"; hangi "önemli" ve "acil" sebeptir ki; "bu sözleşme onca zamla 2012'ye kadar" uzatılıyor?.. Üç; Fatih Terim'in başında olduğu milli takım, "grubunda başarısız sonuçlara devam eder" ve "Dünya Kupası Finalleri'ne kalamazsa", ne olacaktır?.. Öncelikle "bu üç maddenin üzerinde" bir "ufuk turu" yapalım: Deniyor ki; "Futbol Federasyonu özerktir, onun için mesela kulüpler gibi teknik direktörlerine istediği ücreti verebilir, hele kulüp teknik adamlarının aldıkları, Avrupa'da bazı milli takımların teknik direktörlerine verilen paralar ortada iken, Terim'in yeni maaşı eleştirilemez, normaldir!.." Kazın ayağı öyle değil; "özerk" ile "özel" karıştırılıyor; "özerk" demek "özel" demek değildir; "kulüpler" özel, "Futbol Federasyonu" ise özerktir!.. "Özerk" Federasyon, Devletin "gözetim ve denetimi altındadır!.." İşte bu yüzden "Kulüpler teknik adamlarına istedikleri parayı, istedikleri gibi verebilirler" ama, Futbol Federasyonu, "hocasına vereceği para konusunda" en azından "hassas ve dikkatli davranmalı", kamu vicdanını yaralamamalıdır!.. Hem de "başarısı" tartışılan, "anketlerde" büyük bir çoğunlukla kamuoyunun "güven ve sempatisini kaybettiği" görülen, milli maçlarda "spor dışı büyük falsolar yapan ve hatta ülke futbolunun başına işler açan" bir Hoca'ya, adeta "millete inat" zamlar vermek ve "sözleşmesini uzatmak", hatadır, hatadan da öte yanlıştır!.. Federasyon, "bunu yaparsa", Milli Takımın, "hocası ile ilgili" olarak "bundan böyle" saha içi ve dışı başarısızlıklarının ve çıkabilecek olayların da "baş sorumlusu" olacaktır!.. Bu maaş ve süre artışı, "Al sana ödül, başarısızlığa devam et, istediğin olayları da çıkar" demek olmayacak mıdır?.. "Eğer ille de maaş ve süre artışı yapılacaksa", hiç olmazsa sözleşmeye "şöyle" bir madde konmalıdır: "Dünya Kupası finallerine gidilemezse ya da milli maçlarda kendisinden kaynaklanan olaylar çıkarsa, sözleşme tazminatsız olarak sona erdirilir!.." Geliyorum; işin "püf" noktasına: Bu Federasyon, "Rahmetli Hasan Doğan'dan devraldığı Terim mirasından dolayı sıkıntıdadır" ve "yerine getirecek birini bulamadığı için" ona sahip çıkmak mecburiyetinde kalmıştır!.. "Süre artışını isteyen" Federasyon değildir; Terim'dir!.. Burada duralım ve "üzerinde durulması gereken" başka "iki" soruyu soralım: "Süre artışına onca maaş zammını eklemek" suretiyle Federasyon, "Terim'in medyada ve kamuoyunda yıpratılmasını" ve "bu yolla kendisinin gitmesini sağlamayı" mı düşünmüştür?.. "Yeni sözleşmenin imzalanmasının günlerdir sürüncemede bırakılmasının" sebebi de bu mudur?.. Federasyonun içinde ya da yakınında olan bazı dostlarımla yaptığım sohbetlere dayanan bir sonucu yazıyorum: Hissediyorum ki, "Federasyon hangi açıklamaları yaparsa yapsın"; bu federasyon heyetinin içinde, Fatih Terim'le çalışmaya "istekli olanların sayısı", Terim'in gözünün içine bakarak "Ah bir bırakıp gitse" diye düşünenlerden az!.. "Terim'e inanıyor musunuz" cevabına "samimi olarak" çıkıp da "Evet inanıyorum" diyen 5 üye çıkarsa, derim ki; "Helâl olsun alacağı para, hocaya!.." Ne dersiniz; çıkar mı?.. Bu sabah ilk rastladığınız 15 (Federasyon Heyetinin üye sayısı) arkadaşınıza aynı soruyu sorun bakalım; "5" tane "Evet" çıkar mı?..