Tam bir komedi!.. Tam bir iflâs!.. Tam bir mağlûbiyet!.. Ne mağlûbiyeti, tam bir hezimet!.. Gençlik ve Spor Bakanımız Mehmet Ali Şahin'in "büyük ümitler bağladığı" muhalifler (!), Futbol Federasyonu aleyhine açtıkları davaları geri çekmişler!.. Eğer haberler doğu ise, anlaşılıyor ki; "Ortada Futbol Genel Kurulu'nu toplayacak yeterli imza yok, bu durum mahkeme kararı ile ortaya çıkacak", davalardan vazgeçtiler; böylece "İmzalar tamamdır" diyenleri, "bu yönde raporlar hazırlayan" müfettişleri, o raporlara inanarak "durmadan Federasyonu suçlayan" anlı ve de şanlı yetkilileri, kamuoyu önünde "fena hâlde mahcûp olmaktan kurtarmak istediler"; bravooo!.. Ama ortada "fena hâlde mahcûp olmuş" olarak kalan başkaları var; medyamızdaki anlı ve de şanlı bazı yorumcular, bazı spor yazarları ve de "asıl" bazı "spor müdürleri!!!!" "Spor müdürü olduklarını unutup", sayfalarının ve ekranlarının "tarafsız ve âdil olması gerektiğini" hatırlamayıp, "kılıçlarını çekerek, ortaya Osmanlı akıncıları gibi çala pala atılan" spor müdürleri!!! Federasyona "ömür biçen" ve "İşte şu tarihte işleri bitecek" diyecek kadar gözlerini karartmış "spor (!)" müdürleri!!! "Toplandı" denilen, ama "toplanmamış, toplanamamış olduğu" ortaya çıkan "imzaları" gün be gün sayıp, toplayan ve günlerce "İmzalar tamam" diye haberler yaptıran, yazılar yazan, manşetler atan spor müdürleri!.. Ne oldu?.. Püfff!.. Merak ediyorum, servislerindeki "stajyer" spor muhabirlerin yüzüne bile "Ben müdürüm" diye nasıl bakacaklar?.. Kıvırıyor muhalifler; "Federasyon, haziranda seçim için söz verdi, davaları onun için geri çektik!" Ne ilgisi var; haziranda seçim olacaksa olur; sen davanı neden geri çekiyorsun?.. O davalar "Halûk Ulusoy'un ve Federasyonu'nun yasaları ve yönetmelikleri çiğnediğinin, toplanan imzaları sümen altı ettiğinin ispatlanması ve bu kanunsuz durum mahkeme kararı ile tescil edilince Futbol Federasyonu'nun kayyuma teslim edilmesi için" açılmadı mı?.. "Davalar devam etmeli ve Halûk Ulusoy aleyhine sonuçlanmalı" idi ki, Ulusoy "futbol sahnesinden tamamen silinsin"; öyle değil mi?.. "Bir daha aday olamasın"; öyle değil mi?.. Ulusoy'u "yok edecek" böyle bir fırsat ve imkân yakalanmışken, ne demek oluyor, "davaları geri çekmek"; söyler misiniz kamuoyuna ne demek oluyor?.. "Bu" açıkça "şu" demek oluyor; "Ortada yeterli imza zaten yoktu, bunun mahkeme kararı ile ortaya konması", yapılacak bir seçimde "Ulusoy'u yenilmez yapacaktı"; vazgeçtik!.. Acaba sizler mi vazgeçtiniz, yoksa "ortaya çıkan tamamlanmamış bilirkişi raporu" üzerine "başka birileri" mi, sizleri vazgeçirdi?.. Ne dersiniz, sevgili muhalifler?.. Ah, bir ne dediğinizi duyabilsem, epey yaşlandım, kulaklarım ağır işitiyor; biraz yüksek sesle konuşsanıza!.. Sizi bir yana bırakayım da, ben "ne diyeceğimi" söyleyeyim, benim diyeceğim şu: Kah. Kah. Kah. Kah!.. Vallahi gülmekten katılacağım; ne komedi ama?.. Öyle değil mi, sevgili Levent Kızıl kardeşim, bence, sen de aynanın karşısına geçip kahkahalarla gülmelisin!..