"Bizim" evlâdımız!..

A -
A +

Sorular... Sorular... Bir büyük kulüpte, eğer büyükse, bir büyük takımda, eğer büyükse, "teknik direktör için" kıstas "Bizim evlâdımız" olabilir mi?.. Real Madrid'de, Del Bosque gibi "Real Madrid'e almadık kupa bıraktırmayan" bir teknik adam bile "Bizim evladımız" denilerek "göreve devam ettirildi" mi? Beşiktaş, "Del Bosque gibi" ünü dünyaya yayılmış bir hoca ile yollarını ayırırken, yerine gelecek olan "Bizim evlâdımız Rıza" mı olmalıydı? Ya da "geçiş süreci için" yani "köprü teknik adam" olarak getirilen Rıza Çalımbay, "üç - dört başarılı" ama "tık nefes" galibiyetten sonra, "sürekli" olarak iş başında bırakılmalı mıydı?. Medyadaki "bazı" yorumcuların, hem de "Ben bilirimci, dediğim dedikçi" yazar - çizerlerin "çizdiği yolda yürümek" bir büyük kulübe, onun yönetimine yakışır mıydı? Bu sorulara onlarcası eklenebilir!.. Bu yanlışları yapan yönetim, "bugünden sorumludur!.." Ama, "en az yönetim kadar sorumlu olanlar", Rıza Çalımbay ve futbolculardır! Rıza Çalımbay, Beşiktaş'ı "bir takım hâline getirememiş", getirmek için gerekli olan "doğruları" bulamamış, "çağdışı" bir futbolla, hemen her hafta değişen "bir karmanın" başında sahaya çıkmıştır! "Olmayacağı" çoktan anlaşılmışken ve "kendi kariyerini" kurtaracak , Beşiktaş'ın da önünü açacak fırsat avucunun içine gelmişken, "bu şansı" kaçırmıştır! Bu fırsat, "Malmö'yü hem de rakibin sahasında yenerek" elemeden sonra, "istifa etme" basiretini ve cesaretini gösterme imkânıydı; Rıza Çalımbay yapamadı!.. "Hep kazanamayacağına göre", bilmeliydi ki, "ilk kötü sonuçta", hem kendisinin başına, hem takımın başına, hem de yönetimin başına "bunlar" gelecekti! "Gelmeden" gitmeliydi!.. Şimdi ne oldu?.. Süper Lig'e "istifa çığlıkları arasında" havlu atıldı ve de asıl önemlisi "Çok kritik Avrupa maçları öncesi" takım "hocasız kaldı!.." Bu tablo, sadece Beşiktaş'taki yönetime değil, bütün kulüplerin yönetimlerine "ders" olmalıdır!.. "Del Bosque'yi erken gönderdik, aynı hataya Rıza Çalımbay'da düşmeyeceğim" romantikliği ve "büyük yanlışı" ile "kendisini bağlayan" ama "bu sözünü bir ay bile tutamayan" bir başkan görüntüsüne düşen Yıldırım Demirören'e de "ders olmalıdır!" Beşiktaşlı futbolculara gelince!.. "Önceki yıl transfer ayında yapılan büyük yanlışlara", bu yıl da "yenileri eklenince", siyah - beyazlı formayı giyen futbolcular "bir takım olabilmenin yolunu" kaybettiler!.. "Bulmak için" de gayret sarf etmediler!.. Rıza hocanın "yanlış tercihleri", ortaya bir başka soru daha çıkardı: "Acaba hocanın gönderdikleri ya da hâlâ kadroya almadıkları" bu takımda oynasaydı; Beşiktaş "bu duruma düşer miydi?.." Beşiktaş zor durumda!.. Temennimiz, bir an önce düze çıkmasıdır!.. Avrupa'da "zor rakipler" bekliyor!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.