Bravooo!...

Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel'i kutlamak gerek!.. Türkiye Basketbol Ligi'ni "ondan başka kimse" bu hâle getiremezdi!.. Baksanıza, Ülker'den Büyük Kolej'e, Tuborg'tan Tekel'e kadar kapanan kapanana, küçülen küçülene!.. "Müessese kulüplerine dayalı", tribün rekabetinden yoksun, yılda "5 - 10 maçı müstesna" tribünlerde ve TV'lerde seyirci bulamayan, medyada "iş olsun, torba dolsun" misali yer alan bir "basketbol liginde", kulüplerin, takımların yaşaması mümkün mü?.. Yukarıdaki sebeplerle, "yayın hakları" para etmeyen, "reklam gelirleri" komik ölçülerde kalan bu ligin mimarı kimdir; huzurlarınızda "vazgeçilmez, vazgeçilemez" başkan; Turgay Demirel!.. Ve de elbette "onu koruyan ve kollayan" sütre gerisindekiler!.. Daha "yeni" mevsime girmeden ve "henüz" transfer ayı bile sona ermeden, gelecek sezonunun "ilk ikisi" ve "ondan sonraki ikisi" belli bir ligde ne kadar heyecan ve rekabet olur; söyler misiniz bana?.. Böylesi bir ligde heyecan olur mu, para olur mu, seyirci olur mu, reklam olur mu?.. "Benzer" rekabetlerle "ite kaka" bugüne gelen ligimizin, bundan sonrasının "ne olacağı" da ortada değil mi?.. Lig, her yıl "kan kaybedecek", her yıl "Artık ben yokum" diyen kulüpler ve takımlarla ligin heyecanı düşecek, rekabet "komik" hâle gelecek ve "gençler" başka spor branşlarında "para ve heyecan" arayacak!.. Alt yapı yatırımlarına paydos!.. Üst yapı yatırımları, "bulunacak sponsorların boyu oranında" maydanoz!.. Kimin umurunda; daha dün hakkında "yurt dışı yasakları olan" Turgay Demirel, FIBA'ların "bilmem neresindeki koltukta oturuyor" ve "medyadaki" dostları, "onu, koyacak yer bulamıyor" ya, bu kadarı "Türk basketboluna yeter de artar" bile!.. Ey benim "spordan sorumlu" bakanlarım, ey benim sporun en üst koltuğunda oturan genel müdürlerim; hakkında onca iddia, onca dava olan, onca müfettiş raporu bulunan ve "yaptıkları yapacaklarının göstergesi olan" bu zat-ı muhteremi, "göz göre göre" ve "seyrede seyrede" Türk basketbolunun başında tutmanın, nelere mâl olduğunu bilmem görüyor musunuz?.. Bilmem ki, "olup bitenlerden" Turgay Demirel ve federasyonu kadar "sorumlu olduğunuzu" hissediyor musunuz?.. Yooo, "Efendim, biz ne yapalım, özerk federasyonlara karışamayız" mazeretine, bahanesine, palavrasına karnımız tok!.. "Gerektiğinde nelerin yapıldığını" çok iyi biliyoruz, hem de yakın zamanlarda onlarca örneğini yaşayıp geldik!.. Bilesiniz ki, "küçülen her kulüp, ligden çekilen her takım için" vebal altında olan "sadece" Turgay Demirel ve federasyonu değildir; "onu iş başına getirenler ve tutanlar" da, aynaya bakıp, kendilerine hesap sormalıdır!.. Kulüplerin hâli ortadadır, ligin hâli ortadadır, milli takımın hâli ortadadır!.. Dünyada "sporun parlayan yıldızlarından olan" basketbolün, Türkiye'de "sönen cüce" hâlini almasındaki sebepler iyi analiz edilmez ve "hemen radikal tedbirler alınmazsa", yandı gülüm keten helva!.. Sonun başındayız ve uçurum görünüyor!.. Ve "birileri" masal anlatmaya devam ediyor!.. İyi uykular!..