Yazık oluyor, Galatasaray Kulübü'ne!.. Yazık oluyor, Galatasaray camiasına ve Galatasaray taraftarına!.. Yazık oluyor, Galatasaray futbol takımına!.. Yazık oluyor, Galatasaray'ın borsaya açık şirketinin hisse senetlerine sahip kuruluş ve kişilere!.. Başkan Özhan Canaydın ile Teknik Direktör Gerets "el ele vererek" Galatasaray'ı "tarihinde az görülen" bir krizin içine itmek için ellerinden geleni yapıyor; yöneticiler, üyeler, Divan Kurulu ve camia önderleri de seyrediyor!.. Gerets, elinde "ülke standardında ligin en geniş ve en iyi, üstelik geçen yıl şampiyon olan kadrosunun bulunmasına rağmen", bu kadroyu "perişan" etmek için her şeyi, ama her şeyi yaptı!.. Takım tertip ve taktiğini "tam bir çorba hâline getirme" inat ve ısrarını sürdürerek, "hocalık" seviyesini göstermeye devam ederken, üstüne üstlük geçen yıl "Galatasaray'ı, Fenerbahçe'nin de desteği ile şampiyonluğa taşıyan" ve dillere destan olan "Ağabeylerin yönetiminde sağlanan futbolcu kaynaşması ve yardımlaşmasını yok etmek" için elinden geleni ardına koymadı!.. "Ağabeyler yönetiminde futbolcu dayanışması", Gerets'in "duymak" istemediği, "tüylerini diken diken eden" ve şampiyonlukta kendisinin payını nerede ise "sıfırlayan" bir gerçekti; Belçikalı "bunu unutmadı" ve "dayanışmayı dinamitlemek için" pervasızca "Belçikalı" maharetini kullandı ve şimdi görüyoruz ki, arkasına Galatasaray Başkanı'nı aldığı için çok da başarılı oldu; o "geniş ve bol alternatifli kadro" birbirine düşürülerek yerle bir edildi!.. Gerets'in taktiği açıktı; "Böl, parçala, yönet!.." Zira, "bölemezse, parçalayamazsa, yönetemeyeceğini, böyle bir beceri ve yeteneğinin olmadığını" çok iyi biliyordu. Ne var ki, "bölmesine, parçalamasına rağmen" gene de "yönetemedi"; çünkü liderlik vasfı yoktu, liderlik beceri ve yeteneklerinden yoksundu, "güvenilirliğini, inanırlılığını" camia gözünde de, taraftar gözünde de, futbolcular gözünde de, yöneticilerin pek çoğu gözünde de kaybetmişti!.. Ligin ortasında "Benimle sözleşme yenilemiyorlar" yaygarası koparıp, arkasına da "Geretsperver" yorumcularını alarak tam bir tuzak hazırladı!.. "Sözleşme yenilenmezse", işi "boş vermiş" görünerek savsaklayacak, suçu "sözleşme yapmayan" yöneticilere ve "söz dinlemeyen" futbolculara yıkacak, sözleşme imzalanırsa "kadroyu darmadağın edip", gelecek sezon için, borç batağındaki kulübün yöneticilerinden "yeni bir takım" isteyecekti; yooo "darmadağın kadronun uğrayacağı başarısızlık yüzünden" iş başında kalamazsa, "yeni sözleşmenin getireceği" bir yıllık maaş artı tazminatı cebine koyarak ülkesine dönecekti!.. "Eğer" sözleşmede kulaklara fısıldandığı şekilde "Takım şampiyon olamaz ve Şampiyonlar Ligi'ne katılma hakkını kaybederse, sözleşmenin ve tazminatın geçersiz sayılacağı" maddesi yoksa, "küçük hesaplar içindeki" Galatasaraylı y öneticiler bu tuzağa düştüler; koca Galatasaray'ı da düşürdüler!.. Bu tuzağa düşüşün ana sebebi, Galatasaray yönetiminde, tıpkı Gerets gibi "Böl, parçala, yönet" ilkesiyle hareket eden ve tıpkı Gerets gibi "bölen, parçalayan" ama "yönetemeyen" bir Başkan'ın olmasıydı ve "Galatasaray futbol takımının darmadağın olması, Avrupa Kupaları'ndan ve Türkiye Kupası'ndan düşülmesinden sonra ligden de ümidin kesilmesi" pahasına Gerets ile sözleşmeyi uzatan oydu!.. Hem de, Avrupa Kupaları'ndan iki yıldır "daha başta elenmenin" Galatasaray'a kaç milyon dolara, kaç milyon euroya mâl olduğu ortada iken!.. Hem de, Türkiye Kupaları'ndan "erken" elenmenin Galatasaray'a kaç trilyon liraya mâ l olduğu ortada iken!.. Hem de, Süper Lig'de de iddianın ve Şampiyonlar Ligi'ne katılma hakkın ın kaybedilmesinin Galatasaray'ı kaç milyon dolardan, kaç milyon eurodan mahrûm edeceği ortada iken!.. Soru önemli: Galatasaray'ın başında, "toplu bir futbol cinneti geçirerek", Futbol testisini de, camia ve taraftar ile gönül testisini de kırmış olan bir teknik direktörün "artık" ağzı ile kuş tutsa, "her maçı kazanamayacağı için" ağır eleştirilerle ve tepkilerle karşıla şacağı ve bu yüzden "testinin su tutmayacağı" biline biline "Gerets'e imza attırmanın koca Galatasaray ile alay etmek olduğunu" bilemeyecek kadar "kendini kaybetmiş" bir yönetim olamayacağına göre, Galatasaray yönetiminin "Başkan ve Teknik Direktör'ün müşterek emrivakisini kabul etmesinin" sebebi "acaba" ne olabilir?.. Çok açıktır ki, "sebep" yönetimin "bölünmüş ve parçalanmış" olmasıdır!.. Ne var ki, "olanlar" gösteriyor ki , tıpkı takım yönetiminde olduğu gibi, kulüp yönetiminde de "böl, parçala ve yönet" taktiği tutmamış, yö netim "bölünmüş, parçalanmış" ama "kulüp yönetilememiştir!.." Galatasaray'daki acı ve hazin gerçek budur ve çok iyi bilinmelidir ki, kulüp Canaydın - Gerets ikilisinden kurtulamadığı sürece bu acılar devam edecek, hazin tablo daha da karanlık hâle gelecektir!.. OCALU boşluk yorumunu yaz Turkcell, Telsim, Avea 2866'ya gönder